1948 yılında Elazığ’da dünyaya gelmiş Cevdet Bağır… O henüz 9 yaşındayken, ailesiyle birlikte Adana’ya gelip yerleşmişler. Adana Ticari İlimler Akademisi ve Öğretmen Okulu’nda gördüğü eğitim ve mezuniyetlerinin ardından beş yıl öğretmenlik yapmış. Sonraki süreçte, bir tarım kuruluşu olan Çukobirlik’te çalışıp 1994’te emekli olmuş.
Yaklaşık 25 yıldır resim sanatı alanında uğraş veren Bağır, çeşitli resmi kurumların verdiği resim kurslarında eğitim görmeyi de ihmal etmemiş… Dilerseniz, sözü sahibine verelim ve sanat dostu Cevdet Bağır’ın duygu ve düşüncelerini onun ifadeleriyle öğrenelim:
“Pastel ve yağlı boya çalışıyorum. Dağ, kanyon, ırmak ve göl resimleri yapmayı çok seviyorum. Pandemi döneminde evde çalışmam daha da yoğun oldu… Aslında, sanatı çok yönlü olarak seviyorum. Müzik var. 10 tane kadar şarkı, türkü defterim var. 500 kadar seçme türküyü okuyabilirim. Korolarda yer aldım. Adana Huzurevi’nde, Yedipınar Engelli Çocuklar Parkı’nda düzenlenen konserlerde yer aldım… Sinema ve dizilerde yardımcı oyuncu olarak bulundum. James Bond, Yer Gök Aşk, Dila Hanım, Ayla, Ankara Yazı, Veda Mektubu, Bir Zamanlar Çukurova, Akdeniz Oyunları, Karagül, Karabela, Adana Yolları oynadığım dizi ve filmlerden bazıları. Yanı sıra bir çay firmasının reklamında da rol aldım.”
SANATA DAİR DİLEKLER
“Ben isterim ki, çocuklarımız sanata alışsın. Kurslara gitsinler. Valilerimiz ve yerel yöneticilerimiz sanata ve sanatçıya daha çok değer versinler. Kurs yerlerini biraz
yetersiz görüyorum. Daha geniş imkânlar tanınması gerektiği düşüncesindeyim… Sanat sevdalısının genci, yaşlısı, yakışıklısı, güzeli, çirkini olmaz. Sanatın içinde
herkesin yeri ve önemi vardır. Her yaşın kendine göre özelliği vardır.”
Sanat ve kültür evlerinin, seviyeli olmaları kaydıyla, sayısının artırılmasını isteyen Bağır, bu alandaki eğitimlere modern şartlarda devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.