Altınoran Galeride Adana’nın kurtuluşunun 100. Yılında Ayşe Ateşoğlu’nun Fransızca’dan Türkçe’ye çevirdiği ve S. Haluk Uygur’un editörlüğünü yaptığı “Kilikya “ ve “Kilikya’nın Tanrıları ve Yöneticileri” adlı iki kitap imzaya açıldı.
-Altınoran Galeri’de ayrıca sualtı fotoğrafçısı Murat Kaptan’ın 40 eserden oluşan “Kaptanın Seyir Defteri” adlı fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği, 2022 yılının ilk etkinliğinde Adana’nın 100. Kurtuluş günü olan 5 Ocak’ta 2 kitabı imzaya açarken, su altı dalgıcı usta fotoğrafçı Murat Kaptan’ın fotoğraf sergisi de Adanalı sanatseverlerin beğenisine sunuldu..
Ayşe Ateşoğlu’nun Fransızca’dan Türkçe’ye çevirdiği ve S. Haluk Uygur’un editörlüğünü yaptı “Kilikya “ ve “Kilikya’nın Tanrıları ve Yöneticileri” adlı iki kitap imzaya açıldı.
Kilikya ve Anadolu tarihi için kaynak olmuş ve yazılmalarının üzerinden 170 yıl geçmesine rağmen bugüne kadar tercüme edilmemiş iki eserin Türkçeye kazandırılmış hallerinin imzaya açılma etkinliği büyük ilgi gördü.
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı S. Haluk Uygur, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıldönümü gününün aslında sıradan bir gün olmadığını belirterek, “Yani Adana’nın düşman işgalinden kurtulması aslında verilen antiemperyal mücadelede ilk kazanımdır. Adana kurtulduktan sonra da Türkiye kurtulmuştur” dedi.
Uygur, Adana’nın her tarafında 100.Yılla ilgili kutlamalar yapıldığını, Valiliğin birçok kuruma görev verdiğini, ne Valiliğin ne de belediyenin kendilerini aramadığı siteminde bulunarak, ”Çünkü biz hiç Adana’da kültür, sanat meşalesi yakmadık, böyle yapan bir kuruluş değiliz ki bizi arasınlar. Ama biz özellikle bu iki kitabın imzasını bugüne getirmeye çok gayret ettik” dedi.
Bu iki kitabın hazırlanmasında Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve bu üniversitede Kütüphane Daire Başkanı olan Ahmet Karataş’a teşekkür eden Uygur, “Bu kitabın 5 Ocak’ta imzaya açılması bu nedenle önemlidir. 1850-2022. Birçok araştırmacı bu iki kitabı ve bunun devamları da var, kaynak olarak kullanmıştır. Adana, Mersin, Hatay tarihi buradan bakılarak yazılmış, ama kimse tercüme etmemiş, edememiş, etmeye cesaret edememiş. Çünkü birçok nedenleri var. Bunlardan bir tanesi dili. Çok ağır dili var. Ancak Ayşe Ateşoğlu gibi bir cesur, benim gibi bir deli buna cesaret edebilirdi” diye konuştu.
Yazının devamını okumak için tıklayın