Öğretmenler Günü
Yer : Büyükşehir Belediyesi
Şef : Burak Tüzün
Solist : Can Çakmur “piyano”
Program : W. A. Mozart / Piyano Konçertosu KV467 Do Majör
- Haydn / Senfoni No.92 (Oxford)
Wolfgang Amadeus von Mozart
Piyano Konçertosu – KV467 Do Majör
Mozart 29 yaşındaydı ve 6 yıl daha ömrü kalmıştı. Salzburg’daki yoğun hayatından kaçmış ve Viyana’da evli ve mutlu bir şekilde yaşıyordu. Hala çok yoğundu ve sağlığı da bu dönemde pekiyi değildi. Yine de bu dönem, önemli bestelerinin ortaya çıkış dönemi idi ve bu konçerto da bu dönemin başarılı çalışmalarından biriydi.
Mozart’ın ünlü 21 numaralı Do majör KV467 piyano konçertosu, 9 Mart 1785 yılında, bir önceki Re minör konçertonun tamamlanmasını takip eden 4 hafta içerisinde tamamlanmıştı. Her iki konçerto da 1785 yılının Şubat-Mart aylarında bestelenmiştir.
Her iki konçerto aynı orkestra düzeni için yazılmış olsa da, iki eser arasındaki zıtlık, Mozart’ın aynı anda birbiriyle tamamen farklı duygular içerisinde anlatımı olan iki besteyi eş zamanlı oluşturabilme yeteneğinin önemli bir göstergesidir.
Do majör konçerto Mozart’ın en senfonik şekilde bestelenmiş eseridir. Solist ve orkestra birbirleri ile özgürce konuşurlar fakat ünlü kısa Andante’ de piyano başroldedir.
Konçerto üç bölümden oluşur:
- Allegro Maestoso
- Andante
- Allegro Vivace assai
Bu konçertonun içerdiği önemli yeniliklerden biri de piyanoya ayrı bir tema vermiş olmasıdır. Re Minör konçertonun yazılışından çok kısa bir süre sonra bestelenmiş olan No.21 Do Majör Konçerto 10 Mart 1785 tarihinde yine abone konserlerinde seslendirilmiştir.
Damper-pedalın geliştiği bir dönemde yaşayan Mozart’ın besteleri, bu pedalı kullanmaya uygundur. Günümüzde ayağımızla kullanılmakta olan bu pedal, o dönemde dizin ufak bir baskısı ile kullanılmaktaydı.
Bu konçertonun ilk seslendirilişi de geniş pedallı fortepiyano ile gerçekleştirilmiştir. 1967 yılında bir İsveç filminde Andante 2. bölüm seslendirildikten sonra bu konçerto “Elvira Madigan” adı ile anılmaya başlanmış ve popülerliği daha da artmıştır. Bu film sayesinde, bu konçerto “Elvira Madigan” takma adı ile de bilinmektedir.
Franz Joseph Haydn (31 Mart 1732 – 31 Mayıs 1809)
Müzik tarihinin en uzun yaşayan bestecilerinden “Baba Haydn”, Klasik dönemin senfoni ve yaylı çalgılar kuarteti geleneğini yerleştiren, büyük koral yapıtlarıyla her dönemde ölçüt olmuş önemli bestecilerden biridir.
Yaşadığı dönem, Bach’ın, Händel’ın döneminden Beethoven’e dek uzanır. Bu süre içinde müziksel biçimlerin geçirdiği büyük değişimlere tanıklık yapacak, daha ötesi, bu değişimleri yönlendiren başlıca kahramanlardan biri olacaktır. Haydn’ın zamanında müzik, toplumun beğenisi, isteği doğrultusunda şekillenen bir sanat dalıdır. Gerek hizmetinde bulunduğu prensliklerin soylular çevresi, gerekse konserlerini dinleyen geniş halk kitlesi, bestelerin öz ve yapısını etkiler. Besteci, yapıtını üretirken dinleyicisine keyif vermeyi, ona güzel duygular sunmayı gözetmelidir.
Oxford Üniversitesi kendisine onursal doktora verilir. Londra’nın canlı müzik yaşantısı ve konserlerden elde ettiği gelir, onu mutlu etmiştir. 1792’de Viyana’ya döner ve o yıl genç Beethoven’e ders vermeye başlar. Beethoven, Haydn’ın bestelerine hayrandır; oysa kişiliklerindeki farklılık nedeniyle bir türlü anlaşıp dostluk kuramazlar. 1794’te Solomon’un bir başka konser dizisine çağrısı üzerine yeniden Londra’ya gider. Bu ikinci gezi birincisinden de başarılıdır.
31 Mayıs 1809 tarihinde öldüğü gün Napolyon’un orduları Viyana’yı bombalamaktadır. Haydn’ın cenazesi, kalabalık Fransız generallerinin arasında, Mozart’ın Requim’i ile kaldırılır. Ölümünden sonra, Klasik Stil’ in yaratıcısı olarak müzik tarihine geçer. Her zaman yalın bir halk kökeninden geldiğini belirterek, bilgiçlikten, soyluluk taslamaktan uzak durmuştur. Bu alçakgönüllü ve içten tutumu da yapıtlarına yansır.
Haydn, bir harika çocuk değildir. Yorumcu ve besteci olarak kariyere geç sayılacak yaşlarda başlar. Kalıcı yapıtlarını otuz yaşından sonra besteler. Eğer Haydn da Mozart gibi 35 yaşında ölseydi, bugün onu müzik tarihinin sayfaları arasında anmamız, çok zordu. Haydn’ın yapıtları Amerikalı katalogcu Anthony van Hoboken tarafından HOB sayıları ile düzenlenmiştir: Örneğin HOB. 100 sayılı Askeri Senfoni’si, içerdiği pek çok vurmalı çalgıdan ötürü, Türk mehter müziğinin etkisindedir.