Gazeteci Uğur Pişmanlık’ın yayınladığı ve adını Antik Çağ’da yaşamış Tarsuslu filozoftan alan Aratos dergisi yoluna devam ediyor.
Tarsus’ta yayınlanan Aratos tarih, felsefe, kültür ve sanat dergisinin 116. çıktı. Gazeteci Uğur Pişmanlık’ın yayınladığı ve adını Antik Çağ’da yaşamış Tarsuslu filozoftan alan Aratos dergisi yoluna devam ediyor.
Yurtiçi ve yurt dışından 30’a yakın üniversiteden 160’ı aşkın akademisyen, edebiyatçı ve sanatçının katkıda bulunduğu Aratos dergisinin yayınlanan (Mart-Nisan 2023) 116. sayısında şu yazarlar ve yazıları yer alıyor: Elbette bu topraklarda yaşanan acıların kaydı tutulacak/Sunu (Uğur Pişmanlık), Çizgiyle/Hayatın İçinden Karikatürler (Herluf Bidstrup), Bu Toprağın Türküleri (Halil Atılgan), Bir Zamanlar İstanbul Eski İstanbul Meyhaneleri (Ebru Bozcuk), Bir Hesaplaşma Alanı Olarak Tiyatro (Havva Ağral), Sanatta Diyalektik Zincir Yaratmak (Hasan Çapik), Esin Kaynağı Toskana’dan Çukurova Çağdaş Sanatlar Müzesine (Uğur Pişmanlık), Toscana’dan Çukurova’ya (Ekrem Kahraman), Davıd’ın (Davut) Topraklarından (Millard Fuller), Daha Kurulmadan Yıkılmış Modern Harabelerin Altında İnleyen, Unutulmuş Eşsiz Bir Kent Tyana-Kemerhisar-2 (Ahmet Ünal).
Aratos dergisinin 116. Sayısında, Uğur Pişmanlık’ın “Elbette bu topraklarda yaşanan acıların kaydı tutulacak” başlıklı sunuş yazı şöyle, “Türkiye bir depremle sarsıldı. 6 Şubat günü sabaha karşı (saat 04.17) Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkıma yol açtı.
Bu yazının yazıldığı sıralarda yapılan basın haberlerine ve yetkililerin açıklamasına göre, 50 aşkın insanın hayatını kaybettiğini, 134 bin 914 kişinin yaralandığını bildirildi.
Türkiye’de devlet, deprem konusunda üstüne düşeni yapsaydı bu kadar ağır bir bedel denmezdi.
Bu yaşanan deprem felaketi, devletin sorumsuzluğunu, müteahhitlerin arsızlığını, belediyelerin hazırlıksızlığını ve rantçı müteahhitlerle ortaklığını göstermiş oldu.
Depremin sorumlusu siyasi iktidarlar ve yerel yönetimlerdir. Bilim insanlarını dinlemeyen, mimar ve mühendisler odası TMMOB’un uyarı ve çağrılarını dikkate almayan gelmiş-geçmiş tüm siyasi iktidarlar ve istisnalar hariç belediyelerin çoğu başta deprem olmak üzere, plansız ve çarpık yapılaşma, mütehhitlerin beton kentler yaratmasına göz yumma ve bunun rantına ortak olmaktan suçludur. Bunların hesabı elbet sorulacaktır, sorulmalıdır.
Yazının devamını okumak için tıklayın