Konser Tarihi : 29 Mart 2024 – Cuma
Konser Saati : 20:00
Konser Salonu : ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KONSER SALONU
KONSER PROGRAMI
- A. MOZART Kız Kaçırma Uvertürü
Obua Konçertosu
Senfoni No: 38 “PRAG”
ŞEF : MATTHEW COOREY
SOLİST : NİCK SHAY DEUTSCH “obua”
MATTHEW COOREY
Matthew Coorey şeflik kariyerine 2003 yılında Kraliyet Liverpool Filarmoni Orkestrası’na Şef Yardımcısı olarak atanarak başladı. Bu ilk bir yıllık sözleşme daha sonra RLPO’nun ilk Yurt Şefi olarak atandığında üç yıllık bir taahhüt haline geldi.
İlk çıkışları kısa süre sonra Londra Filarmoni Orkestrası, Sidney Senfoni Orkestrası, Filarmoni, Hallé, Ensemble 10:10 ve Londra Mozart Oyuncuları takip etti; bunların hepsi yeni davetler sundu.
Matthew ayrıca Londra Senfoni Orkestrası, BBC Senfoni Orkestrası, Birmingham Şehri Senfoni Orkestrası, Bournemouth Senfoni Orkestrası, İrlanda Ulusal Orkestrası ve BBC Proms’da sahne aldı. Son dönemde öne çıkanlar arasında Kraliyet Filarmoni Orkestrası, Polonya Ulusal Radyo Orkestrası, Slovenya Radyo Orkestrası, Antalya Senfoni Orkestrası, Adelaide Senfoni Orkestrası, Darwin Senfoni Orkestrası, Auckland Filarmoni Orkestrası ile ilk konserleri, Londra Çağdaş Müzik Festivali’nde sahneye çıkışı ve Londra Filarmoni Orkestrası, Filarmoni Orkestrası, Kuzey Kraliyet Sinfonia, Wroclaw Filarmoni Orkestrası, Stuttgart Radyo Orkestrası, Ankara Cumhurbaşkanlığı Orkestrası, Sidney Senfoni Orkestrası, Melbourne Senfoni Orkestrası, Yeni Zelanda Senfoni Orkestrası, Trinity Laban ile dönüş görüşmeleri orkestrası, Ensemble 10:10, Bilkent Senfoni Orkestrası, Liverpool Kraliyet Filarmoni Orkestrası ve Filistin Ulusal Orkestrası ile uzak doğu turu…
Matthew’un her türlü müzik ve sanat formuna büyük ilgisi var ve Rosas Dance Company ve Ictus Ensemble, yenilikçi rock grupları These New Puritans ve Efterklang ile iş birliği yaptı ve Wynton Marsalis ve Lincoln Center Caz Orkestrası ile çalıştı.
Matthew genç müzisyenlerle çalışma konusunda güçlü bir kararlılığa sahip ve Royal Northern College of Music’te düzenli olarak şeflik yapıyor ve ders veriyor. Ayrıca Londra Kraliyet Müzik Koleji, Felix Mendelssohn Hochshule Leipzig, Trinity-Laban Orkestrası Londra, Sidney Gençlik Orkestrası, Büyük Britanya Ulusal Gençlik Orkestrası, Avustralya Ulusal Müzik Akademisi ve Avustralya Ulusal Müzik Akademisi orkestralarıyla da çalıştı. Gençlik Orkestrası…
Matthew müzik kariyerine korno çalarak başladı ve Sidney Müzik Konservatuarı’nda okuduktan sonra Avustralya Oda Orkestrası, Brandenburg Orkestrası, Tazmanya Senfonisi ve Sidney Senfonisi ile düzenli olarak performans sergiledi.
Başlangıçta şef olarak kendi kendini yetiştirmiş olan Matthew, Seiji Ozawa’nın seçmelerine katıldı ve Tanglewood Müzik Festivali’ne davet edildi ve burada şef şeflik öğretmeni olan Jorma Panula ile çalıştı. Ertesi yıl Aspen Müzik Festivali’ne katıldı ve burada David Zinman’la çalıştı. Matthew iki yıl boyunca Royal Northern College of Music’te Sir Mark Elder’ın yönetimi altında Şeflik dalında Kıdemsiz Üye olarak görev yaptı. Maazel-Vilar Şeflik Yarışması’nda finalist, Allianz Uluslararası Şeflik Akademisi üyesi ve Georg Solti Şeflik Yarışması’nda ödül sahibi oldu.
NİCK SHAY DEUTSCH
Doğum tarihi ve yeri : 1972, Petach -Tikva, İsrail
Avustralyalı bir obuacı ve üniversite profesörüdür
Deutsch; 13 yaşındayken Sidney’deki Müzik Konservatuarı’nda eğitim görmeye başladı , daha sonra Melbourne’daki Victorian College of the Arts’ ta Anne Gilby ‘nin gözetiminde eğitim gördü ve burada mezun oldu ve 1993 yılında en seçkin öğrenci olarak Gwen Nisbet Ödülü’ne layık görüldü.
Aldığı burs, Trossingen Devlet Müzik Üniversitesi’nde Diethelm Jonas’la çalışmalarına devam etmesini sağladı .
Nick Deutsch, 2003’ten 2010’a kadar Frankfurt Opera ve Müze Orkestrası’nın baş obuacısıydı . 2004-2010 yılları arasında Mainz Müzik Üniversitesi’nde obua profesörü olarak görev yaptı ve 2010’dan beri Leipzig Müzik ve Tiyatro Üniversitesi’nde aynı görevde ve 2016-2020 yılları arasında Avustralya Ulusal Müzik Akademisi’nde (ANAM) sanat yönetmeni olarak görev yapıyor.
Solo obuacı olarak Avrupa Oda Orkestrası, Mahler Oda Orkestrası, Münih Filarmoni, Gewandhaus Orchester Leipzig, Berlin Alman Senfoni Orkestrası, Frankfurt Radyo Senfoni Orkestrası gibi orkestralarla ve Köln (WDR & Gurzenich), Stuttgart’taki diğer orkestralarla çalıştı.
(SWR), Berlin (RSB) ve Münih’te, Zubin Mehta , James Levine gibi dünyaca ünlü şeflerin yönetiminde Münih , Berlin, Dresden , Hamburg, Köln, Mannheim, Karlsruhe, Bayreuth, Stuttgart, Oslo ve Tel Aviv’deki operalarla, Kurt Masur , Lorin Maazel, Sir Simon Rattle, Kyrill Petrenko, Gustavo Dudamel, Andris Nelsons, Riccardo Muti ve Iván Fischer; İsrail Filarmoni Orkestrası’nda düzenli olarak baş obuacı olarak performans sergiliyor, 2004’ten 2011’e kadar Budapeşte Festival Orkestrası’nın bir üyesiydi.
Solist olarak Camerata Salzburg, Alman Oda Filarmoni Orkestrası Bremen, Bach Kollegium Stuttgart, Frankfurt Opera ve Müze Orkestrası, Polonya Oda Filarmoni, Real Filharmonia de Galicia (İspanya) ve Münih Oda Orkestrası gibi orkestralarla çaldı. Oda müzisyeni olarak Frankfurt am Main’deki Hindemith Quintet’ in kurucu üyesidir ve András Schiff’in kurduğu Ensemble Modern, Linos Ensemble ve Cappella Andrea Barca ile sahne almıştır.
Nick Deutsch, Salzburg Festivali, Edinburgh Uluslararası Festivali, BBC Proms, La Folle Journée, Menuhin Festival Gstaad, Rheingau Müzik Festivali, Prag Baharı, Bach Week Ansbach, Mecklenburg-Batı Pomeranya Festivali, Schwetzinger Festivali gibi uluslararası müzik festivallerinde sahne aldı. Schleswig-Holstein Müzik Festivali, Hitzacker Yaz Müzik Günleri, Weilburg Kalesi Konserleri , Stuttgart Müzik Festivali, Münih Bienali, Derry’ deki Duvarlı Şehir Festivali, Japonya’daki Pasifik Müzik Festivali, Kore’deki Uluslararası Tongyoeng Müzik Festivali, Mumbai’deki Mehli Mehta Müzik Vakfı Festivali, Tel Aviv’deki Uluslararası Felicja-Blumental Müzik Festivali, Townsville Avustralya Oda Müziği Festivali ve Sidney Festivali.
WOLFGANG AMADEUS von MOZART
Vaftiz adı : Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart
Doğum : 27 Ocak 1756, Salzburg
Ölüm : 5 Aralık 1791, Viyana
Klasik Batı Müziği’nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.
Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başladı. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale gelmiş, beste yapmaya başlamıştı ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler veriyordu. 17 yaşında Mozart, Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başladı ama orada tatmin olmayınca daha iyi bir pozisyon aramak üzere seyahatlere çıkmaya başladı. 1781’de Viyana seyahati sırasında Salzburg’daki görevinden ihraç edildi. Bunun üzerine Viyana’da kalmaya karar verdi. Viyana’da daha meşhurdu ama maddi güvencesi daha azdı. En ünlü senfonilerinin, konçertolarının ve operalarının birçoğunu ve Requiem’in bazı kısımlarını Viyana’daki son yıllarında besteledi. 35 yaşında öldüğünde Requiem henüz tamamlanmamıştı. Ölümüyle ilgili ayrıntılar hâlâ tartışma konusudur.
Bestelediği 600’den fazla eserin birçoğu senfoni, konçerto, oda, opera ve koro müziğinin zirve noktaları olarak kabul edilir. Mozart tüm zamanların en önemli klasik bestecileri arasında sayılır ve Batı müziği üzerindeki etkisi çok derindir. Ludwig van Beethoven ilk eserlerini Mozart’ın gölgesinde bestelemiştir. Joseph Haydn, Mozart için “Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez.” demiştir.
En önemli esin kaynaklarından biri Johann Sebastian Bach’ tır. Bach’ın eserleri birçok kez Mozart’ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir.
Türklerin Avrupa’da moda olduğu o yıllarda, Mehter ritminden esinlenen Mozart, 11 numaralı La Majör Piyano Sonat’ının (K.311) 3. bölümünde “Ronda alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Ayrıca Viyana’da Türk elçinin kızı Zaide adına opera besteler.
Dünya tarihinin belki de gelmiş geçmiş en büyük müzik dehasının sadece 35 yıllık bir ömür yaşaması ve bu ömüre 626 ölümsüz eser bırakması, kendisi belki de müzik dünyasının en büyük kazançlarından biri olsa da kısa ömrü de müzik dünyasının en büyük kaybıdır.
Mozart’ın müziği, Haydn’ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart’ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydi, hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart’ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadalar ve diğer hafif eğlenceli türlerde…
Mozart ilk yıllarından beri müthiş bir kulağa sahipti. Duyduğu her müziği hafızasına bir daha çıkmayacak üzere yazabiliyordu. Gezilerinin de oldukça fazla olmasından dolayı, nadir bir tecrübe koleksiyonu edindi. Londra’da bir çocuk olarak J. S. Bach ile karşılaştı ve müziğini dinledi. Paris, Mannheim ve Viyana’da da buradaki bestekârlarla karşılaştı. Muhteşem Mannheim orkestrasıyla beraber çalıştı. İtalyan açılışları ve opera buffalarıyla karşılaştı. Bunların hepsi, gelişiminde önemli bir rol oynadı. Londra ve İtalya’da galant tarzı o dönemde oldukça popülerdi. Basit, hafif müzik, sesin yavaşlamasına bir tutku, vurgulara önem veren, hâkim ve ana notanın üstündeki dördüncü ve altındaki notayı çıkartarak, simetrik cümlelerle ve açık bir mimari sundu. Bu tarzın etrafında gelişen klasik müzik, Barok’ un karmaşık tarzına bir tepkiydi. Mozart’ın ilk çalışmaları, İtalyan uvertürleriydi. Diğerleri J.C. Bach’ın eserlerine oldukça benzerdi ve başkaları da Viyana’daki eserlerin değişik bir şekilde vurgulanmasıydı. Mozart’ın en tanınan özelliklerinden biri de belli bir düzenin uyumuydu; sesin yavaşlamasına ana nota etrafında yöneliyordu ama Mozart, bunu değiştirerek uyumu ses yavaşlamasının daha güçlü yarıya geçmesini sağlamıştı. Mozart’ın Phrygian anlayışı da bunu gösterir.
Mozart olgunlaştıkça, Barok müziğinden birtakım yeni özellikler daha uyarlamıştır. Örnek olarak, 29. Senfoni’nin La Majör (K.201)’ünde kontrpuana ait iki veya daha çok sayıda melodinin bir arada çalınmasından meydana gelmiş tema kullanıyordu, ilk hareketinde ve düzensiz ifade uzunluklarını denemiştir. 1773’teki bazı kuartetleri fugal finalleri vardır ve büyük olasılıkla Haydn’dan esinlenmiştir.
Daha sonraki operalarında da enstrümanların, orkestranın, ton renginin psikolojik ve duygusal hisleri ve dramatik geçişleri ifade edebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Senfonilerinde çözülemeyecek seviyede karmaşık bir şekilde orkestrasını kullanması, orkestranın psikolojik etkilerini geliştirmiş ve daha sonra da opera olmayan eserlerinde de görülmüştür.
KIZ KAÇIRMA UVERTÜRÜ
Mozart’ın 9 Mayıs 1781 yılında Başpiskopos Colleredo ile yaptığı kavga müzik tarihi açısından önemlidir.
Genç sanatçı 1777 yılında Mannheim, Paris gibi büyük şehirlerde bir iş bulabilmek için Salzburg’u terk etmiş ancak bu çabası bir sonuç vermemişti. Paris’e birlikte gittiği annesinin ani ölümünden sonra Başpiskopos’ un emrinde çalışmak üzere Salzburg’ a geri dönmek zorunda kalmıştı.
1781 yılında İdomeneo operasının Münih’te kazandığı başarının ardından, imparator II. Joseph’in daveti üzerine Viyana’ya gidecek olan başpiskoposun müzisyen grubuna katılmaya hak kazanmıştı.
Viyana’da başpiskoposun kendi verdiği davetler dışında Mozart’ın hiçbir şekilde konser vermesine izin vermemesi gerilimi tırmandırdı. Diğer görevlilerle birlikte Salzburg’a geri dönmesi emredildiği zaman Mozart’ın bu emre itaat etmeyip, Viyana’da kalmaya devam edeceğini belirtmesi bardağı taşran son damla oldu. Kendisine hakaretler yağdıran başpiskoposu “Efendimiz yoksa benden memnun değiller mi?” gibi soğukkanlı bir cevapla iyice çıldırttıktan sonra yine hakaretlerle kovulup kapıdan çıkarken “Artık benim de sizinle hiçbir işim kalmadı” diyebilmişti.
Mozart’ın bu cüretkâr tavrının ardında ben merkezli, asi yaradılışının yanı sıra o sıralarda iyice yaygınlaşıp, etkin bir hale gelen Aydınlanmanın da önemli bir etkisi olmalıdır.
Başpiskoposun emrindeki işinden kovulmasının hemen ardından, bağımsız bir müzisyen olarak yaşamını sürdürebileceğini umduğu Viyana’ya taşındı. Bu büyük kentte aldığı ilk siparişlerden biri “Saraydan Kız Kaçırma” (Die Entführung aus dem Serail) isimli Singspiel’di (konuşmalar içeren Almanca komik opera).
Christoph Friedrich Bretzner’ in librettosunu bestelemesi için Mozart’a veren kişi Gottlieb Stephanie’ di. Stephanie reformları ve aydınlanmacılığı ile ünlü İmparator II. Joseph’in kurdurduğu Ulusal Tiyatro ile güçlü ilişkileri olan bir aktör ve oyun yazarıydı.
Sömürgecilik, teknolojik gelişim ve iktisadı büyüme ile 18. yüzyılda dünyanın hâkimi konumuna gelen Avrupa’da “Türk Teması” bir eğlence objesiydi ve elde edilen gücün önemli bir propaganda aracı olarak kullanılıyordu. İspanyol soylusu Bejmonte’ nin Selim Paşa’nın İstanbul’daki sarayına esir olarak getirilen sevgilisi Constanze’ yi kurtarışını anlatan Bretzner’ in librettosu Viyana’nın (şehrin 1683’te Osmanlılar’ a karşı önemli bir zafer kazanmış olmasını da hatırlamakta fayda var) o dönemde geçerli eğilimlerine çok uygun olarak egzotik ve eğlenceliydi.
Die Entführung aus dem Serail 1782 yılında Viyana’daki ilk sahnelenmesinin ardından büyük başarı kazanmış; Prag, Varşova, Bonn ve Leipzig gibi önemli şehirlerde de sahnelenerek Mozart’a Viyana dışında da önemli prestij sağlamıştır.
Operanın uvertürü; konuya uygun biçimde o dönemde “Türk Stili” olarak bilinen zengin ve görkemli vurmalı çalgılar kullanımına yer veren temalar arası geçişlerde kullanılan “Fırtına ve Stres” (Sturm und Drang) stili, orta bolümde araya giren lirik arya benzeri bölüm, yapıtın Mozart’ın müziği sayesinde kazandığı dramatik derinlik ve çeşitliliğin yansımasıdır.
OBUA KONÇERTOSU K: 314 Do Majör
Bestelenme tarihi : 1777 İlkbahar veya Yaz aylarında Bergamo’lu obuacı Giuseppe Ferlendis için bestelendi
Obua Konçertosu, Mozart’ın 18.yüzyıl sonlarında ustası olduğu konçerto formunda yazılmıştır. Melodiler daha geniştir. Orkestranın daha güçlü ifadesine karşılık solistin daha özgür (serbest) ve rapsodik bir rolü vardır.
Özellikle birinci bölüm olmak üzere her bölümde tematik motiflerin zıtlığını veya geniş armonik gelişimleri temel alan karmaşık ve dramatik bir yaşam bulunmaktadır. Konçerto Mozart’ın “Halk Yüzü” nü açığa çıkarmaktadır. Stil, görkem ve zarafeti birleştiren galant stilidir. Espritüellik ve ayrıca biraz da dokunaklığı ile o zaman hizmet ettiği saray dinleyicilerinin atmosferini ve tadını yansıtmaktadır. Tamamen olgunlaşmış “klasik” formdadır, genç Mozart’ın yaratıcı dehasının tümüne sahiptir.
Konçerto, geniş çapta çalışılan bir eserdir ve obua için en önemli konçertolardan biridir. Yapıt standart bir orkestra yaylıları, iki obua ve iki korno seti için düzenlenmiştir. Üç harekete ayrılmıştır:
- Allegro aperto
- Adagio non troppo
- Rondo: Allegretto
Birinci bölüm Allegro aperto
Açık, anlaşılır ve çabuk tempoda çalınması istenilen birinci bölüm 4/4’lük ölçüde başlamaktadır. Biri orkestra biri de solistin girişi için, 2 tam ve farklı ekspozisyon (sergi) sağlamaktadır.
Orkestranın parlak girişini, kemanların tatlı teması takip etmektedir. Orkestra, trili izleyen aşağı doğru bir arpej ile solo obuanın girişini hazırlamış, sonrasında obua uzun bir cümle ile girdikten sonra ikinci temaya geçmiştir.
Tril ile başlayan figür, gelişme kısmında da önemli bir rol oynamaktadır. Orkestra partisinin keman konçertolarını anımsatan şekilde düzenlenmiş olması ilk bakışta basit görünmesine karşın, konçertonun bu uzun bölümü müzisyenlerin üstün çabasını gerektirmektedir. Bölümdeki staccato pasajlar büyük önem taşımış, eserin karakterini belirlemiştir.
İkinci bölüm Adagio non troppo
Fa Majör tondaki ikinci bölüm 3/4’lük ölçü, fazla yavaş olmayan tempoda ve duygusal bir yapıda çalınmaktadır. Solistin orkestral dokunun içinden güçlü bir biçimde çıkmasını gerektiren tiz seslerden oluşmuştur.
Solist ile 2 obua ve 2 kornonun zengin bir biçimde kullanıldığı görkemli orkestral destek ile büyük bir “aria” dır.
Özellikle bu bölümde karın bölgesindeki desteğin ve ağız pozisyonunun çok önemi vardır. Bir anlık gerginlik, bölümün rahatlığını ve sakinlik etkisini bozmaya yetecektir. Bu yavaş bölümde mümkün olduğu kadar az kas gücü gerekmektedir. Böylece her nota değişimi için gerekli itişi sağlarken aynı zamanda havanın verilmesi mümkün olduğunda kontrol altında tutulmalıdır. Çünkü bu tiz ses aralığında tutulan ses çok fazla hava gerektirir. Bu, göğüs kafesinin alt kısmındaki bir heyecan duygusu ile sağlanmaktadır.
Üçüncü bölüm Allegretto
Bu bölüm 4/4’lük ölçüde çabuk tempoda canlı bir final niteliğini taşır ve rondo formundadır. Mozart’ın en neşeli eğlendiren tarzındadır. Etkileyici ve şaşırtıcı kontrpuan miktarı ile canlı ve yüksek heyecanlıdır.
Bu bölüme de staccato pasajlar hakimdir.
O zamana kadar bestelenenlerin en iyilerinden biri olarak sıralandırılması gereken ulu bir ikinci bölümü takip etmiştir.
İlk bölüm, dönemin estetiğini koruyarak, en uzun ve kompozisyon açısından 3 bölümün en ayrıntılı olanıdır.
SENFONİ No: 38 K: 504 Re Majör “PRAG”
Bestelenme tarihi ve yeri : 6 Aralık 1786
Prömiyer : 19 Ocak 1787, Prag (İlk kez Prag’da icra edildiği için halk arasında Prag Senfonisi olarak bilinir)
Senfoni iki flüt , iki obua , iki fagot , iki korna , iki trompet , timpani ve yaylı çalgılar için notalanmıştır.
Senfonisinin menüet’i yoktur. Mozart’ın üç bölümlü olarak, tasarladığı senfonilerin sonuncusudur. Her biri sonat biçiminde olan üç bölümü vardır :
Birinci bölüm Adagio – Allegro
Sanatında büyük bir olgunluğa o çağdaki derin anlamlı, melankolik ve acılı ruh tablosunun nasıl bir paletle işlendiğini göstermesi yönünden ilginçtir.
Bölüm etkili, vakarlı, zarif yapılı, ağır yavaş bir girişle başlıyor. Bu görkemli başlangıcı parlak, iyimserlik, yaşama sevinci dolu, kıvrak bir Allegro izler.
Allegro, ikinci kemanlar (onu başlatan) ve ilk kemanlar (onu bitiren) arasında değiş – tokuş edilen “ilk tema” ile karmaşık bir şekilde açılıyor.
İkinci bölüm Andante
Yapısı bu dönemden kalma senfonilerinin tipik bir örneğidir, ancak müzik zıt ruh hallerinden oluşan bir hareketle küçük tona kayar. Bu ağır bölüm, birbirine bağlanan ince cümlelerle, karanlık düşüncelerin kapsadığı, kötümser bir atmosferin anlatımıdır.
Üçüncü bölüm Presto
Klasik bir senfoniye özgü coşkun bir kutlamanın yankısıdır.
Flütün özellikle geliştirme bölümündeki ana melodiyi kontrpuanlamada önemli bir rol oynadığı canlı bir Presto’ dur.
Taşar ERKOL