Birlikten Güç Doğar! – Mine Liman

Adana’ya geldiğim yıllar -1995-, Toros Caddesi en favori cadde idi. Aynı Adana’ nın Türkiye’ nin en büyük 3. ili olduğu gibi. Zaman içinde dengeler değişti, Adana ilk 5 il sıralamasının da gerisine düştü, Toros Caddesi de popülerliğini Ziyapaşa Caddesine kaptırdı.

Tabii bunda en büyük etkenlerden biri Sevgili Tayyar Zaimoğlu. Ziyapaşa Bulvarı Geliştirme ve Güzelleştirme Derneğini kurarak, çok başarılı projeler üretti.

Toros Caddesi, 5 katlı mütevazi binaları, cadde genişliği, ağaçları, esnafı ve çevresinde yerleşmiş mahalle halkı ile, şehrin üç ana bulvarını Seyhan Nehrine bağlayan önemli bir arter.

Yıllardır bu caddede insanlara şifa dağıtan Sevgili Fatih Tambay’ ın fikirleri, Vitra ile özdeşleşmiş Ayşegül Yüceli’ nin başkanlığında, Mimar- Kent Tasarımcısı Ali Özler’ in projeleri ile, Hakan Çömelek, Yaşar Ateşoğlu, Coşkun Sökün, Nazlı Yakıcı Çamurdan; 2012 yılında Toros Caddesine hakettiği değeri yeniden kazandırmak için, Toros Caddesini Güzelleştirme Derneğini kurdular.

Zamanlarından, işlerinden fedakarlık ederek, yaşadığı çevreyi güzelleştirmek için mücadele eden, yüksek gönüllü ve ileri görüşlü insanlar bir araya gelince, sonuçları da muhteşem oluyor.

Harika bir proje hazırlandı ve Büyükşehir Belediyesine anlatıldı. Anlaşılanın bir kısmı, anladıkları şekli ile yapıldı. Fuzuli caddesinin alt geçiti çevresinde oluşturulması planlanan, kafeleri, sanat ve gösteri merkezleri ile meydan projesi ise, malasef uygulanamadı.

 

Bu çevreye alışık, müptelası olanlar, birer ikişer yer almaya başladılar, caddede.

Atölye360’ ın tasarımını yaptığı Storie ilk taze kandı. Tam bu sokağın, insanda yarattığı duygularla, tamamen recyle, basit, sade ve 3. Kuşak kahveyi Adana’ ya ilk getiren özelliği ile.

Arkasından Gazipaşa Kebap Müthiş Abimiz, sokakla bir, tertemiz, lezzetli kebapları ile köşebaşında yer aldı. Sokakta olmak duygusunu verdi bizlere.

Ağaçkakan, Ege’ yi bize taşıyor. Çok yeni Domas’ ta katıldı, bu zincire.

Ve henüz 3 haftadır faaliyette olan Botta Bloom… Sen ne güzel şeysin. Kendimi Karaköy’ de hissettim ve bir sürü mekanda. İnanılmaz lezzette salata, sandviç, cheesecake’ ler, demleme kahveler.

Hastası olduğum el yapımı, el dikişli özel defterler, kolyeler, bakırlar…

Ve en güzeli, el yapımı seramikler içinde size gerçekten cennette hissettiren çiçekler.

Bonzailer ve içeride bir atölye, bir sera. Seranın çatı penceresi olarak gün ışığını bitkilere taşıyan bir lomboz…

Terrarium workshopları..

Göksel Darçın’ ın özel çiçek koleksiyonu.

Fidan Darçın ‘ın mimarlık ofisi.

Bilgin Kış’ ın mühendisliği, mimarlığı, şairliği….

Kullanıma açık toplantı salonu.

Çok sesli polifonik müzik. Kızımın piyano hocası Ayşe Ablamız.. Emre Südaş..

Ve onların özeti ile;

#guzelkokuluseyler

Ben de mutluluk hissi uyandıran bu cadde, böyle güzel, samimi, sıcak insanlarla dolsun.

Sevginin gücünü, içinizde hissetmeniz dileğimdir…