Bedri Baykam’ın Picasso klasiğine post-modern yorumu Paris’te sergileniyor

Pablo Picasso’nun ‘Les Demoiselles d’Avignon’ (Avignon’lu Kızlar) tablosu resim tarihinin gidişatına yeni bir yön veren, kübizmi başlatan, birçok yönden devrimci bir eserdir.

Anladığım kadarıyla Bedri Baykam sanat hayatının önemli bir bölümünde bu eserle bir zihinsel diyalog içinde olmuş. hem bu resimden birçok yönden etkilenmiş, hem de bu etki onun yeni eserler yaratmasında da tetikleyici olmuş.

Sanat yaşamının bu aşamasında Bedri Baykam Picasso’nun şaheseriyle süregiden diyaloğuna yeni bir anlam katmaya girişmiş ve eseri bence post-modern duyarlılıkla yeniden yorumlamış.

***

bu girişimin eserlerini ‘Las Demoiselles Revisitees’ adını verdiği sergide 2 mayıs ile 4 haziran arasında Paris’te Galerie S/Beaubourg’da sergileyecek.

***

Paris gibi Picasso’nun ikonlaştırıldığı bir şehirde bu onu yeniden yorumlayan eserleri sergilemek hem kendi başına bir başarı hem de cesur bir adım.

***

ben resim sanatının tarihini ekollerini bilirim, ama bir eseri teknik açıdan değerlendirecek bilgi ve yeterliliğim yok.

bu yüzden şahsen çok güzel bulduğum Bedri Baykam’ın bu yeni  eserlerinin teknik analizini işin uzmanı insanlardan bekleyeceğim.

ben bugün bu başarıyı kutladıktan sonra kendime göre bedri Baykam’ı sanat tarihinin içinde konumlandırmakla yetineceğim.

Bu aslında onun bu sergideki eserlerini biraz daha iyi anlamak için de gereken bir çaba.

***

Bedri Baykam’ın sanatını çağdaş sanat kavramı altında anlamaya çalışanlar var, bunu çağdaş kavramının muğlaklığı nedeniyle pek de anlamlı bulamıyorum.

Çağdaş benim için bugüne dair, yeni yapılan anlamına geliyor. Bu bir sanatçıya doğru yorum getirebilmek için yeterli malzemeyi  sunan bir yaklaşım değil.

***

Çağdaş sanatı kavramını bugünü ve en yeni olanı anlatmak için kullananlar rahatlıkla bunun yerine modern sanat deyimini de düşünebilir.

Çağdaş bugünü (Michel Foucault’un l’actuel’ini) anlattığından olsa gerek modern de bununla eşanlamlı olarak düşünülmektedir.

Oysa modernin düşünülmesi çağdaş sanat kavramının ne kadar da içinin boş ve evet yanlış olduğunu göstermektedir bence.

Avenia Lesper’in ‘Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı’ eserindeki saldırısının bu kadar başarılı olabilmesi aslında çağdaş sanat kavramının kendi iç boşluğundan da kaynaklanıyor bana göre.

***

her ne kadar Picasso’nun eseri modern sanata yeni bir tanım getirse de o modern sanatı başlatan çalışma değildir.

modern sanat Empresyonizm ile Fransa’da başlamış. ikinci dünya savaşından sonra New York durağına da uğradıktan sonra onun dönemi fiilen 1960’lar ortasında bitmiştir.

Pop sanat ara geçişinden sonra olan bitenleri anlayabilmek için geç modernizm veya çağdaş gibi kavramlar yetmez. Bunun için bize post modern gibi bazı net tanımlar getirebileceğimiz bir kavram gerekiyor.

bence bedri Baykam çok iyi bir post-modern sanatçı. Bu son sergisi de onun modern resmin bir şaheserine bir post modern yorumudur.

***

Modernizm bir büyük geleneği (mimesis’i) reddederek yükselişe geçmişti. Buna karşı postmodernizm çoklu okuma ve alternatif yaşam dili olarak düşünülebilir. Post modernizm hiçbir şeyi reddetmez, her şeyden bir şeyler alınması taraftarıdır.

post modernler gelenekleri, hatta moderni bile reddetmedikleri için, eğer ortada bir soruna çözüm varsa, bunun geçmişte kalmış olanların şurasından burasından, geçmişteki fikirlerden hareketlerden yapılacak bir en iyi seçkisinde bulunabileceğini düşünür.

Bu yüzden belki de ‘kolaj’ bir postmodernin elindeki en güçlü sanat silahı olabilir.

https://10haber.net/yazarlar/serdar-turgut/bedri-baykamin-picasso-klasigine-post-modern-yorumu-pariste-sergileniyor-597891/