Güzelliğini paylaşamayan mevsim – Kudret Sönmez

Bahar da geldi… Tatsız, tuzsuz, acısının dozu fazla kaçmış bir bahar; yenilmiyor ki yiyesin, kokmuyor ki koklayasın! Yanık bir mevsim dolanıp duruyor içimizde. Kırık yürek hatları uzayıp gidiyor insanlarda. Nice ayrılıklar yaşanıyor her mıntıkada. Bütün hüzün yolları sonuna kadar açıldı, minnacık boyuyla bu diyarı delip deşip geçen “Şubat” ayında… Yine de dayanışma gücümüzü kullanacağız sonuna kadar. Gözyaşlarımızı renklendirip resimler çizeceğiz.

Belki “Mutluluğun Resmi”ni de yaparız bu arada. Şiirlerle sararız yürek yaralarını. Ebruli kumaşlarla örteriz korkularımızı, kaygılarımızı… Düşünün ki sanat bahçesindeyiz; çocukların ellerinde çiçekler! Emin olun hayat, vakti gelince böyle devam eder… Yeter ki, umudun olmadığı engebeli sokağa düşmeyelim. Yürek yüreğe sarılıp masmavi bir dünya düşleyelim.

 

Ressam Emine Karataş

“Keşke, 5 Şubat akşamı uyuduğumuz gibi sabah da kalkabilseydik. Ama olmadı! Hepimiz, acı bir gerçeğin kâbusuyla uyandık. Ve henüz eski ruh halimize dönemedik. Bu felaket silsilesi insanlığımızı sarsarak hâlâ sürüyor…

Yaşadıklarımızın, duyduklarımızın, gördüklerimizin, hissettiklerimizin izleri kapansa bile hiçbir şey unutulamayacak. Lakin, onca acılarımıza ve üzüntülerimize rağmen hayat bizimle bir yerlerde bir şekilde kucaklaşıyor; bizden sonraki kuşaklara daha güvenilir, daha sağlam, daha mutlu diyarlar inşa etmemiz için uyarıyor. Böylesi felaketlerin öncesinde, yaşandığı anda ve sonrasında toplumsal ve bireysel olarak neler yapabileceğimizin planlamasına odaklanmamız gerekiyor. Ruhumuza ve bedenimize çöken bu belanın yaralarını, sanatın herhangi bir dalına uzanarak bir nebze de olsa iyileştirebileceğimize inananlardanım. Bu yüzden, çocuklarımıza, gençlerimize, geleceğimize olan umudumuzu yitirmeden her enkazı yeşertmek zorundayız… Yaptığımız ve yapacağımız eserlere akıtacağımız iyimserlikle, depremin yüreğimizde bıraktığı derin parmak izlerini silebileceğimize inanıyorum.”

 

Ressam Eda Şengül

“Son günlerde yaşadığımız deprem felaketinden dolayı çok üzüldüm ve gerildim. Ülkemizde oluşan bu afet nedeniyle insanlarımız ruhen sarsıldı. Yaşadığımız böylesi zor günlerden, yardımlaşma ve dayanışma gücüyle çıkacağımıza inanıyoruz.

Daha iyi bir gelecek için birlikte yapabileceğimiz çok şey olduğunu biliyoruz. Deprem bölgesindeki çocuklara destek amaçlı resim sergisi açmak için çalışmalarımız başladı. Yanı sıra, gönüllü olarak verdiğim resim derslerinin en kısa zamanda tekrar başlaması için elimden gelen tüm çabayı gösteriyorum. Ve bir vatandaş olarak, gücüm yettiğince depremin hırpaladığı insanların hayatlarına dokunmaya, yaralarını onarmaya çalışıyorum. Bu konuda ihtiyacı olanlara, gelir kaynaklarını kaybetmiş ailelere yardım etmek isteyen insanlara da vesile olmak istiyorum ve bu konudaki gayretlerimi aralıksız sürdürüyorum. Bizler bir bütünün parçalarıyız… Ben yok, sen yok; biz varız!”