21 Mart Konser Programı Taşar Erkol

Konser Tarihi  : 21 Mart 2025 Cuma

Konser Saati    : 20:00

Konser Salonu : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu

 

KONSER PROGRAMI

 

Şef         : ENDER SAKPINAR

Solist     : ORÇUN CİVELEK            “klarinet”

 

  1. HOLST ST. PAUL’S SUITE Op. 29     No. 2
  2. WOLFF KLARİNET KONÇERTOSU
  3. A. MOZART SENFONİ No. 35     HAFFNER

 

ENDER SAKPINAR

1978 yılında, Ankara Devlet Konservatuarı, kompozisyon bölümünü Prof. Ercivan Saydam ‘ın öğrencisi olarak bitirdi. Aynı yıl gittiği Fransa’da “Ecole Normale de Musique d Paris” den, yüksek armoni, kontrpuan, füg dallarından ve 1982 yılından itibaren dört yıl süreyle de Fransız Hükümetinin burslusu olarak aynı okulun orkestra bölümünden, birincilik ödülü alarak mezun oldu. Aynı dönemde Paris’ de bulunan Rueil / Malmaison Devlet Konservatuarında orkestra şefliği dalında yaptığı çalışmalar ile “vermeli” madalyası kazandı.

Fransız Hükümeti’nin burslusu olarak İtalya ve Fransa’da katılmaya hak kazandığı çeşitli staj ve seminerlerde Devos, Dervaux, Ferrara ve Giulini gibi ünlü şeflerle çalıştı.

Sanatçı Paris’ de bulunan “Pasdeloup Senfoni Orkestrası” ndaki asistanlık görevinin yanı sıra; 1983 yılında Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın finanse ettiği “Ensemble International de Paris Orkestrası” nı kurdu. Aynı orkestra ile çeşitli radyo, televizyon programlarına katıldı ve plak kaydetti. Başta Paris olmak üzere Fransa, İtalya, İsveç, Portekiz, Japonya, Malta, Meksika, Avusturya, Brezilya, Amerika ve Türkiye’de çeşitli konserler ve festivallere konuk olarak katıldı.

Venedik’ de Rai 3 televizyon kanalının, Avrupa ülkelerine canlı olarak yayınlandığı “Omaggio Venezia” festivalinin açılışına yaptı. Bu ülkelere gerçekleştirdiği turnelerde çok sayıda konserler yönetti.

1987 yılından bu yana İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın şefi olarak görev yapmakta olan Sakpınar, 1991 yılından bu yana Stockholm Folk Operası konuk şefliği görevini de sürdürmektedir.

Usulca Academic Choir, L’Orchestre National de Toulouse, Venedik Oda Orkestrası, San Remo Senfoni Orkestrası, Sicilya Senfoni Orkestrası, Monterrey Senfoni Orkestrası, Milano vox Aurae Orkestrası, Taranto Senfoni Orkestrası, Mediterrancan Filarmoni, Classical Symph of Madeira, gibi topluluklarla konserler kuran Sakpınar, 1999 yılında kurduğu “Enka Sinfonietta” nın da genel Müzik Direktörü ve Orkestra Şefliği görevinde bulunmuştur.

Sanatçının yönetiminde konser veren solistlerden bazıları; Mintcho Minchev, David Garingas, Viktor Pikayzen, Alexander Rudin, Peter Katin, Konstantin Kulka, Jiri Barta, Radion Azarkin, Vaclav Hudacek, Liyana Isakadze, György Sandor Tedi Papavrami, Vladimir Ovchinikov, Luis Bacalov, Alexander Markov, İdil Biret, Hüseyin Sermet, Ayşegül Sarıca, Suna Kan, Gülsin Onay…

Halen, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nda, Orkestra Şefi ve Sanat Danışmanlığı Görevini Sürdürmektedir.

 

ORÇUN CİVELEK

1979 Yılında Ankara’da doğdu. Küçük yaşta babası ile klarinet çalışmalarına başladı. Henüz beş yaşında iken dünyaca ünlü Alman klarinetçi Karl Leister’e kendini dinletti. İlk konserini Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde sekiz yaşına verdi.

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarına giren Civelek Doç. Aykut Doğansoy’ la klarinet ve oda müziği eğitimi gördü. Okul orkestrasının solistliğini ve solo klarinetçiliğini yapan sanatçı, Belçika, Hollanda, Mons ve yurt içi turnelerinde görev aldı. Sınıf atlayarak ve nefesli sazlar birincisi olarak mezun olan Civelek, aynı yıl Borusan Filarmoni orkestrasının açtığı sınavı birincilikle kazanarak solo klarnetçi olarak bir sezon çalıştı.

Türkiye’nin bütün orkestralarında solistlik yaptı, BİFO, Hacettepe Akademik Orkestra, CRR Senfoni Orkestraların solo klarinetçiliğini yaparak 2007 yılında CSO ‘nun sınavını birincilikle kazanarak görevine başladı.

Üç yıl Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın solist ve solo klarinetçiliğini yapıp, Yunanistan ve yurt içi turnelerinde görev aldı.

Bursa Senfoni Orkestrası, Adana Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Hacettepe Senfoni Orkestrası, İzmir Senfoni Orkestrası, Eskişehir Anadolu Senfoni Orkestrasında solistlik yaptı. Ankara oda orkestrasıyla Pakistan turnesine solist olarak katıldı.

2015 yılında Berlin Filarmoni Orkestrası solo klarnetçisi Wenzel Fuchs ile CSO eşliğinde düo konser verip aynı yıl içinde İsveç ‘te yapılan Kalskrona  Festivaline  Solist olarak davet edilmiştir.

Çalıştaylara davet edilen, Civelek resital, oda müziği çalışmalarını aksatmadan devam etmektedir.

2017 Donizetti ödülü sahibi olan Civelek, halen resital ve oda müziği konserlerine devam ederek, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında klarinet sanatçısı olarak görev yapmaktadır. CSO’nun klarinet grup şefi olarak görevine devam etmektedir.

 

GUSTAV HOLST

 

Doğum Tarihi: 21 Eylül 1874  Ölüm tarihi: 25 Mayıs 1934

 

İngiliz besteci, aranjör ve öğretmendi. En çok orkestra süiti The Planets ile tanınan Holst, çok çeşitli türlerde birçok eser besteledi, ancak hiçbiri karşılaştırılabilir bir başarı elde etmedi. Kendine özgü kompozisyon stili birçok etkinin ürünüydü, Richard Wagner ve Richard Strauss gelişiminin başlarında en önemlileriydi.

  1. yüzyılın başlarında İngiliz halk şarkısı canlanmasının ardından gelen ilham ve Maurice Ravel gibi yükselen modern bestecilerin örneği, Holst’ u kendine özgü bir stil geliştirmeye ve iyileştirmeye yöneltti.

Piyanist olmayı umuyordu, ancak sağ kolundaki nevrit buna engel oldu. Babasının çekincelerine rağmen, Charles Villiers Stanford’un öğrencisi olarak Royal College of Music’te eğitim alarak besteci olarak kariyerine devam etti . Besteleriyle geçimini sağlayamadığı için profesyonel olarak trombon çaldı ve daha sonra meslektaşı Ralph Vaughan Williams’a göre harika bir öğretmen oldu. Diğer öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, 1907’den 1924’e kadar müzik direktörü olarak görev yaptığı Morley College’ da güçlü bir başarım geleneği kurdu, 1905’ten 1934’teki ölümüne kadar öğretmenlik yaptığı St Paul’s Girls’ School’da kadınlar için müzik eğitimine öncülük etti. 1916’dan itibaren hayatının geri kalanında devam eden bir dizi Whitsun müzik festivalinin kurucusuydu .

Holst ‘un eserleri 20. yüzyılın ilk yıllarında sıkça çalındı, ancak Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki yıllarda The Planets’ in uluslararası başarısından sonra tanınan bir figür haline geldi. Utangaç bir adam olan Holst, bu şöhreti hoş karşılamadı ve beste yapmak ve ders vermek için rahat bırakılmayı tercih etti.

Son yıllarında tavizsiz, kişisel beste tarzı birçok müzikseveri fazla sert buldu ve kısa süreli popülaritesi azaldı. Bununla birlikte, Edmund Rubbra , Michael Tippett ve Benjamin Britten gibi birçok genç İngiliz besteci üzerinde önemli bir etkiye sahipti.

The Planets ve bir avuç diğer eserinin dışında , müziği genellikle 1980’lere kadar ihmal edildi, ardından çalışmalarının çoğunun kayıtları mevcut hale geldi.

 

ST PAUL’UN SÜİTİ     Re Majör     Op.29     No:2  

Aslen sadece Suite in C adıyla, İngiliz besteci Gustav Holst’ un yaylı orkestra için popüler bir eseridir. 1913’te tamamlanmış ancak revizyonlar nedeniyle 1922’ye kadar yayınlanmamıştır, adını Londra’daki Hammersmith’ deki St Paul’s Girls’ School’ dan alır.

Holst, 1905’ten 1934’e kadar okulun “müzik öğretmeni” olarak görev yaptı ve okulun kendisi için ses geçirmez bir stüdyo inşa etmesinden dolayı minnettardı.

Süit, okulun öğrencileri için yazdığı birçok parçadan biridir. Süit dört bölümden oluşmaktadır :

 

  1. Jig: Vivace
  2. Ostinato: Hemen
  • Intermezzo: Andante con moto
  1. Final (Dargason): Allegro

 

Birinci bölüm     Jig: Vivace

Jig dönüşümlü olarak tanıtılır. Daha sonra orijinal jig ile harmanlanan zıt bir tema tanıtılır.

 

İkinci bölüm     Ostinato

Bölüm, ikinci kemanların çaldığı bir ostinato ile açılır . Daha sonra ana tema solo keman tarafından tanıtılırken, ikinci kemanlar ostinatoyu dönüşümlü olarak çalmaya devam eder .

 

Üçüncü bölüm     İntermezzo: Andante con moto

Bölüm, başlangıçta el yazmasında “Dans” olarak etiketlenmişti. Ana tema, pizzicato akorlarının bir düzenlemesi eşliğinde solo keman tarafından tanıtılır. Daha sonra solo viyola, kemanla bir düet yapar. Son olarak, melodi bir solist dörtlüsü tarafından çalınır.

 

Dördüncü bölüm     Final (Dargason)

Final, Holst’ un Askeri Orkestra için Fa Majör İkinci Süiti’ ndeki “Fantasia on the Dargason” dan düzenlenmiştir. Yumuşak giriş bölümünde, başlıktaki halk şarkısı “Dargason” duyulur. Dargason’ u daha sonra çellolarda çalınan “Greensleeves” takip eder. Daha sonra iki halk şarkısı bölümün sonuna kadar birlikte çalınır.

 

DANIEL WOLFF

Daniel Wolff, Brezilya’nın en önemli gitaristlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Çok yönlü bir müzisyen, bir yorumcu olarak kariyerinin yanı sıra, “Grammy Ödülü” ile sonuçlanan bir öğretmen, besteci, aranjör olarak da kapsamlı bir şekilde hareket etmektedir.

Brezilya Federal Üniversitesi’nde (UFRGS) Gitar Performansı alanında Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini oluşturan Müzik Profesörü ve Almanya’nın Berlin kentindeki “Universität der Künste” de konuk profesör olarak görev yapan Wolff, Brezilya, Almanya, Portekiz, Uruguay, Arjantin, Bolivya, Peru, Kolombiya, Meksika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelerde,  müzik festivallerinde ders vermek üzere sürekli olarak aranmaktadır.

Uruguay Montevideo Üniversitesi’nden Müzik Lisans derecesi alan sanatçı, daha sonra Brezilya hükümetinin New York’taki bursuyla Manhattan Müzik Okulu’ndan hem Müzik Yüksek Lisansı hem de Müzik Doktoru derecelerini aldı.

Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gitar yarışmalarını kazanan sanatçı, Avrupa, Güney Amerika ve New York’taki “Carnegie Recital Hall” da sahne aldığı Amerika Birleşik Devletleri’nde geniş çapta başarım sergiledi. Kayıtları ve besteleri büyük beğeni topladı.

 

KLARİNET KONÇERTOSU

 

  1. Allegro moderato
  2. Expressivo e cantabile
  • Allegro ritmado

 

WOLFGANG AMADEUS von MOZART

 

Vaftiz adı : Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart

Doğum     : 27 Ocak 1756, Salzburg

Ölüm       : 5 Aralık 1791, Viyana

 

Klasik Batı Müziği’nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.

Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başladı. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale gelmiş, beste yapmaya başlamıştı ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler veriyordu. 17 yaşında Mozart, Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başladı ama orada tatmin olmayınca daha iyi bir pozisyon aramak üzere seyahatlere çıkmaya başladı. 1781’de Viyana seyahati sırasında Salzburg’daki görevinden ihraç edildi. Bunun üzerine Viyana’da kalmaya karar verdi. Viyana’da daha meşhurdu ama maddi güvencesi daha azdı. En ünlü senfonilerinin, konçertolarının ve operalarının birçoğunu ve Requiem’in bazı kısımlarını Viyana’daki son yıllarında besteledi. 35 yaşında öldüğünde Requiem henüz tamamlanmamıştı. Ölümüyle ilgili ayrıntılar hâlâ tartışma konusudur.

Bestelediği 600’den fazla eserin birçoğu senfoni, konçerto, oda, opera ve koro müziğinin zirve noktaları olarak kabul edilir. Mozart tüm zamanların en önemli klasik bestecileri arasında sayılır ve Batı müziği üzerindeki etkisi çok derindir. Ludwig van Beethoven ilk eserlerini Mozart’ın gölgesinde bestelemiştir. Joseph Haydn, Mozart için “Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez.” demiştir.

En önemli esin kaynaklarından biri Johann Sebastian Bach’ tır. Bach’ın eserleri birçok kez Mozart’ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir.

Türklerin Avrupa’da moda olduğu o yıllarda, Mehter ritminden esinlenen Mozart, 11 numaralı La Majör Piyano Sonat’ının (K. 311) 3. bölümünde “Ronda alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Ayrıca Viyana’da Türk elçinin kızı Zaide adına opera besteler.

Dünya tarihinin belki de gelmiş geçmiş en büyük müzik dehasının sadece 35 yıllık bir ömür yaşaması ve bu ömüre 626 ölümsüz eser bırakması, kendisi belki de müzik dünyasının en büyük kazançlarından biri olsa da kısa ömrü de müzik dünyasının en büyük kaybıdır.

Mozart’ın müziği, Haydn’ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart’ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydi, hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart’ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadalar ve diğer hafif eğlenceli türlerde…

Mozart ilk yıllarından beri müthiş bir kulağa sahipti. Duyduğu her müziği hafızasına bir daha çıkmayacak üzere yazabiliyordu. Gezilerinin de oldukça fazla olmasından dolayı, nadir bir tecrübe koleksiyonu edindi. Londra’da bir çocuk olarak J. S. Bach ile karşılaştı ve müziğini dinledi. Paris, Mannheim ve Viyana’da da buradaki bestekârlarla karşılaştı. Muhteşem Mannheim orkestrasıyla beraber çalıştı. İtalyan açılışları ve opera buffalarıyla karşılaştı. Bunların hepsi, gelişiminde önemli bir rol oynadı. Londra ve İtalya’da galant tarzı o dönemde oldukça popülerdi. Basit, hafif müzik, sesin yavaşlamasına bir tutku, vurgulara önem veren, hâkim ve ana notanın üstündeki dördüncü ve altındaki notayı çıkartarak, simetrik cümlelerle ve açık bir mimari sundu. Bu tarzın etrafında gelişen klasik müzik, Barok’ un karmaşık tarzına bir tepkiydi. Mozart’ın ilk çalışmaları, İtalyan uvertürleriydi. Diğerleri J.C. Bach’ın eserlerine oldukça benzerdi ve başkaları da Viyana’daki eserlerin değişik bir şekilde vurgulanmasıydı. Mozart’ın en tanınan özelliklerinden biri de belli bir düzenin uyumuydu; sesin yavaşlamasına ana nota etrafında yöneliyordu ama Mozart, bunu değiştirerek uyumu ses yavaşlamasının daha güçlü yarıya geçmesini sağlamıştı. Mozart’ın Phrygian anlayışı da bunu gösterir.

Mozart olgunlaştıkça, Barok müziğinden birtakım yeni özellikler daha uyarlamıştır. Örnek olarak, 29. Senfoni’nin La Majör (K. 201)’ünde kontrpuana ait iki veya daha çok sayıda melodinin bir arada çalınmasından meydana gelmiş tema kullanıyordu, ilk hareketinde ve düzensiz ifade uzunluklarını denemiştir. 1773’teki bazı kuartetleri fugal finalleri vardır ve büyük olasılıkla Haydn’dan esinlenmiştir.

Daha sonraki operalarında da enstrümanların, orkestranın, ton renginin psikolojik ve duygusal hisleri ve dramatik geçişleri ifade edebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Senfonilerinde çözülemeyecek seviyede karmaşık bir şekilde orkestrasını kullanması, orkestranın psikolojik etkilerini geliştirmiş ve daha sonra da opera olmayan eserlerinde de görülmüştür.

 

SENFONİ   No: 35   K. 385   Re Majör   (HAFFNER)      

 

Bestelendiği tarih : 1782

İlk seslendirilişi    : 23 Mart 1783, Burgtheater, Viyana

 

Senfoni iki flüt , iki obua, La notasında iki klarnet, iki fagot, Re ve Sol notalarında iki korno, Re notasında iki trompet, timpani ve yaylılar için bestelenmiştir. Senfoni dört bölümden oluşmaktadır :

 

  1. Allegro con spirito
  2. Andante
  • Menuetto
  1. Finale, Presto

 

Birinci bölüm     Allegro con spirito

Bölüm, kısa bir geliştirme bölümüyle sonat formundadır. Sergileme, 4. ölçünün ritmi hareketin hızlı temposunu ortaya çıkarana kadar tüm enstrümanların uyum içinde olduğu sahte bir yavaş girişle başlar.

 

İkinci bölüm     Andante

Üflemeli çalgılar bölümünün duyurduğu yavaş, zarif melodileriyle hoş bir rahatlama sağlar. Bölüm kısaltılmış bir sonat formundadır. Bir gelişme yerine, üflemeli çalgılar tarafından kısa bir koral benzeri pasaj sunulur. Birinci konu temasının ve ikinci konu temasının ritmik yapıları, birbirlerine incelikli ama mükemmel bir tezat oluşturur. Gelişimin yerini alan kısa, koral benzeri pasaj, kemanlar ve viyolalar tarafından senkoplu eşliğin kullanılmasıyla açıkça noktalanır. Bu bölüm, bazıları tarafından hassas ve ayrıntılı, ancak kesinlikle rahatlatıcı olarak özetlenmiştir.

 

Üçüncü bölüm     Menuetto – Trio

Menuetto, önceki yavaş, ciddi Andante bölümünden parlak bir atmosfer değişikliği sağlar. Bu bölümü dinlerken iki ana akor arasındaki sürekli çekişmeyi fark edebilirsiniz. Diğer akorları yalnızca üç kez görürüz.

Menuetto’ dan doğrudan devam eden Trio, bu Menuetto’nun karakterine bir tamamlayıcı sağlar. Mozart’ın notalarda belirttiği gibi, Trio, Menuetto’ yu bir an bile sessizlik olmadan hemen takip eder. La majör anahtarına doğru ilerlediğinde, Trio’ nun da Menuetto gibi Üçlü formda olduğu kısa sürede anlaşılır.

 

Dördüncü bölüm     Finale, Presto

Presto olarak etiketlenen son bölüm, ilk bölüm kadar ateşlidir. İlk bölüm gibi, bu bölüm de Re majör anahtarındadır ve Presto bölümünün biçimi açıkça sonat-rondo biçimindedir. Sessizliklerle, hızlı dinamik değişimlerle ve bölümün kapanışına yakın parlak bir zarafet notası pasajıyla dolu olan bu bölüm, beklenmedik bir şey bekleyebilir.

 

Taşar ERKOL