Faris Kuseyri’nin kaleminden ‘Doğu Duvarı’ Islık Yayınları tarafından yayımlandı. Kuseyri, “Doğu Duvarı”nda günlük yaşama şiirin dilinden yapılma bir ayna tutuyor.
Başlığı biraz açarsak; “doğu duvarında yazılı divan” da diyebiliriz. Bunun tek nedeni şiirlerin divan şiirinin formunda oluşu değil. Ancak şiirlerin divan şiiri formunda yazılmasından yola çıkarak bu ifadenin kullanılması da yersiz olmaz. Doğu Duvarı, Faris Kuseyri’nin (1978) okurla buluşan ikinci şiir kitabı. Islık Yayınları’ndan çıkan kitapta elli yedi şiir yer alıyor. Kuseyri’nin “duvarındaki” şiirlere Ali Kotan’ın “kesitleri”, Doğu Duvarı’ndan ayrıntılar adlı çalışmaları eşlik ediyor…
Doğu Duvarı, bir divandan bekleneceği üzere mukaddimeyle, yani önsözle başlıyor. Kitabın tek mısralık önsözünü okuyalım:
Bilin ki ilham perisine teslim etmedim kalemimi
Bu tek mısralık mukaddimeyi, tamamı üçlüklerden oluşan dört betiklik “Mukaddimeye Zeyl”, yani önsöze önsöz izliyor. Önsöze önsözün ilk ve son üçlüklerini aktaralım:
Sağır kapılar açıldı, yetişti şiir çağı
kollarını açıyor ey demek için
çok ustanın bir çırağı
(…)
ne tamamlandı sözüm ne dillerde söylendi
yazmak için geç
susmak için erkendi
Yazının devamını okumak için tıklayın