Hasan Saltık, bunca zenginliği, tarihselliği, umur görmüşlüğü, cefa çekip sefa sürmüşlüğü keşfedip önümüze sererken o müziği/müzikleri yaratan, üreten yaşantıyı da deneyimledi ve bizlere sundu.
Hasan Saltık otuz yıllık profesyonel yapımcılık serüveni boyunca dünya ölçeğinde gıpta yaratan, ülkenin kültür tarihine paha biçilmez katkılar sağlayan işlere imza attı. Bu ortada, biliniyor. Aramızdan apansız ayrılışı, ses – müzik dünyamıza kazandırdığı eşsiz birikim kadar değerli, en az onun kadar önemli bir pratiği; iş ve yaşam deneyimini, ilişki biçimini de ortaya çıkardı: Çoktandır yitirdiğimiz, unuttuğumuz bir tutumla; dayanışmayla, selam verdiği, oturup kalktığı neredeyse herkesle barışık olarak yaşamış, iş yapmıştı Hasan.
Kalan imzası altında bir araya getirdiği seslerin, notaların rengarenk iz düşümünü taşıyan zenginlikte bir insan – ilişki çevresi yaratmıştı. Kalan Müzik, bugün yapım şirketinin, ticari işletmenin yanı sıra bizde hiç, dünyada pek örneği görülmeyen bir kültürel araştırma ve üretim merkezi niteliğini taşıyor. Bu, kelimenin gerçek anlamıyla hiç yoktan, eksi sermayeyle yaratılabilmişse, işin sırrını Hasan Saltık’ın iş yapma ve yaşama biçiminde aramak gerekir.
Kalan Müzik ve Hasan Saltık markalarının memleket Ohal -Olağanüstü Hal-, DGM –Devlet Güvenlik Mahkemesi düzenindeyken; siyasal, yargısal, parasal darbeler birbirini kovalarken bilenlerin kurtkapanı olarak andığı Unkapanı piyasasında doğduğunu, tüm bu iklim içinde kendi gerçekliğiyle var olduğunu, kendi gerçekliğini yarattığını da unutmamak gerekiyor.
MEMLEKET SES BANKASI
Manifaturacılar Çarşısı olarak inşa edilen İMÇ, Türkiye’de toplumsal değişimin büyük ivme kazandığı 1970’lerle birlikte manifaturacılardan çok, müzik piyasasının merkezi halini aldı. Plaklardan kaset devrine geçilmişti. 2004 yapımı Neredesin Firuze filmi, İMÇ içinden küçük kesitler taşır. Reyting kurbanı Urfalıyam Ezelden dizisi de öyle. Filmdeki ve dizidekini katbekat aşan parodilere, kaçıp kovalamacalara, tezgahlara, kan davalarına, mucize doğumlara ve yükselişlere, efsanelerle beslenen hayallere ve yıkımlara, daimi yağmalara, irili ufaklı soygunlara sahne olan memleket ses bankası İMÇ’nin kültür tarihindeki yeri başlı başına inceleme konusu. Araştırmacılarını bekliyor.
Hasan Saltık, yirmili yaşlarının ortalarındayken, 1980’lerin ikinci yarısında adım atar Unkapanı’na. Götür-getir, ayak işlerinden başlar. 1990’da Hasret Gültekin’le gerçekleştirdikleri Newroz kaseti ilk yapımcılık denemesidir. Müşfik Kenter’in Bir Garip Orhan Veliplak/kasetlerinin gördüğü yoğun ilgiden hareketle akrabası ve birlikte çalıştığı Rahmi Saltuk’a Ahmed Arif kaseti yapmayı önerir. Ahmed Arif’in okuduğu Hasretinden Prangalar Eskittim albümü 1992’de yayımlanır.
Grup Yorum’dan ayrılanların kurduğu Grup Kızılırmak’la ve sürekli yasaklar, yargılamalar altındaki Grup Yorum’la 1991’den itibaren de Kalan Müzik yolculuğu başlar.
Yazının devamını okumak içimn tıklayın