ÇDSO 9 Mayıs konser programı, Taşar Erkol

Konser Tarihi  : 09 Mayıs 2025 Cuma

Konser Saati    : 20:00

Konser Salonu : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu

 

KONSER PROGRAMI

 

Şef            : ARTUN HOINIC

Solist        : NİL KOCAMANGİL      “viyolonsel”

 

  1. DVORAK Viyolonsel Konçertosu
  2. SCHUMANN Senfoni No: 4                

 

ARTUN HOINIC

 

Çok yönlü müzisyenliği ile genç yaşında kariyerine başlamış olan Artun Hoinic, Ankara Devlet Opera ve Balesi orkestra şefi olarak görev yapmaktadır.

Opera ve bale repertuvarı haricinde senfonik alanda da faaliyetlerine aktif olarak devam eden sanatçı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni, İzmir Devlet Senfoni, Bursa Bölge Devlet Senfoni, Çukurova Devlet Senfoni, Antalya Devlet Senfoni, İstanbul Devlet Opera, Antalya Devlet Opera ve Mersin Devlet Opera orkestraları tarafından düzenli olarak konuk şef olarak davet edilmektedir. Bunların yanı sıra geçtiğimiz sezonlarda Kharkov Filarmoni, Kırım Filarmoni, Ukrayna Ulusal Senfoni, Moskova Konservatuvar Senfoni, St. Petersburg Akademik Senfoni, Timişoara Banat Filarmoni, Bakü Filarmoni ve Bilkent Senfoni orkestralarında başarılı konserler gerçekleştirmiştir. Uluslararası konserlerinin dışında sanatçı çeşitli festivallere de katılmıştır.

2014 yazında İsviçre’de düzenlenen Gstaad Menuhin Müzik Festivaline seçilmiş ve 1. Orkestra Şefliği Akademisinde dünyaca ünlü Maestro, Neeme Jarvi ile çalışmıştır. Bu dönemde Gstaad Festival orkestrası ile konserler yönetmiştir. 2015 yılında ise, davet edildiği 5. Est-Ouest Oda Müziği Festivalinde (Belçika) Prokofiev’in Peter ve Kurt adlı eserini yönetmiş ve CD kaydını gerçekleştirmiştir.

Besteci olarak da yoğun çalışmaları olan Hoinic’in eserleri arasında en önemlileri; Nemrut balesi (2 Perde), oda orkestrası için 2 senfoni, oda orkestrası için döngüsel süit, orkestra için konçerto, orkestra için Anadolu uvertürü, soprano ve orkestra için Atatürk Kantatı ve nefesli beşli için konçerto sayılabilir.

Ulusal ve uluslararası pek çok yarışmada dereceleri olan sanatçının kazanmış olduğu ödüller kronolojik olarak;

2002 Bulgaristan Sofya Genç Besteciler Yarışması birincilik, 2004 A.B.D. Minnesota Charles B. Olson Bestecilik Yarışması birincilik,

2006 13. Halıcı Bilgisayarla Beste Yarışması birincilik,

2006 T.C. Kültür Bakanlığı Ulusal Opera-Bale beste yarışması büyük ödülü ve en iyi libretto ödülleri,

2017 ve 2018 Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Beste Yarışmalarında mansiyon,

2017 İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Ulusal Beste yarışması birincilik ödülleridir.

Bunların yanı sıra Kiev–Ukrayna’da düzenlenen 3. Uluslararası Stefan Turchak orkestra şefliği yarışmasında ikincilik ödülünü kazanmıştır. Bu başarısını takiben Ukrayna Ulusal Senfoni Orkestrası ile Kiev Filarmoni salonunda bir konser gerçekleştirmiş ve önümüzdeki sezonlar için davetler almıştır.

Üçüncü kuşak müzisyen bir aileden gelen Artun Hoinic, sırasıyla Bilkent Müzik Lisesi piyano bölümü, 2007 yılında ise Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi kompozisyon bölümünden yüksek şeref payesi ile mezun olmuştur.

2007 – 2008 yılında St. Petersburg Devlet Konservatuarında orkestra şefliğinde uzmanlaşma kurslarına devam etmiştir.

2009 yılında dünyanın en prestijli okullarından biri olan Moskova Çaykovski Devlet Konservatuarına kabul edilen Artun Hoinic, efsanevi orkestra şefi ve pedagog Prof. Gennady Rozhdestvensky’nin sınıfına kabul edilmiştir.

2013 yılında Moskova Konservatuvarı büyük salonunda vermiş olduğu konser ile mezuniyetini en yüksek dereceyle tamamlamıştır.

 

NİL KOCAMANGİL

 

            Türkiye’nin genç ve gelecek üstlenmesi viyolonselistlerinden Nil Kocamangil; 1989 yılında Istanbul’ da doğdu.

1998 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Dilbağ Tokay’ın öğrencisi olarak başladığı eğitimini, 2009 yılında sınıf atlayarak üstün derece ile aldığı lisans diplomasının ardından; önce Hochschule für Musik Köln’de Claus Kanngiesser’ in, sonra Conservatoire de Paris (CNSMDP) de Marc Coppey’ nin sınıflarından almış olduğu iki ayrı master diploması ile tamamladı.

Orkestra ile ilk konserini 15 yaşında veren sanatçı, sonraki yıllarda  repertuvarın başlıca eserlerini yerli/yabancı birçok orkestra eşliğinde seslendirdi.

“Istanbul Müzik Festivali”, “Euregio Musik Festival”, “Les Estivales de Megéve”, “Amsterdam Oda Müziği Festivali”, “D-Marin Turgutreis Uluslararası Müzik Festivali” gibi festivallerde solo ve oda müziği olmak üzere konserler verdi.

Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan birçok ödül kazanmasının yanı sıra; Verbier Festival Akademisi, Kronberg Akademi, Mozarteum Yaz Akademisi gibi başlıca akademiler ve uzmanlık kurslarında Gary Hoffman, Frans Helmerson, Gabor Takacs Nagy gibi önemli sanatçılar ile çalıştı.

Nil Kocamangil bütün eğitim hayatı boyunca TEV, Eczacıbaşı Vakfı, DAAD, Borusan Kocabıyık Vakfı, Yehudi Menuhin Live Music Now, Werner Richard-Dr. Carl Dörken Vakfı, Association des Jeunes Talents ve bazı özel sponsorlar tarafından desteklenmiştir.

Şu anda öğrenimine ünlü Fransız viyolonselci Gautier Capuçon’ un Paris’teki Louis Vuitton Vakfı ile kurmuş olduğu “Classe d’Excellence de Violoncelle” adlı özel sınıfta devam eden sanatçı, ayrıca Tekfen Vakfı bursiyeri olarak; CNSMDP’ de Itamar Golan’ ın sınıfında (Trio Milhaud ile) ve CRR de Paris’ de Miguel Da Silva’ nın sınıfında (Hadès Kuartet ile) oda müziği eğitimi almaktadır.

The Holland International Music Sessions tarafından 2015-2016 “New Masters on Tour” serisi için seçilen Nil Kocamangil, Eylül 2015’te Amsterdam’daki Concertgebouw salonu da dahil olmak üzere Hollanda’nın dört farklı şehri/salonunda resitaller verecektir.

Sanatçı özel bir destek ile 1830 yapımı İtalyan bir viyolonsel kullanmaktadır.

 

ANTONİN DVORAK         (Türkçe okunuşu; Antonin Dvorjak)

 

Doğum tarihi ve yeri: 08 Eylül 1841, Nelahozeves, Çekya

Ölüm tarihi ve yeri   : 1 Mayıs1904, Prag, Çekya

 

Çek, geç romantik dönem, klasik batı müziği bestecisidir.

İlk müzik derslerini ilkokul öğretmeninden alan Dvorak, güzel şarkılar söylüyor, dans ediyor ve kemanda çalıyordu. Liseyi tamamladıktan sonra 1857’de Prag’daki org okuluna başladı. Viyola çalarak ve özel dersler vererek iki yıllık eğitimini ailesinden para yardımı almadan bitirdi. Bedřich Smetana’nın müziğini işittiğinde besteci olmaya karar verdi. Sonunda, Smetana’nın orkestra şefi olduğu Prag Ulusal Tiyatrosu Orkestrası’na1862 yılında keman ve viyolacı olarak atandı. Görev yaparken tecrübe kazanan, çalgıları ve birbiriyle olan ilişkilerini tamamen öğrenen sanatçı, büyük bir istekle besteler yapmaya başladı.

Bestelerini üretebilmek için 1873 ‘de orkestradan ayrıldı ve 1 yıl içinde Avusturya ulusal ödülünü alan 3 numaralı senfonisini yazdı ve jüride yer alan Johannes Brahms’ın takdirini kazandı.

1863 yılında sonra tarihsel bir savaş şiirinden esinlenerek “Chor-Himnus” adlı güzel bir kantat besteledi. Bu eserin bir tiyatro sahnesinde 300 kişilik bir koro tarafından söylenmesi, ününü Bohemya sınırları dışına çıkardı. Bu başarının üzerine devlet Dvorak’a birkaç yıllık burs ayarladı. Bu sırada 22 yaşında olan sanatçı, piyano çalan soprano, Cermak adında şarkıcı bir kız ile evlendi.

1877’de Stabat Mater adlı bir koro parçası İngiltere’de çok beğenildi ve sanatçı İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nin “Fahri Doktorluk” payesi verildi.

1878’de Dvořák’ın ünü dünyaya yayılmıştı. Sadece Brahms’ın değil, eserlerini konserlerinde ve turnelerinde seslendiren Richard Wagner, Edward Elgar gibi bestecilerin de desteğini aldı. Bu dönemde defalarca İngiltere’ye gitti.

Prague Konservatuarı’nda profesör oldu, Cambridge Üniversitesi’nden onursal doktora aldı; New York’taki Ulusal Müzik Konservatuarı’nın yöneticiliğine getirildi.

Yurt sevgisinden ötürü Amerika’dan gelen teklifi başlangıçta kabul etmediyse de Prag’daki işinden kazandığının 25 katının ödeneceğini öğrenince fikrini değiştirdi.

1891’de Prag Konservatuarında bestecilik öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Bundan bir yıl sonra New York Ulusal Konservatuarı’nın daveti üzerine Amerika’ya gitti. Amerika’da kaldığı süre içinde birçok eserler verdi ve ünü gittikçe arttı, fakat Dvorak 1895’te ailesiyle birlikte yurduna döndü ve Prag Konservatuarı’ndaki görevine geri geldi. 1901’de Prag konservatuarına ve Artistik Kuruluşuna müdür oldu.

Prag’da sanatçıya “Sanat Nişanı” ve “Fahri Doktorluk” payesi verilerek onurlandırıldı. Üç yıl ABD’de yaşayan Dvořák, çok verimli bir dönem geçirmesine rağmen büyük vatan özlemi yaşadı. Bu özlemin etkisiyle eserlerinde Amerikan folk geleneklerinin öğelerini kullandığı söylenir.

Sanatçı 1904 yılında ilk kez Çek Müzik Festivali’ni düzenledi. Fakat festivalin başladığı akşam Dvorak aniden hastalanarak kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

 

VİYOLONSEL KONÇERTOSU  Op. 104   B.191     Si minör

 

Bestelenme tarihi                    : 8 Kasım 1894’te başlandı, 9 Şubat 1895’te tamamlandı

İlk seslendiriliş tarihi ve yeri : 19 Mart 1896, Queen’s Hall, Londra, İngiltere

Orkestra şefi                            : Antonin Dvorak

Solist                                         : Leo Stern-Çello, Stradivarius’ un yaptığı 1684 “General Kyd”

Adanılan kişi                            : Hanuš Wihan

 

Yapıt, tam bir romantik orkestra için bestelenmiştir (dördüncü korno hariç), iki flüt (ikinci çift pikolo), iki obua, iki klarnet, iki fagot, üç korno, iki trompet, üç trombon, tuba, timpani, üçgen (sadece son bölüm), yaylıları içerir, ölçünlü üç bölümlük konçerto biçimindedir:

 

  1. Allegro (Si minör sonra Si majör)
  2. Adagio, ma non troppo (Sol majör)
  • Final: Allegro moderato-Andante-Allegro vivo (Si minör, ardından Si majör)

 

Birinci bölüm     Allegro     (Si minör sonra Si majör)

Yumuşak bir şekilde başlar ve klarnetler temayı tanıtırlar. Daha sonra tüm orkestra temayı görkemli bir şekilde çalar ve ikincil, lirik temayı tanıtan bir korno solosuna yol açar. Solo çello, temayı Si majörde belirten yarı doğaçlama bir bölümle başlar ve ardından üçlü duraklı akorlar gelir. Daha sonra çello, Re majörde nazik bir temaya ulaşmadan önce temanın çeşitli virtüözik işlemelerinden geçer, ardından heyecan verici bir tutti bölümüne geri döner.

Gelişimde, orkestra kademeli olarak La bemol minöre modüle olur, viyolonsel orkestrayı Si majörde utkulu bir tutti bölümüne yönlendirir, ardından bir özetleme ve teknik olarak zorlu, görünüşte sonsuz oktavlar, çift duraklar ve virtüöz koşullar içeren bir koda gelir.

Bölüm, tutti olarak birinci temanın görkemli ve fortissimo olarak işaretlenen yeniden ifadesiyle sona erer .

 

İkinci bölüm     Adagio, ma non troppo     (Sol majör)

Bu açılışın ardından , parçanın en kadans benzeri bölümünü içeren, lirik ve biraz da coşkulu bir bölüm olan uzun Adagio gelir; burada solo çello, açık tellerde sol el pizzicato eşliğinde çift durak çalar . Bölüm, çellonun armonikleri çok sessizce çalmasıyla sona erer.

 

Üçüncü bölüm  Final: Allegro moderato-Andante-Allegro vivo (Si minör, ardından Si majör)     

Son bölüm resmen bir rondodur . Kornonun ana temayı sessizce çalmasıyla açılır. Yavaş yavaş artan bir crescendo dramatik bir üflemeli çalgılar ve yaylılar bölümüne yol açar.

Solo çello marşa benzer ana temayı çalarak girer. Kısa bir tutti bölümünden sonra, viyolonsel Re majörde neşeli beşizlere dönüşen sıkıntılı bir melodiyle girer. Melodi kısa bir tutti bölümünden sonra geri döner, ancak bu kez viyolonsel orkestrayı ikinci bölümü anımsatan bir enerjiyle Sol majöre götürür, ardından kararsız bir şekilde Si majöre geçer, burada önce konser şefiyle düet yapar, ardından Si majörde temayı yeniden ifade eder.

Bölüm yavaşça söner (üflemeli çalgılardaki birinci bölümün ilk temasına bir gönderme içerir) ta ki orkestra solo viyolonsel tarafından özendirme edilene kadar heyecanlı ve enerjik bir sonuç sağlayana kadar…

 

ROBERT SCHUMANN

 

Doğum tarihi ve yeri  : 8 Haziran 1810, Zwickau, Almanya

Ölüm tarihi ve yeri     : 29 Temmuz 1856, Düsseldorf, Almanya

 

Robert Schumann, kitap satıcısı Friedrich August Schumann ile Johanna Christiane Schnabel’in beş çocuğundan en gencidir. Fiziksel özelliklerinin ayrıntılı bir fiziksel açıklaması yoktur, ancak düz saçlı, koyu kahverengi neredeyse siyah bir adamdı. Kaşları seyrek, burnu iri ve sivriydi. Çenesinde bir delik vardı ve biraz fazla kilolu olduğuna inanılıyor.

Çocukluğu, editör ve romancı olarak çalışan babasıyla edebiyat ve müzik okuyarak ve geliştirerek geçti. Johann Gottfried sayesinde müzik eğitimi almaya başladı ve sadece 14 yaşında müzik estetiği üzerine eksiksiz bir makale yazmayı başardı. Babasının ölümünden sonra müzik çalışmaları karmaşıktı çünkü annesi müzikal isteklerine karşıydı, bu yüzden üniversiteye girmek zorunda kaldı. Ayrıca Friedrich Wieck ile çalışmaya başladı, ancak ellerinden birinin yaralanması piyanist olarak kariyerine son verdi. Bu nedenle kendini müzik yazmaya ve müzik parçaları bestelemeye adamaya karar verdi. Aralarında Liederkreis, Aşk ve Yaşam ve Şairin Aşklarının da bulunduğu toplam 138 eser besteledi.

Çocukluğundan beri Robert Schumann müziğe özel bir ilgi duydu ve babası ilk öğretmenlerinden biriydi. Yerel ilkokulda okumak için girdi ve 1828’de ortaokuldan ayrılmaya karar verdi. Daha sonra hukuk kariyerine ailesi tarafından pratik olarak zorlanan Leipzig Üniversitesi’nde girdi. Ancak kendisini tamamen müziğe adayabilmek için kariyerinden de ayrıldı, daha sonra kendini tanınmış bir piyano öğretmeni olan Friedrich Wieck ile müzik okumaya adadı. 1829’da hukuk eğitimini bitirmek için geri dönmeye karar verdi.

Müzik tarzı romantik ideallere dayanıyordu. Eserlerinde tek bir enstrümantal senfonik kitle oluşturmak için hayal gücünü ve hayal gücünü çözmeye çalıştı ama aynı zamanda onları klasik yapılarla karıştırdı. Birçok klasik form kullandı, ancak aynı zamanda aynı eser boyunca bir temayı yeniden ortaya çıkarmayı başardığı bazı yenilikçi formlar tanıttı.

Müzik tarihinde var olan büyük melodistlerin müzikal bir özelliği olan tarzında da önemli bir lirizm fark edilebilirdi. Programatik çağrışımlar da müziğinin bir parçasıydı, esas olarak uvertürlerinde…

Robert Schumann’ın kişiliği bir tartışma konusudur. Birçoğu bipolar bozukluktan mustarip olduğunu iddia ediyor, bu yüzden kişiliği ve ruh hali bir andan diğerine değişiyordu, öforiden en derin depresyona kolayca geçebiliyordu. Aslında, daha sonra şizofreni olarak bilinen bir durum olan erken demans teşhisi kondu.

Ruh hali değişimleri belliydi ve hatta birçok psikoz atağı geçirdi. Kişiliğinin parlak bir yanını gösterdi ama aynı zamanda çok karanlık bir yanını da gösterdi. Bazen odaklanmış hissetmesi zordu ve çalışmasının yeterince iyi olmadığı düşüncesi onu her zaman bunaltıyordu. Bölünmüş kişiliği ona iki hayali arkadaş bile icat ettirdi, bunlardan biri Eusebius büyük bir melankolik ve şiirsel hayalperestti ve diğer yandan saldırgan ve hiperkinetik olan Florestan vardı.

1834 yılında Ernestine von Fricken ile bir nişanı resmileştirdi, ancak nişan resmi olarak kırılmadan önce, sadece 16 yaşında olan genç bir kız olan Clara Wieck’e çoktan âşık olmuştu. Clara’nın ona karşı hisleri vardı ama babası ona ilişkiyi kesmesini emretti. Bu tür sırasında yazdı büyük Fantezi piyano için Do majöründe… Sonunda 1837’de Clara’nın babasından onunla evlenmek için resmen izin istedi, ancak genç kadının babası reddetmeye devam etti. Robert Schumann, Wieck’in evliliğe yasal itirazını bozmak için mahkemeye gittikten sonra çift nihayet 1840’ta evlenebildi. Eşi Clara ile toplam sekiz çocuğu oldu: Elise, Maria, Julie, Emil, Ludwig, Ferdinand, Eugenie ve Felix.

Ölümünden önce, 27 Şubat 1854’te Schuman, Ren Nehri üzerindeki bir köprüden kendini atarak kendi canına kıymaya çalıştı. Ancak onu eve götüren bazı denizciler tarafından kurtarıldı. Daha sonra, ölüm gününe kadar staj yaptığı Doktor Franz Richarz’ın sanatoryumuna kabul edildi.

Robert Schumann, on dokuzuncu yüzyıldan önemli bir miras bıraktı. Bilinen tüm biçimlerde bir müzik mirası bıraktı ve müzisyeni bir sanatçı olarak romantik kavramları, besteci olmanın ne anlama geldiği ve ne anlama geldiği algısını değiştirdi. Müziğinin yanı sıra, sanattaki en yüksek ideallere duyulan özlem olarak müzik eleştirisindeki eleştirel zekâsı ve mükemmelliği, çalışmalarının başarısını etkileyen ana faktörlerdi.

Çok dilli bir adamdı, Latince, Yunanca, Fransızca, Almanca ve İngilizce olmak üzere beş dil konuşuyordu. Kökleri derinden Katolik’ti ve her zaman Assisili Aziz Francis ile yakın bir ilişkisi olduğunu düşündü. Gençliğinde avukat ve rahip olmayı düşündü.

Askerlik görevinde savaşa katılmamasına rağmen, tüm hukuki bilgisi sayesinde Alman yönetimi için çalıştı. Tekniği geliştirmek için daha fazla güç elde etmek için tahta bir eşyayla splintlediği parmakları için bir cihaz icat etmeyi başardı.

 

SENFONİ     No: 4     Re miör     Op.120

Bestelendiği tarih   : 1841

İlk seslendirilişi      : 6 Aralık1841, Leipzig, Almanya

Orkestra şefi           : Robert Schumann

Adanan kişi             : Joseph Joachim

 

Yapıt; iki flüt, iki obua, iki klarnet, iki fagot, dört korno, iki trompet, üç trombon, timpani ve olağan yaylılar için bestelenmiş, birbirini aralıksız takip eden dört bölümden oluşmaktadır:

  1. Andante con moto — Allegro di molto (Re minör – Re majör)
  2. Romanza: Andante (La minör – La majör)
  • Scherzo: Presto (Re minör)
  1. Largo – Final: Allegro vivace (Re majör)

 

Birinci bölüm  Andante con moto—Allegro di molto (Re minör–Re majör)

Patetik görüntülü bir “giriş” Schumann’ vari bir patlayışla giren “ana tema” ve bu temanın “arabesk” işlemesinden yapılı bir ikinci “tema”, kemanların girişte sunduğu melodiye dayanan parlak bir bitiş…

 

İkinci bölüm          Romanza: Andante (La minör – La majör)     

Viyolonseller eşliğinde obuanın sunduğu ana “tema”, solo kemanın süslü çizgilerle sunduğu bir “geçiş”

 

Üçüncü bölüm        Scherzo: Presto (Re minör)    

Enerjik girişten sonra tüy gibi hafif bir gelişme, dans ritminde bir “üçlünün”, “birinci” bölümün girişindeki “temaya” uzanışı…

 

Dördüncü bölüm    Largo – Final: Allegro vivace (Re majör)

Tekrar patetik havaya dönüş, maden nefesli çalgılarda Wagner’i hatırlatan bir çağrı, güçlü bir neşeli bitiş…

 

Taşar ERKOL