2017’DE BİZİ BEKLEYENLER Koral Çepni Adana Fikir Platformu

2017’DE BİZİ BEKLEYENLER  Koral Çepni

2016 zor bir yıldı. Üzüntülerin, endişelerin, kayıpların çok fazla olduğu bir zaman dönemi geçirdik. Gelecek konusunda herkesin kendine göre bugün endişeleri var. Peki, 2017’de bizi bekleyen gelişmeler sonuncunda daha iyi bir konumda olabilecek miyiz?

İlk önemli gelişme 20 Ocak’da Trump’ın ABD başkanlığını resmen devir alması. Trump politikaları önümüzdeki 4, belki de 8 yılda Doların değerini, dünya ekonomisinin ne ötede korumacılığa bürüneceğini, faizlerin seviyesini belirleyecek. Hızla fikir değiştirebilen bir kişilik olarak tanınan Trump’ın hangi kararları vereceğini idaresinin ilk 100 gününü görmeden söylemek zor.

27 Ocak’da Fitch Türkiye’nin kredi notunu yeniden değerlendirecek. Yatırım konumundan ülkemizin düşürülmesi muhtemelen borsada düşüşlere, faizlerde yükselişlere ve TL’nin yabancı paralar karşısında değer kaybetmesine yol açacaktır.

TCBMM’de yeni Anayasa görüşmelerinin Ocak ayına sonuna kadar tamamlanması ve sonrasında Nisan ayında referanduma gidilmesi beklenmektedir. Sürecin sıkıntılı geçeceği, ortamın gerginleşeceği ve tüm bu gelişmelerin ekonomiyi olumsuz etkileyeceği beklentiler dahilindedir. Referandum sonucunda ret ve kabuller arasındaki farkın küçük olması sıkıntıların sürüp gitmesine yol açabilir.

Trump politikaları netleştikçe FED’in faiz politikaları da belirginleşecek ve Mart ortası veya en geç 2. çeyrekten itibaren ABD faizlerindeki muhtemel artışlar USD’ı pahalılaştıracak ve ABD’ye para alışını hızlandıra bilecektir.

2016 yılında yaşadığımız jeopolitik sorunlar her ne kadar hafifleme şansına sahipse de yine de olumsuz ekonomik ve politik etkilerini sürdürecek, özellikle Türkiye’nin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini zorlamaya devam edecektir.

AB için 2017 yılı seçimler yılı olacaktır. İlkbaharda Fransa’da cumhurbaşkanlığı, sonbaharda Almanya’da parlamento seçimleri gerçekleştirilecektir. İtalya’da 2017 yılında seçime gidebilir. Bugün için ihtimal zayıf görülse de Türkiye karşıtı aşırı muhafazakar görüşlerin bir şekilde iktidara gelmesi/iktidarı paylaşması Türkiye AB ilişkilerini fazlasıyla zehirleyecektir. Bir başka olumsuz etkide bulunabilecek faktör Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması sonucu AB ilişkilerinin daha da gerginleşmesi olacaktır. Kıbrıs da olumlu bir sonuç alınması, AB’nin ekonomik büyümesinin olumlu yönde seyretmeye devam etmesi, AB Türkiye gümrük birliği anlaşmasının genişletilmesi olumlu ekonomik ve politik ivme kazandıracaktır. Ancak Euro’nun USD karşısında bir %10 kadar değer kaybetmesi ithalatının hemen %60 Kadarını dolarla, ihracatının %50 kadarını Euro ile yapan bizleri olumsuz etkileyecektir.

Sermayenin sürekli kaçtığı ve rezervlerinin düştüğü Çin’in 2017 yılında remnibinin değerini düşürmesi tüm gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini ve paralarının değerlerini olumsuz etkileye bilecektir. Muhtemel ABD-Çin jeopolitik ve ekonomik kavgaları dünya ticaretini ve ülkemizi olumsuz etkileye bilecektir.

Bir diğer önemli risk faktörü ise Petrol fiyatlarının aşırı artmasıdır. Enerji fiyatlarındaki artış Türkiye’nin cari dengesini de olumsuz etkileyecek, ülkemizin risk algılanmasını arttıracak, bu gelişme de kredi maliyetlerini zaten yükselen faiz oranlarıyla daha da pahalılaştıracaktır.

Yukarda sayabildiğim faktörlerin dışında mutlaka bugünden hiç öngörülemeyen gelişmeler de ekonomik yaşamı, gündelik hayatımızı olumlu veya olumsuz etkileyecektir. Ancak yukardaki sıralamaya bakarsak 2017, 2016’dan sanki çok da ümit verici olmayacakmış gibi görünüyor. Yoğun belirsizlik ortamında bir zaman dilimi bizleri bekliyor. Yine de yaşayıp görelim, olumlu gelişmeler bakarsınız hiç beklemediğimiz yönlerden gelir.

31 Aralık 2016

http://www.adanafikirplatformu.org/yazi.php?id=4357