Konser Tarihi : 02 Mayıs 2025 Cuma
Konser Saati : 20:00
Konser Salonu : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu
KONSER PROGRAMI
Şef : ORHUN ORHAN
Solist : SESİM BEZDÜZ “keman”
W. A. MOZART Keman Konçertosu No:5
J. HAYDN Senfoni No: 101 (Saat)
ORHUN ORHAN
1977 yılında Ankara’da doğdu. Lise öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamladı.
1995-2001 arasında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde teori- kompozisyon alanında öğrenim gördü. Lisans eğitimi boyunca Elhan Bakihanov ile çalıştı.
2001 yılında Fransa’da Gaillard Uluslararası Müzik Akademisi’nde, modern müzik bestecisi Rainer Boesch’un kompozisyon sınıfına kabul edildi. Yurda döndükten sonra akademik kariyerine Bilkent Üniversitesi’nde devam etti.
2002-2004 yıllarında Müzik ve Sahne Sanatları Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimi aldı. Mahir Cetiz, Füsun Köksal ve Işın Metin ile kompozisyon; Gürer Aykal’la orkestra şefliği çalıştı.
Orhun, akademik kariyerine Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi ve Müzik Hazırlık Okulu’nda öğretim görevlisi olarak başladı. 2007’de Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası’nda asistan oldu. Bu orkestra ile alışılagelmiş repertuarın dışında Wagner, Strauss ve Şostakoviç’in eserlerinden oluşan konserler gerçekleştirdi.
Dr. Nejat Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması’nda 2006’da üçüncülük, 2008’de ikincilik ödülü kazandı. 2006-2009 arasında Ankara’da üç yıl boyunca düzenli olarak oda müziği konserlerinin düzenlenmesinde rol oynadı. Bu süreçte birçok Türk oda müziği eseri ilk defa seslendirilmiş ve kayıtları yapılmıştır.
Orhun, sanatta yeterlik (doktora) eğitimini 2009 yılında Gürer Aykal’ın orkestra şefliği sınıfında tamamladı. 2011 yılında Almanya’da bir çalıştayda ünlü şef Kurt Masur ile çalışma şansı buldu.
Türkiye ve Yunanistan’dan yaşları 18-28 arasında değişen 70 müzisyenin bir araya gelmesiyle oluşan Türk-Yunan Gençlik Orkestrası’nı 2010-2012 yıllarında yönetti.
2011 yılında Ankara’nın çeşitli müzik okullarındaki genç müzisyenlerden oluşan Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nı kurdu ve 2018’e kadar orkestranın genel müzik direktörlüğünü yürüttü. Başta Ankara Müzik Festivali olmak üzere pek çok etkinlikte bu orkestra ile sahne aldı. 2015’te Andante Müzik Ödülleri’nde Yılın Orkestra Şefi Ödülü’ne değer görüldü.
2016 yılından itibaren, çağdaş müziğin Türkiye’deki temsilcilerinden olan İstanbul merkezli Hezarfen Topluluğu’nun ve çağdaş müzikte geleneksel Türk müziği çalgı ve makamlarını kullanan NK Ensemble adlı topluluğun konuk şefi oldu.
Klasik Keyifler gibi sivil derneklerin bünyesinde yer alan sanatçı, çeşitli filarmoni dernekleri ile projeler geliştirdi. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nin danışma kurullarında yer aldı.
Sanatçı, çeşitli konserlerde Hasan Uçarsu, İlhan Usmanbaş, Özkan Manav ve Turgut Pöğün gibi çağdaş Türk müziği bestecilerinin eserlerini icra etti; kimi eserlerin ilk kaydını gerçekleştirdi.
Bestecilik ve şeflik dışında akademik çalışmalarına devam etti. Geçmiş Türk bestecilerin eserlerinin el yazısı nota kayıtlarını dijital hâle getirdi. Bu dijital nota kayıtlarının bir kısmı da Alman Schott Music yayınevi tarafından basılmıştır.
Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ders veren sanatçı Orkestra Akademik Başkent’in birinci şefidir.
SESİM BEZDÜZ
1997 yılında Mersin’de doğan Sesim Bezdüz, müzik eğitimine Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu’nda, keman eğitimine ise Lili Tchumburidze ile Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda başladı. 2009’da İngiltere’de düzenlenen Llangollen Solo Enstrüman Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandı; Vladimir Jurowski ile çalıştı. Bu başarısından sonra Çağdaş Eğitim Vakfı organizasyonu ile gerçekleşen konserde Tolga Taviş yönetimindeki Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde çaldı.
Antalya Piyano Festivali kapsamındaki “Fazıl Say ve Arkadaşları” konserine katılan Bezdüz, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın düzenlediği Gülden Turalı Keman Yarışması’nda ikincilik ödülüne layık görülerek İbrahim Yazıcı yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’yla konser verdi.
2008’de Constantin Vardeli, 2009’da Natali Boyarsky, 2010’da Akademi İKSEV’ de Tuncay Yılmaz ve Tedi Papavrami’ nin ustalık sınıflarına katıldı.
Antalya’da düzenlenen International Harmony Yarışması’nda büyük ödüle layık görüldü.
Rengim Gökmen yönetimindeki Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın üyesi olan Sesim Bezdüz, 2012 – 2013 döneminde Belçika Kraliyet Konservatuvarı’nda Veronique Bogaerts’ in öğrencisi olmaya hak kazandı. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda İldiko Moog’ un keman sınıfına kabul edildi.
2014’te İbrahim Yazıcı yönetimindeki Mersin Devlet Opera ve Balesi Orkestrası, 2015’te Rengim Gökmen yönetimindeki Eskişehir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde konserler verdi.
İDSO’ nun Concertante Yarışması’nda Tuncay İpteş ile ikinci olarak Bottesini’ nin Grand Duo’ sunu seslendirdi.
2015-2016 sezonunda Belçika, Fransa ve Lüksemburg’da konserler verdi, Mersin Devlet Opera ve Balesi eşliğinde Sibelius’un Keman Konçertosu’nu seslendirdi.
Paris’te düzenlenen Concour Flame ve oda müziği grubu ile Brüksel’de düzenlenen Festival Musiq3′ da birincil ödüllerine layık görüldü, Radio Musiq3 ‘da çalma hakkı kazandı.
Sesim Bezdüz çalışmalarına Çağdaş Eğitim Vakfı’nın “Genç Yetenekler Projesi ” kapsamında Brüksel Kraliyet Konservatuvarı’nda Veronique Bogaerts ve Frédéric d’Ursell ile devam etmektedir.
2017 yılı itibarıyla “Genç Yetenekler Projesi” nin ana sponsoru Qnb Finansbank’tır.
WOLFGANG AMADEUS von MOZART
Vaftiz adı : Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart
Doğum : 27 Ocak 1756, Salzburg
Ölüm : 5 Aralık 1791, Viyana
Klasik Batı Müziği’nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.
Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başladı. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale gelmiş, beste yapmaya başlamıştı ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler veriyordu. 17 yaşında Mozart, Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başladı ama orada tatmin olmayınca daha iyi bir pozisyon aramak üzere seyahatlere çıkmaya başladı. 1781’de Viyana seyahati sırasında Salzburg’daki görevinden ihraç edildi. Bunun üzerine Viyana’da kalmaya karar verdi. Viyana’da daha meşhurdu ama maddi güvencesi daha azdı. En ünlü senfonilerinin, konçertolarının ve operalarının birçoğunu ve Requiem’in bazı kısımlarını Viyana’daki son yıllarında besteledi. 35 yaşında öldüğünde Requiem henüz tamamlanmamıştı. Ölümüyle ilgili ayrıntılar hâlâ tartışma konusudur.
Bestelediği 600’den fazla eserin birçoğu senfoni, konçerto, oda, opera ve koro müziğinin zirve noktaları olarak kabul edilir. Mozart tüm zamanların en önemli klasik bestecileri arasında sayılır ve Batı müziği üzerindeki etkisi çok derindir. Ludwig van Beethoven ilk eserlerini Mozart’ın gölgesinde bestelemiştir. Joseph Haydn, Mozart için “Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez.” demiştir.
En önemli esin kaynaklarından biri Johann Sebastian Bach’ tır. Bach’ın eserleri birçok kez Mozart’ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir.
Türklerin Avrupa’da moda olduğu o yıllarda, Mehter ritminden esinlenen Mozart, 11 numaralı La Majör Piyano Sonat’ının (K. 311) 3. bölümünde “Ronda alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Ayrıca Viyana’da Türk elçinin kızı Zaide adına opera besteler.
Dünya tarihinin belki de gelmiş geçmiş en büyük müzik dehasının sadece 35 yıllık bir ömür yaşaması ve bu ömüre 626 ölümsüz eser bırakması, kendisi belki de müzik dünyasının en büyük kazançlarından biri olsa da kısa ömrü de müzik dünyasının en büyük kaybıdır.
Mozart’ın müziği, Haydn’ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart’ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydi, hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart’ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadalar ve diğer hafif eğlenceli türlerde…
Mozart ilk yıllarından beri müthiş bir kulağa sahipti. Duyduğu her müziği hafızasına bir daha çıkmayacak üzere yazabiliyordu. Gezilerinin de oldukça fazla olmasından dolayı, nadir bir tecrübe koleksiyonu edindi. Londra’da bir çocuk olarak J. S. Bach ile karşılaştı ve müziğini dinledi. Paris, Mannheim ve Viyana’da da buradaki bestekârlarla karşılaştı. Muhteşem Mannheim orkestrasıyla beraber çalıştı. İtalyan açılışları ve opera buffalarıyla karşılaştı. Bunların hepsi, gelişiminde önemli bir rol oynadı. Londra ve İtalya’da galant tarzı o dönemde oldukça popülerdi. Basit, hafif müzik, sesin yavaşlamasına bir tutku, vurgulara önem veren, hâkim ve ana notanın üstündeki dördüncü ve altındaki notayı çıkartarak, simetrik cümlelerle ve açık bir mimari sundu. Bu tarzın etrafında gelişen klasik müzik, Barok’ un karmaşık tarzına bir tepkiydi. Mozart’ın ilk çalışmaları, İtalyan uvertürleriydi. Diğerleri J.C. Bach’ın eserlerine oldukça benzerdi ve başkaları da Viyana’daki eserlerin değişik bir şekilde vurgulanmasıydı. Mozart’ın en tanınan özelliklerinden biri de belli bir düzenin uyumuydu; sesin yavaşlamasına ana nota etrafında yöneliyordu ama Mozart, bunu değiştirerek uyumu ses yavaşlamasının daha güçlü yarıya geçmesini sağlamıştı. Mozart’ın Phrygian anlayışı da bunu gösterir.
Mozart olgunlaştıkça, Barok müziğinden birtakım yeni özellikler daha uyarlamıştır. Örnek olarak, 29. Senfoni’nin La Majör (K. 201)’ünde kontrpuana ait iki veya daha çok sayıda melodinin bir arada çalınmasından meydana gelmiş tema kullanıyordu, ilk hareketinde ve düzensiz ifade uzunluklarını denemiştir. 1773’teki bazı kuartetleri fugal finalleri vardır ve büyük olasılıkla Haydn’dan esinlenmiştir.
Daha sonraki operalarında da enstrümanların, orkestranın, ton renginin psikolojik ve duygusal hisleri ve dramatik geçişleri ifade edebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Senfonilerinde çözülemeyecek seviyede karmaşık bir şekilde orkestrasını kullanması, orkestranın psikolojik etkilerini geliştirmiş ve daha sonra da opera olmayan eserlerinde de görülmüştür.
SENFONİ No:5 K.22 Si bemol Majör
Bestelenme tarihi ve yeri : Aralık 1765, Lahey
İlk seslendirme tarihi ve yeri: 22 Ocak 1766, Lahey
Senfoni; iki obua, Si ♭ majörde iki korno ve yaylılar için bestelenmiştir. Yapıt, üç bölümdür.
I. Allegro
II. Andante
III. Allegro molto
Birinci bölüm Allegro
Mükemmel bir yorum, büyüleyici, şeffaf, parlak (belki biraz keskin) keman sesiyle, iyi dengelenmiş.
İkinci bölüm Andante
Bu gerçekten (geç) bir barok bölüm gibi geliyor ve Lamento bas etrafındaki bölümde neredeyse Bach veya Handel olabilir! Aslında temponun bir Andante için çok yavaş ancak yorumlama dikkatli bir artikülasyon, ifade ve dinamikler içeriyor.
Üçüncü bölüm Allegro molto
Geç barok müziğine daha yakın geliyor (artikülasyon, ses rengi ve dengesi ile klavsen/continuo ‘nun öne çıkması temelinde.
Her üç bölümde özellikle kornolarla belirgin bir şekilde renklendirilmiştir. Si ♭ majör anahtarındaki coşkulu bir ilk bölüm senfoniyi açar.
Sol minör ilgili anahtarındaki daha ciddi, hüzünlü bir hareket gelir.
Kısa, coşkulu bir final eseri kapatır. Finalin açılış teması, Mozart’ın bir önceki yıl Londra’da tanıştığı Johann Christian Bach’ın klavye konçertosunun finalinden ödünç alınmıştır.
FRANZ JOSEPH HAYDN
Doğum tarihi ve yeri : 31 Mart 1732; Rohrau, Aşağı Avusturya
Ölüm tarihi ve yeri : 31 Mayıs 1809; Viyana
Müzik tarihinin en uzun yaşayan bestecilerinden “Baba Haydn”, Klasik dönemin senfoni ve yaylı çalgılar kuarteti geleneğini yerleştiren, büyük koral yapıtlarıyla her dönemde ölçüt olmuş önemli bestecilerden biridir.
Yaşadığı dönem, Bach’ın, Händel’ ın döneminden Beethoven’e dek uzanır. Bu süre içinde müziksel biçimlerin geçirdiği büyük değişimlere tanıklık yapacak, daha ötesi, bu değişimleri yönlendiren başlıca kahramanlardan biri olacaktır. Haydn’ın zamanında müzik, toplumun beğenisi, isteği doğrultusunda şekillenen bir sanat dalıdır. Gerek hizmetinde bulunduğu prensliklerin soylular çevresi, gerekse konserlerini dinleyen geniş halk kitlesi, bestelerin öz ve yapısını etkiler. Besteci, yapıtını üretirken dinleyicisine keyif vermeyi, ona güzel duygular sunmayı gözetmelidir.
Oxford Üniversitesi kendisine onursal doktora verilir. Londra’nın canlı müzik yaşantısı ve konserlerden elde ettiği gelir, onu mutlu etmiştir. 1792’de Viyana’ya döner ve o yıl genç Beethoven’e ders vermeye başlar. Beethoven, Haydn’ ın bestelerine hayrandır; oysa kişiliklerindeki farklılık nedeniyle bir türlü anlaşıp dostluk kuramazlar. 1794’te Solomon’un bir başka konser dizisine çağrısı üzerine yeniden Londra’ya gider. Bu ikinci gezi birincisinden de başarılıdır.
31 Mayıs 1809 tarihinde öldüğü gün Napolyon’un orduları Viyana’yı bombalamaktadır. Haydn’ ın cenazesi, kalabalık Fransız generallerinin arasında, Mozart’ın Requim’ i ile kaldırılır. Ölümünden sonra, Klasik Stil’ in yaratıcısı olarak müzik tarihine geçer. Her zaman yalın bir halk kökeninden geldiğini belirterek, bilgiçlikten, soyluluk taslamaktan uzak durmuştur. Bu alçakgönüllü ve içten tutumu da yapıtlarına yansır.
Haydn, bir harika çocuk değildir. Yorumcu ve besteci olarak kariyere geç sayılacak yaşlarda başlar. Kalıcı yapıtlarını otuz yaşından sonra besteler. Eğer Haydn da Mozart gibi 35 yaşında ölseydi, bugün onu müzik tarihinin sayfaları arasında anmamız, çok zordu. Haydn’ ın yapıtları Amerikalı katalogcu Anthony van Hoboken tarafından HOB sayıları ile düzenlenmiştir: Örneğin HOB. 100 sayılı Askeri Senfoni’si, içerdiği pek çok vurmalı çalgıdan ötürü, Türk mehter müziğinin etkisindedir.
SENFONİ No:101 (Saat) Re majör
Bestelenme tarihi : 1793 ya da 1794 (Londra’ya yaptığı iki ziyaretten ikincisi için yazdı)
İlk seslendirilişi ve yeri : 3 Mart 1794, Hannover Square Room
Orkestra : Johann Peter Salomon tarafından bir araya getirilen 60 kişilik orkestra
Joseph Haydn tarafından yazılan on iki Londra senfonisinin dokuzuncusudur. İkinci bölümdeki “tik tak” ritmi nedeniyle halk arasında Saat olarak bilinir .
Yapıt; iki flüt, iki obua, iki klarnet, iki fagot, iki korno, iki trompet, timpani ve yaylılar için bestelenmiş, standart dört bölümlü formdadır:
Birinci bölüm Adagio – Presto Re Majör
Minör bir girişle başlar. Adagio, Presto’ nun ana temasının açılışına benzer şekilde yükselen bir gam motifiyle açılır ve Adagio’ yu ana bölüme bağlar. Presto’ nun ana teması dikkat çekmek içindir.
Ana temadan sonra bu cümle geri döner ve La azalmış akorunun kullanımıyla modülasyonu başlatır, Miminöre yol açar ve sonunda La majörün baskını olan Mi majöre yol açar.
İkincil tema da benzer bir ritmik desene sahiptir, yine kemanlardaki gamlarla başlar ancak bu sefer alçalır, ancak daha inceliklidir.
Gelişim, kontrpuan olarak farklı enstrümanlarda tekrarlanan ikincil tema motifiyle başlar ve ana temanın farklı motiflerine, aynı zamanda kontrpuanlı olarak çalınarak geçiş yapar. Gelişim, bir kez daha ikincil tema ile sonuca doğru döner ve uzun bir düşen gamla sona erer. Özetleme basittir ve koda bu görkemli hareketi tamamlar.
İkinci bölüm Andante Sol Majör
Senfoninin adını aldığı ikinci bölüm, çalınan teller ve fagotlarla başlar. Bölümün ortalarına doğru, Sol minörde karanlık, sert bir pasaj vardır, ardından Haydnesvari mizah ve son olarak bir kez daha saat teması gelir.
Üçüncü bölüm Minuet: Allegretto – Trio (Re Majör)
1793’te Haydn, işvereni Prens Esterházy ‘ye ayrıntılı bir müzikli saat vermişti ve kendisi de bu saat için 12 kısa parça yazmıştı; bunlardan biri üçüncü bölümün temeliydi.
Bir minuet olan bu bölüm, Haydn’ın en uzunlarından biridir. Trio, Beethoven’ın Pastoral Senfonisi’ndeki triodakullandığına benzer şekilde, daha Haydnesvari bir mizahla beceriksiz bir köy bandosunu çağrıştırıyor.
Haydn’ın mizahını bilmeyen birçok akademisyen, yayıncı ve müzisyen, trioyu sık sık “düzeltirdi”.
Dördüncü bölüm Finale: Vivace Re Majör
Eserin finali monotematik bir rondo-sonattır. Bu, ana temanın ve ikincil temanın benzer veya bu durumda neredeyse aynı olduğu ve ana temanın her tema sona erdiğinde çalındığı anlamına gelir.
Haydn, her seferinde ana temayı büyük ölçüde değiştirir; bu, rondo eserlerinde yapılmayan bir şeydir. Temalar arasındaki köprüler bile ana temaya benzerdir. Haydn ayrıca son bölüme bir füg yerleştirir.
Taşar ERKOL