“K.K.T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI ORTAK KONSER”
Tarih : 12.10.2018
Yer : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu
Saat : 20:00
Şef : Ali Hoca
Solist : Alexander Markov “keman”
Program : Ali HOCA / Kıbrıs Süiti
Pyotr İlyich Tchaikovsky / Keman Konçertosu
Antonin Dvořák / Senfoni No:9 “Yeni Dünyadan”
ALİ HOCA Besteci – Şef
1961 yılında Lefkoşa’da dünyaya gelen Ali Hoca; Kıbrıs’ın genelinde olduğu gibi müziğe çok ilgi duyan bir çocuktu. Sekiz yaşından itibaren akordeon, gitar ve piyano dersleri aldı. 1976 yılında Ankara Devlet Konservatuarına girdi, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçısı Metin Yalçın ile trombon, Nevit Kodallı ile kompozisyon üzerine çalışma şansı yakaladı. 1985 yılında Trombon ve Kompozisyon bölümlerinden mezun oldu. T.R.T. Ankara çocuk ve gençlik koroları korrepetitörlüğü yaptı. Ardından bir yıl daha Ankara’da yaşamaya devam etti ve Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü’nde armoni ve kontrpuan dersleri verdi. 1988 yılında İzmir Devlet Opera ve Balesi’ne Trombon sanatçısı olarak girdi.1989 yılında korrepetitörlük, 1990 yılında da koro şef yardımcılığı görevine getirildi. 2000-2001 yılları arasında 1 yıllığına Almanya’ya gitti ve Bonn, Düsseldorf ve Duisburg operalarında çalıştı. İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde çalışmaya başladığı yıldan itibaren Trombon sanatçılığı, korrepetitörlük ve koro şef yardımcılığı yaptı. İzmir Devlet Opera ve Bale sanatçılığı yirmi yedi yıl sürdü. Yeniden Kıbrıs’a döndü ve burada görev yapmaya başladı.
Peter İlyiç Çaykovski
Pyotr Ilyich Tchaikovsky (Asıl adı)
Doğum: 7 Mayıs 1840 Votkinsk, Rusya Ölüm: 6 Kasım 1893, St. Petersburg, Rusya
7 Mayıs 1840’da Ural Dağlarında bir maden kenti olan Votkinsk’te doğdu. İyi bir öğrenim gördü ve özel müzik dersleri aldı. Ailesi St. Petersburg’a yerleşince bu kentte hukuk öğrenimine başladı. 14 yaşındayken çok bağlı olduğu annesini kaybetti ve bu daha sonra eserlerinde bile kendisini gösterecek olan depresif yanının gelişmesine katkıda bulundu. 19 yaşında eğitimini tamamlayarak devlet memuru oldu. 21 yaşındayken Sonradan St. Petersburg Konservatuarı’na dönüşecek yeni bir müzik okuluna kaydoldu. 1865 yılında mezun oldu ve Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Bu kurumda çalıştığı 11 yıl boyunca birçok büyük eser yazdı.
Tchaikovsky, 1875’de ilk kez seslendirilen 1. Piyano Konçertosu ve 1876’da sahnelenen Kuğu Gölü balesi ile büyük başarı kazanmıştı. Aynı yıl birkaç hafta gibi kısa bir süre içerisinde Francesca da Rimini adlı senfonik şiiri (ya da senfonik fantezi) besteledi. Eşcinsel eğiliminin dedikodulara yol açmasını önlemek için 1877’de konservatuvardan bir öğrencisi ile evlenen Tchaikovsky’ nin bu evliliği çok başarısız olmuş ve intihar girişiminde bulunmasına yol açmıştı. Dokuz hafta sonra eşini ve Moskova’yı terk eden ancak boşanamayan besteci 1878’de varlıklı bir müziksever olan Nadezhda von Meck ile tanıştı. 11 çocuklu bu genç kadın Tchaikovsky’ i maddi olarak destekledi ancak ilişkileri sadece mektuplaşma yoluyla sürdü, von Meck’ in isteğiyle birbirlerinin yüzünü görmediler. Aldığı maddi destek sayesinde öğretmenlikten ayrılıp kendisini bestelerine verdi. En başarılı operası olan Eugene Onegin ‘i 1879’da tamamladı. 1878-1885 yıllarını Avrupa-Rusya arasında gidip gelerek geçiren besteci, gittiği ülkelerde orkestralar yönetti. 1880’de 1812 Yılı Uvertürü ‘nü yazdı; 1881’de ilk kez seslendirilen Keman Konçertosu zamanla keman dağarcığının en gözde eserlerinden birisi oldu; 5. Senfoni 1888’deki ilk seslendirilişinden itibaren büyük başarı kazandı; 1889’da Uyuyan Güzel balesi sahnelendi; 1890’da yazdığı Maça Kızı, o yıl Çarlık Operaevi’nde sahnelendi. 1891’de ABD’ye giderek kendi eserlerinden oluşan dinletiler gerçekleştirdi. Sanatının doruğuna çıktığı sırada Nadezhda von Meck parasal olarak desteklemeyi ve mektuplaşmayı kesti. Ancak Tchaikovsky beste çalışmalarını sürdürdü ve 1892’de Rusya’da bir turne gezisine çıktı. Moskova yakınlarında bir ev alarak burada “Patetik Senfoni” yi besteledi, Fındıkkıran balesini yazmaya başladı. 1893’te kolera salgını sırasında kaynatılmamış bir bardak su içmesi sonucu yatağa düşerek (bir başka iddiaya göre ise bir soylunun yeğeni ile olan ilişkisinden ötürü zehirlenerek veya kendisini öldürmek için arsenik içerek) Petersburg’da öldü.
Keman Konçertosu D Majör Op: 35
Tchaikovsky ‘nin 1878 baharında İsviçre’de Cenevre gölü kıyısındaki Clarens’de, hiç görmediği hamisi Nadejda von Meck’in davetlisi olduğu günlerde yazdığı ve 11 Nisan günü tamamladığı Keman Konçertosu’nun kaderi de, üç yıl önceki piyano konçertosununki gibi oldu.
Besteci, genç Rus kemancı Joseph Kotek’in sürekli isteği üzerine bir keman konçertosu üzerinde çalışmaya başlamış, Tchaikovsky bu arada, yazdığı ikinci bölümü beğenmemiş ve yeni bir ağır bölüm yazmış; eskisini ise Op.42 “Sauvenir d’un lieu cher” (Sevilen bir yerin anısı) alarak adlandırdığı, üç bölümlü eserin başına Meditation ismiyle almıştı. 25 gün içinde tamamlanan eserin ilk yorumu için üç yıl gerekti. Bu konçertoyu Leopold Auer’e (1845-1930) ithaf etmiştir.
Konçerto ancak üç yıl sonra Viyana’da çalınabildi. Helmesberg’in öğrencisi alan Adolf Brodsky’nin 4 Aralık 1881 günü, Hans Richter yönetimindeki orkestra eşliğinde filarmoni konserlerinde seslendirdiği esere büyük tepki aldı.
Konserin provasında, sadece yazım hataları düzeltilebilmiş, konçerto doğru dürüst çalınmamıştı bile. Bu nedenle orkestra tüm partisini ancak duyulabilir gibi, pianissimo yorumlamış; solist alkışlanmış, eser yuhalanmıştı.
Brodsky’nin cesurca çalmayı sürdürdüğü konçerto, önce Londra’da, sonra da Avrupa’nın diğer kentlerinde başarı kazandı. Hatta sonunda Leopold Auer de eseri beğenerek repertuvarına aldı ve başlıca savunucuları arasına katıldı.
Bölümler
- Allegro moderato
- Andante
- Rondo – Allegro vivacissimo
- Bölüm
Ilımlı çabuklukta Re Majör tonda ve 4/4’lük ölçüdeki orkestra girişinde, giderek artan bir güçle ana tema sezdirilir. Beş mezürlük zarif bir kadansla giren keman, çok hafif eşlikte ana temayı duyurur; sonra çift seslerle bir oktav tizden temayı tekrarlar ve geçiş temasını duyurur. Akıcı pasajlarla, parlak figürlerle doruğa ulaştıktan sonra giren La Majör tondaki lirik ikinci tema sergilenir.
Parlak sunuştan sonra orkestra tüm gücüyle ana temaya döner ve temaların son mezürlerini polonez ritminde (alla Polacca) işler. Bu iki temayı izleyen ve Tschaikovsky ‘nin kendine ait olan bu çok güçlü kadansla gelişim sona erer. Flütün ezgisiyle tekrar ana temaya dönülür.
Serimde kemanın temaları özgürce tekrar değerlendirmesinden ve ikinci temayı bu kez Re Majörde sunmasından sonra temanın karakterine uygun neşede, canlı ve parlak (Allegro giusto) tempodaki coda’ya ulaşılır. Heyecanlı bir Rus halk dansını anımsatan son mezürlerdeki yeni ezgiyle birinci bölüm, bir final havasında sona erer.
- Bölüm
Sol minör tonda, 3/4’lük ölçüde ve ağırca (Andante) tempodaki 2.Bölüm, Canzonetta (Küçük şarkı) başlığını taşır. Sakin (Hanslick’in tanımıyla hüzünlü ve Slav yapısındaki) ezgi, klarinetin önderliğinde üfleme çalgılar tarafından seslendirilen girişten sonra, kemanla duyurulur.
Flütün varyasyonla süslediği melodi, kemanın Mı bemol Majör tonda karşıt bir temayla cevabına yol açar. Bu lirik ve güzel tema, üfleme çalgıların ilginç staccato eşliklerinde de duyurulur; orkestra girişinin tekrarından sonra, orkestranın güçlü atağı izler ve ara verilmeden üçüncü bölüme geçilir.
- Bölüm
Rondo formunda, Re Majör tonda ve 2/41ük ölçüdeki çabuk ve çok canlı (Allegro vivacissimo) tempodaki finalin ilk temasını orkestra başlatır; sola keman, virtüöz kadanslarla bu motifi geliştirir. Ana tema daha sonra duyulur.
Olağanüstü hızda kadanslarla süslenen tema arada orkestra geçitleriyle soluklanır. Çigan stilinde hızlı-ağır, virtüöz-lirik bölmelerle gelişen bölüm, ağır yerlerde üfleme çalgılara da zarif biçimde kendini duyurma olanağı sağlar. Glissando’lar (kaymalar), armonik sesler, üfleme çalgıların yankılı tekrarları bu folklorik temayı süsler. Sonda çok hızlı ve ateşli bir Kazak dansı havasında ki eser, parlak sona ulaşır.
Antonin Dvořák
(Doğum:8 Eylül 1841, Nelahozeves, Prag, Çekoslovakya–Ölüm: 1904, Prag, Çekoslovakya)
Bedřich Smetena’nın müziğini işittiğinde besteci olmaya karar verdi. Sonunda, Smetena’nın orkestra şefi olduğu Prag Ulusal Tiyatrosu’nda viyolacı oldu. Bestelerini üretebilmek için 1873’te orkestradan ayrıldı ve 1 yıl içinde Avusturya ulusal ödülünü alan 3 numaralı senfonisini yazdı ve jüride yer alan Johannes Brahms’ın takdirini kazandı.
1878’de Dvořák’ın ünü dünyaya yayılmıştı. Sadece Brahms’ın değil, eserlerini konserlerinde ve turnelerinde seslendiren Richard Wagner, Edward Elgar gibi bestecilerin de desteğini aldı. Bu dönemde defalarca İngiltere’ye gitti. Prague Konservatuarı’nda profesör oldu, Cambridge Üniversitesi’nden onursal doktora aldı; New York’taki Ulusal Müzik Konservatuarı’nın yöneticiliğine getirildi. Yurt sevgisinden ötürü Amerika’dan gelen teklifi başlangıçta kabul etmediyse de Prag’daki işinden kazandığının 25 katının ödeneceğini öğrenince fikrini değiştirdi.
3 yıl ABD’de yaşayan Dvořák, çok verimli bir dönem geçirmesine rağmen büyük vatan özlemi yaşadı. Bu özlemin etkisiyle eserlerinde Amerikan folk geleneklerinin öğelerini kullandığı söylenir. “Yeni Dünya Senfonisi” nde de Amerikan yerlilerinin melodilerini tema olarak almış ancak bu tematiklik Dvořák’ın düşüncelerindeki tahminsel ve kurgusal bir üretim olmuştur, özellikle bu eserdeki “Amerikan folk müziği” Dvořák’ın kendi tasarısı olan bir üründür. 1895’te ailesiyle birlikte yurduna döndü ve Prag Konservatuarı’ndaki görevine geri geldi. 1901’de konservatuvarın yöneticisi oldu. 1904’te bir İnme sonucu öldü.
En popüler eseri “9. Senfoni” dir. Bu eserin popülerliği sebebiyle uzun zaman diğer eserleri göz ardı edilmiştir. Brahms etkisinin açıkça görülebildiği 8 numaralı Sol Majör Senfonisi de oldukça popülerdir. 7 numaralı Re minör Senfonisi en önemli eserlerindendir. Çello Konçertosu No:2 ve Keman Konçertosu, en önemli konçertolarıdır. Bestelediği 10 opera arasında ise Rusalka başyapıtıdır ve yurtdışında tanınmasını sağlamıştır. Bununla birlikte senfonik şiirleri (Vodnik, Polednice) orkestral müziği açısından önemli yapıtlarıdır.
- Senfoni E Minör Op. 95 “Yeni Dünyadan”
Yeni Dünya Senfonisi olarak bilinen Senfoni; Antonin Dvořák tarafından Amerika Birleşik Devletleri’ne 1892-1895 yıllarında yaptığı ziyaret sırasında 1893 yılında bestelenmiştir. Şimdiye dek yaptığı en popüler senfonidir ve çağdaş repertuvarlardaki en gözde eserlerden biridir.
Bu senfoni aşağıdakilerden oluşan bir orkestra için yazılmıştır:
2 flüt (biri çift pikolo), 2 obua (biri cor anglais), 2 klarinet La (ikinci bölümde Si bemol), 2 fagot, Mi ve Do 4 korno, Mi, Do ve Mi bemol 2 trompet, 2 tenor trombon, 1 bas trombon, 1 tuba (yalnızca ikinci bölümde, timpani, triangle (yalnızca üçüncü bölümde), simbal (yalnızca dördüncü bölümde) ve yaylılar.
Bölümler
- Adagio — Allegro molto
- Largo
- Scherzo: Molto Vivace – Poco sostenuto
- Allegro con fuoco
Bu senfoni New York Filarmoni tarafından ele alınmış, ilk seslendirilişi 16 Aralık 1893’te Carnegie Salonu’nda Anton Seidl tarafından yönetilmiştir. Bir gün öncesinde, New York Herald’da 15 Aralık 1893’te yayınlanan bir makalede Dvořák, Amerikan Yerli müziğinin bu senfoni üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu biraz daha açmıştır:
Bu senfonide, ABD ezgilerinden ziyade diğer Dvořák eserleri gibi kendi uyruğu Bohemya halk ezgilerinin etkisi altındadır. Yine de Leonard Bernstein bu eserin aslında tamamıyla uluslararası olduğunu iddia etmektedir.
Alexander Markov “keman”
Alexander Markov, Paganini Uluslararası Keman Yarışması’ndan (altın madalya) ve Avery Fischer Career Grant’ten ödül alan bir Rus Amerikalı kemancıdır.
Markov Moskova doğumludur ve keman çalışmalarına konser kemancısı olan babası Albert Markov ile başlamıştır. Sekiz yaşına geldiğinde orkestralarla solist olarak konser veriyor ve babası ile ikili konçertolar seslendiriyordu. 14 yaşında iken Jascha Heifetz’den kendisi ile çalışması için davet aldı. Ailesi ile birlikte ABD’ye göç eden Markov ABD vatandaşlığını 1982 yılında almıştır.
Tüm dünyaca tanınmış kemancı Alexander Markov en büyüleyici müzikçilerden birisi olarak alkışlanmaktadır. Menuhin O’nun için şunları yazmıştır: “Markov hiç şüphe yok ki en parlak ve müzikal kemancılarından birisidir. Kesinlikle dünya müzikseverlerinin üzerine kendi damgasını vuracak ve günümüzün virtüözleri arasında anılacaktır.”
Markov 19. yüzyıl Virtüözite Repertuvarı’nda benzeri olmayan şekilde ün kazandı. Paganini’nin 24 kaprisinin kaydı bir sansasyona yol açtı. Sanatçı bu kaprislerin tümünü tek bir resital programı içine alabilen çok az kemancıdan birisidir. Monsaingeon tarafından yönetilen ve dünyanın dört bir yanında gösterime girmiş bulunan Markov’ un söz konusu kaprisleri çaldığı film, bu şeytani zorluktaki parçalara dünyanın her yerinde hemen ve hararetli bir ilgiyi çekmeyi başarmıştır. Uluslararası Paganini Keman Yarışması’nda altın madalya kazanmış bulunan Alexander Markov Philadelphia, Paris ve BBC Senfoni gibi çok tanınmış orkestralarla sahneye çıkmıştır. Maazel ve Orchestre de Paris ile Detroit ve Montreal Senfoni ile Marriner ile Yunanistan’da Fischer ve Budapeşte Festival Orkestrası ile Jarvi ve Detroit, Macal ve New Jersey ile Schwarz ve Seattle Senfoni ile gerçekleştirdiği konserler son zamanlardaki en parlak performansları arasında sayılabilir.
1987 yılında büyük saygınlığı olan Avery Fischer Career Grand ile ödüllendirilen Markov, New York’ta ilk resitalini Carnegie Hall’de gerçekleştirmiş, Avery Fischer Salonunda Mozart Festival Orkestrası’nı yöneten Christoph Eschenbach ile sahne almış ve aralarında Houston, Baltimore, Cincinati ve Kudüs orkestralarının da bulunduğu diğer önemli orkestralarla da çalmıştır. Bunların dışında dünya çapında dağıtımı Warner Classics tarafından yapılan beş CD’yi Erato firması için kaydetmiştir. En son olarak Tchaikovsky’nin keman ve piyano için parçalarını piyasaya çıkartmıştır.