Emre Toğrul,Balcalı

Aslında Çukurova Üniversitesinin üzerine kurulduğu yerleşkenin adı,
Balcalı,
Ama en çok çağrıştırdığı şey, üzerindeki eser, Çukurova Tıp Fakültesi.
Deprem zararı nedeniyle boşaltılan hepimizin eğitim ocağı,
Evimiz kadar yuvamız, özgeçmişimiz, tarihimiz, bizi adam eden ocağımız,
Türkiye için binlerce hekim, hemşire, teknisyen, sağlık çalışanı yetiştirmiş,
Yüzbinlerce hastanın umudu, dermanı, sağlığı olmuş bir ilim irfan ocağı.
Bugün sadece kaçınılmaz bir doğal afet ve meşakkatli yorgun yılların tesiriyle,
Binası hasar görmüş, geri dönüşebilir bir fiziksel zarara uğramış bilim mabedi.
Öte taraftan o binalara, Balcalı sembolüne asıl anlamını veren,
Akıl ve bilimin liyakatli yolundan yürüyüp, sağlık için nefer olmuş,
Bir ömrü mesleklerine adamış, öğrenmiş öğretmiş, çalışmış yetişmiş yetiştirmiş,
Onlarca, değeri tartışılmaz bilim insanı öğretim üyeleri, uzmanlar ve araştırma görevlileri.
Ülkemizin en işinin ehli, tecrübeli, meslek bilgisiyle dolu yardımcı sağlık çalışanları,
Hemşireler, ebeler, teknisyenler, sağlık yöneticileri ve diğer tüm çalışma arkadaşları.
En önemlisi bu köklü ve sağlam eğitim ve öğretim okulundan hayat ve meslek bilgisi alan,
Binlerce öğrenci, geleceğimizin teminatı, umudu genç hekim, hemşire, teknisyen adayları,
Bırakın birkaç ay, birkaç hafta, bir gün bile işlev görmemesinin,
Ülkemiz açısından büyük bir bilimsel, sosyokültürel ve insani görev kaybına yol açacağı,
Ülkemizin olmazsa olmazlarından, ışık ve ümitlerinden biri, Balcalı.
Lütfen bir an önce, geçici de olsa yeni bir fiziksel mekanda bu değeri koruyalım.
Lütfen, Balcalı simgesi altında toplanan tüm unsurlar dağılmadan sürsün.
∞Ω∞
Yirmibirinci yüzyıla 21 ders adlı kitabında hayatın anlamı için şöyle yazar Hariri;
‘’Aklınıza mukayyet olmak için size anlatılan boş şeyleri gerçek koşullara tercüme edin,
Istırap içinde kıvranarak ağlayan bir asker, zalimce muamele gören bir kadın,
Korkuyla titreyen bir çocuk.
O yüzden evren hakkındaki gerçeği, hayatın anlamını ve kendi kimliğinizi öğrenmek istiyorsanız,
Acıyı gözlemleyerek, ve acının neye tekabül ettiğini inceleyerek başlamak en iyisi.
Cevap bir anlatı değil, bir gözlem.’’
Günlerdir acıyı ve acının neye karşılık geldiğini gözlemliyoruz.
Yaşama bu kadar ince bir bağ ile tutunabilen çaresizler olarak haddimizi sorguluyoruz.
Kaybetmek üzerine kurulu bir fiziki düzende, sadece aktarılanın kalıcılığına şahit oluyoruz.
Yıkılan şehirlerimiz, düzenlerimiz, anılarımız, kaybettiğimiz sevdiklerimizin acısı,
Bize yaşamın anlamını anlatmak için hergün yol gösteren doğayı takip etme ipucu veriyor.
Ve doğayı anlamak için kullanmamız gereken aklı ve onun hikmeti pozitif düşünceyi işaretliyor.
İnsanlık olarak edindiğimiz deneyimleri ve rasyonel olarak yaşama adapte etmeyi,
Ne olursa olsun hakikatin sürekli tekrarladığı döngülere saygı duymayı anlatıyor acılar bize.
Balcalı, sembolik olarak 50 yıldır acıları anlama ve giderme misyonuyla,
İnsanlara acılarının nedenini anlatma, paylaşma,sağıltma,
Acıların nedenini anlayan ve sağıltan insanları yetiştirme misyonuyla,
Sürekli bilimsel aklı ve kültürü temsil göreviyle hayatlarımıza anlam katan bir dergah.
Bugün, bölgede sağlık adına ortaya çıkmış hemen çoğu yeni değerin de ana kaynağı.
Halen ülkemizin yetişmiş ve layıkıyla kurumsallaşmış sağlık okullarının en önemlilerinden.
Bu kurum ülkemizin en temel insani kolonlarından, kirişlerişlerinden biri.
Böyle bir etkin sosyokültürel, dopdolu bir bilimsel kavramın bir gün bile görevinden kalmaması,
En kısa sürede, fiziksel yapısı yenilenene dek, geçici de olsa yeni bir yerleşkede,
Acıları dindirme, eğitme ve öğretme, yaşamımıza anlam katma hizmetine devam etmesi gerek.
Balcalı bir sembol, ve onun sembolik adı altında, deprem bölgelerinde fiziksel zarara uğramış,
Ama yaşamımıza anlam katan tüm değerleri, bir şekilde ayağa kaldırma ve sürdürme çabası,
Bugün insanlığımız ve yuttaşlığımızın en büyük gereğidir.
Lütfen, Balcalı’lar sürsün ki, bizimde sürmemizin bir anlamı olsun…