11.Floransa Bienali’nden ödül ile dönen sanatçılardan biri Adana’lı Özlem Başer

Bienal dönemlerinde nasıl çalışıyorsunuz?

Ç.T.: Floransa Bienali benim için bir ilk oldu. Konusunu duyduğumda çok heyecanlandım ve mutlaka katılmak istedim.

Özler Başer.: Bienalin teması; kültürel ve biyolojik çeşitliliğin buluştuğu dünyamızda toplumsal ve ekonomik ihtiyaçları doğa ve ekosistemle uyumlu sürdürülebilir hedefler belirlemede yaratıcılığın belirleyici rol oynamasıydı. Bu çok ilgimi çekti. Yaklaşık 7-8 ay demir atölyesinde atık malzemelerle çalışarak heykelleri meydana getirdim.

 P.E.: Çok çeşitli ülkelerde uluslararası fuarlara katıldım ama Türkiye dışında ilk bienal deneyimim oldu. ‘Ay ile Dans’ adlı fotoğrafımla katıldım. O kadrajları yakalayabilmek için uzun pozlama ve el hareketleriyle gerçekten Ay ile dans ettik.

Ş.A.: Bienale katılımım kesinleşince, bienalin konusuna göre özel hazırlık yapıyorum. Var olan eserlerimden değil, bienalin konusu her neyse onunla ilgili araştırma yaparak yepyeni eserler üretiyorum.

Floransa Rönesans’ın doğduğu şehir. Burası sizin için neyi ifade ediyor?

Ç.T.: Şaşırtıcı gelecek ama Floransa benim çocukluğumdan beri hep hayalini kurduğum, daha önce kısaca ziyaret edip tekrar görmek ve bir süre de olsa yaşamayı istediğim tek Avrupa şehriydi. Rönesans’ın merkezi, en büyük ustalarını yetiştiren, tarihi zengin ve müthiş etkileyici bir şehir.

Özlem.Başer.: Floransa, Michelangelo, Leonardo da Vinci, Raphael gibi büyük sanatçıların yaşadığı, her köşesi sanat dolu, ilham veren, büyüleyici bir şehir.

P.E.: Sanatçıların desteklendiği zaman neler üretebildiğini görmenin heyecanını yaşadığım bir şehir Floransa.

 Ş.A.: Floransa sanatın inanılmaz yoğun olduğu bir şehir. Bir sanatçının her an ve her yönden beslendiği muazzam bir şölen.

Türkiye’de düzenlenen bienallerle karşılaştırmanızı istesem…

Ç.T.: En büyük fark, tüm sanatçıların bir seçici kurulun elemesinden geçerek tamamen kendi imkânlarıyla veya sponsorlar bularak bu etkinliğe katılmış olmaları.

Özlem Başer.: İstanbul Bienali gerek uluslararası kültür ağı kurması, gerek kavramsal çerçevesi ve yenilikçi tavrıyla bienaller arasında önemli bir yere sahip. Floransa Bienali’nde belirlenen tema çerçevesinde eserlerini yaratmış, farklı ülkelerden gelen sanatçılarla farklı dilleri konuşsak da aynı duygu ve düşünceleri paylaştığımızı görmek, benzer sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu bilmek iyi geldi.

P.E.: Floransa Bienali henüz çok genç. Bence İstanbul Bienali ve Mardin Bienali, Venedik Bienali’ne yaklaşacak değerde ve her yıl daha da ileriye gidiyor.

Ş.A.: Floransa Bienali bu yıl sanatçı ve eser sayısı olarak çok zengindi. Bienal konusunu içeren çok sayıda aktivite içeriyordu. Kendi açımdan, aynı konuda tüm dünyadan eser üreten yüzlerce sanatçıyla aynı mekân ve zamanı paylaşmak çok heyecan verici ve ufuk açıcıydı.

Haberin Devamını okumak için linke tıklayın.

http://www.haberturk.com/4-turk-kadin-sanatcimiz-odul-aldi-1689918