Anadolu’yla ‘Bağımız Var’

Orhun Atmış

“Bağımız var” cümlesi eşanlamlı bir cümle. Projesi de bu anlamlara uygun bir şekilde yürümeye başladı. Yalkın Yel küratörlüğünde hayata geçen “#BağımızVar” projesi, bizi biz yapan kültürel bağları yeniden keşfetmeyi, hatırlatmayı, yeni yorumlarla geçmişten günümüze, bugünden geleceğe taşımayı; kültüre, tarihe, toprağa ve insana dair değerleri yaşatmayı hedefliyor.

Proje, 10 farklı sanatçının 10 sevilen halk ezgisini kendi tarzlarında yeniden yorumlamasıyla başladı. Bu sanatçılar arasında Jehan Barbur da var, Sansar Salvo da. Barbur, “İki Keklik” türküsünü söylüyor örneğin. Rap sanatçısı Sansar Salvo ise Esin İris ve Rapozof ile birlikte “Çökertme” türküsüne bambaşka bir hava katıyor. Bunların yanı sıra Birkan Nasuhoğlu ve Elçin Orçun “Ağlama Yar” türküsünü seslendiriyor. Monality’nin “Hey Onbeşli” yorumu ise kanun ve saz gibi geleneksel enstrümanlarını, tekno ritimleri ve elektronik müzik aygıtları ile buluşturuyor. Bu dört ezginin yanı sıra, Halil Sezai “Denizin Dibinde Hatçem”, Korhan Futacı “Yemen Türküsü”, Umut Kaan Çakır ve Soner Han “Sarı Gelin”i, Kozmonot Osman “Fidayda”, Emre Sertkaya “Zühtü”, İkiye On Kala “Dağlar Dağımdır Benim” yorumlarıyla projeye dahil oldular. Bütün bu isimlerin seslendirdikleri şarkılar YouTube’daki “Bağımız Var” kanalından izlenebiliyor. Ayrıca tüm sanatçıların proje üzerine yapılmış söyleşi videoları da kanalda görülebiliyor. 

Bu ilgi çekici projenin yaratıcısı Yalkın Yel’le bir araya geldik. Yel, ilk olarak bu birkaç aylık projenin gelecek yıllarda devam edeceğini dile getirdi. Projenin amacını ise şöyle anlattı: “Biz birçok veriyi aynı çatı altında toplayacağız. Yarın, bir zanaatkârın bakır döverken yaptığı şeyi yeniden yorumlayıp masaya koyduğumuz zaman başka bir şey göreceğiz. Öbür gün taş baskı yapan ustanın emeğini burada bir tasarımcıyla yeniden yorumladığımızda başka bir şey göreceğiz. Dolayısıyla bir sürü veriyi aynı çatı altında toplayıp ‘portal’ olmak aslında amacımız.” 

Yalkın Yel, kendisinin eskiye, retroya ve türkülere karşı meraklı olduğunu söylüyor. Ofisindeki dekorasyonda da bu zaten görülebiliyor. Bir depoda çürümeye yüz tutmuş eski bir piyanodan çalışma masası, 300 yıllık sandıktan kahve masası ve daha bir sürü “nostaljik” parçanın kullanımı dikkat çekiyor. Proje de bu hobinin, hevesin sayesinde hayata geçiyor. Ve daha sonra insanların da gördüklerinde hatırladıkları nostaljik öğeleri bir çatı altında toplamaya karar veriyor. Sponsorluk için kapısını çaldığı bir alkollü içecek firması da kuruluşuyla ve dünya görüşüyle uyumlu olan bu projeye destek veriyor. “#BağımızVar” kapsamında ocak ayından sonra yeni bir seriye başlanacak. 

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr