Bir tutam mobilya – Kudret Sönmez

Havalar zaman zaman yalpalayor, doğayı dengeleyen çark bozuluyor, öteliyor mevsimler birbirini; gecikmeli sıcaklar arada sırada uğrayıp tırmalamaya başlıyor tenimizi, nefesimizi… Bu arada, sanat da kısmen tatil yapıyor. Bazı arkadaşlarımız denizin suyuyla ıslanırken, bazıları da yürek teri damlatmaya devam ediyor sanatın doğurgan topraklarında. Üniversitelerin yetenek sınavlarına hazırlanırken birilerimiz, diğerlerimiz de hobi çalışmalarıyla renklendiriyorlar hayatlarını… Ve o malûm şarkı var ya Alpay’ın söylediği; “Eylülde Gel”, gelirken fırçanı, boyanı da al gel, deyip duruyor yüreğimin ses verdiği yer.

***

Naci Eroğlu… O bir gazeteci; ama bildiğimiz anlamda değil. Yazmıyor, fotoğraf çekmiyor, haber yapmıyor. Sadece, miadı dolmuş gazete kâğıtlarını estetik objelere dönüştüren bir sanatçı. Sabırla zamanı yetenekleriyle bütünleştiren ve ortaya muhteşem ürünler çıkartan bir usta… Üstelik tüm bunları ticari kaygısı olmadan yapan değerli bir insan… El sanatları konusunda uzman ve başarılı bir ressam olan Naci Eroğlu, son yıllarda gazete kâğıtlarından minicik mobilyalar üretmeye yönelmiş durumda. Karşılığını da sevgi ve mutluluk olarak ödüyor hayat ona. İşinin fiyatına, emeğinin ücretine önem vermiyor. Sadece, kendi dünyasını döşüyor, güzelleştiriyor. İstese dünya çapında isim yapacakken, o sadece memleketi Adana’daki sanat dostlarının yüreklerine atıyor imzasını… Yanı sıra müzikle de besliyor duygularını; enstrüman çalıyor, sahnelerde yer alıp yeteneklerinin öteki yüzünü gösteriyor dinleyicilerine. Kısacası, boş zaman yoktur, değerlendirilmesi gereken bir ömür vardır diyor. Ve herkesin elini cebine atmasını değil, ruhunu sanata uzatmasını istiyor.

 

Antakya’da sanat devam ediyor

Antakyalı Mozaik Sanatçısı Ressam Yusuf Altunay, yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen sanatsal çalışmalarına devam ediyor… 6 Şubat’ta oluşan depremde evini ve atölyesini kaybeden Altunay, mutluluk dolu günlerin geleceğine inanarak fırçasını, boyasını elinden bırakmıyor. Bir süre Antalya ve Kırşehir’de konaklayan ressamımız, şu an memleketindeki renkli ortamı yeniden canlandırmak için var gücüyle çabalıyor… Bu arada, Adana ve Mersin’de depremzedeler yararına düzenlenen sergilere katılan sanatçımız, son dönemde yaşadıklarını şu sözlerle dile getiriyor:

“Antakya aşkı ağır basınca, sarsıntılardan zarar görmüş evimde ve atölyemde üretmeye devam etme kararı aldım. Yıkım nedeniyle kaybettiğim bazı tablolarıma üzülsem de, çekirdek ailemden herhangi bir kayıp olmaması bana güç veriyor… Bu arada, enkazdan kurtarabildiğim resim ve mozaik çalışmalarımı memleketimde sergilemek istiyorum. Yanı sıra, çok sevdiğim mesleğimi daha iyi koşullarda sürdürebilmek ve değerli kursiyerlerimle aynı çatı altında üretimlerimize devam edebilmek için, kent merkezine yakın yerde bir konteynıra ihtiyacımız var. Ayrıca, mağdur durumdaki ressam arkadaşlarımız için de bir sanat sokağı tahsis edilebilir. Bu konuda yetkili kurum ve kuruluşlarımızın duyarlı davranacaklarına inanıyorum.”

 

 

Antakya’da sanat devam ediyor

1974 yılında Tarsus’ta doğmuş Çiğdem Dönmez… İlk, orta ve lise eğitimini memleketinde tamamlamış. Evli ve iki çocuk annesi olan Dönmez, resim eğitimine 2014 yılında Tarsus Ressamlar Derneği’nin sağladığı atölye ortamında başlamış. Daha sonra, sanatsal gelişimini pekiştirmek için Ahmet Bağ – Cumali Balcı Atölyesi’nde sürdürmüş eğitimini… Çocuklarıyla birlikte aynı süreçte üniversiteye hazırlanarak, 2019 yılında Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü kazanmış… Resimlerinde Türk motifleri, ebru ve tezhip gibi geleneksel el sanatlarına yer vererek; gelenekseli modern düzeyde yaşatma çabasıyla renklerin diyarındaki varlığını sürdürmektedir.