Çukurova’da sanatın suskun olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu doğrultuda, Adana’daki kısık sesi duymamak, hissetmemek imkânsız. Özveriyle gerçekleştirilen birkaç atölye çalışması dışında pek hareket göremiyoruz… Antakya’mız, afet nedeniyle kırılan yaşam çıtasını onarmaya çalışıyor. Diğer yörelerimizde de dinginlik hâkim… Tarihsel dokusu epey derinlere dayanan Tarsus’taysa durum daha iyi. Birbirine kenetlenen sanat dostları, yeni projeler peşinde yürek teri akıtıyorlar.
***
Hülya Atakan… Tarsus Ressamlar Derneği Kurucu Başkanı olarak kentin sanatsal gelişimine katkıda bulunanlar listesinde yer alır. Bunun nedeni bölgesel, ulusal ve küresel boyutta pek çok etkinliğin gerçekleşmesini sağlamış olmasıdır… Geçtiğimiz Haziran ayında yapılan kurul toplantısında derneğin yönetimi değişti. Uzman Psikolog ve Ressam Merve Tokgöz başkan seçildi… Diğer gelişmeleriyse, yönetimde bulunmaya devam eden Ressam Hülya Atakan şu sözlerle dile getirdi.
“Yedek üye sıfatıyla başkanımıza destek veriyorum… Derneğimiz, yakın bir dönemde yepyeni projelerle çalışmalarına devam edecek. Dilerseniz, hazırlamakta olduğumuz bu projelerden biraz bahsedeyim… Tarsus Sanat Festivali’nde dernek üyelerimiz, akademisyen arkadaşlarımızla geniş kapsamlı bir sergi açacak. Yanı sıra, Tarsus’un iftiharı Hocam Rahmetli Mehmet Bal’ın 58. sanat yılını ve derneğimizin 14. kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Küresel boyutta isim yapmış sanatçılarımızla iletişimimizi koparmayıp sürpriz etkinliklere imza atacağız.”
Bence, her mevsim sanatla renklenmeli… Sanatın ışığı hiçbir vakit sönmemeli.
Sinemanın yazlık halleri
Ben ufacıkken ve ilk gençlik yıllarıma doğru ömrümü sürerken, güneşin yalazı akşama doğru sönmeye başlardı. Sonra gündüz biterdi… Yaz günleri, bir Yeşilçam kimliğiyle girerdi gönül kapımızdan içeri. Artık sinema vaktiydi. Biletimizi kestirip tahta koltuklara, sandalyelere yayıldığımızda, bizden katbekat büyüklükteki, badanalı beyaz duvara dikerdik gözlerimizi. Ardından fragmanlar, sonra da film başlardı. O yıllarda genellikle Yeşilçam yapımları rağbet görürdü. Bir de artistlerin dublajlı sesleri vardı ki, sormayın gitsin!.. Mahallenin uykusu kaçardı. Oyunculara ait olmayan, sonradan yapıştırılmış gümbür gümbür konuşmalar, bağrışmalar dünyaları ayağa kaldırırdı. Apartmanların üst katlarında oturanlar balkonlarına; meteliksiz cepleriyle izlemeye çalışanlar da ağaçlara, elektrik direklerine çıkıp oradaki localarına (!) kurulurlardı… 1960’lı 70’li yıllarda 200 civarında yazlık sinema vardı Adana’da. Şimdi, gişelerin önünde kuyrukların oluştuğu bu mekânların hepsi mazideki yerlerine gömüldüler.
Bu yaz iki sinemayla idare ediyor kentimiz; Yüreğir Belediyesi’nin yeni başlattığı, açık alanda otomobillerden film izleme imkânı sağlayan “Arabada Sinema günleri” ve Sabri Şenevi’nin kendi çabalarıyla yıllar önce kurduğu mini sinema… Benden söylemesi her ikisine de giriş ücretsiz, üstelik nostaljik gazozlar ve çerezler de bedava.
Adana’da ürettiklerini Datça’da sergileyecek
Sürekli kendini yenileyen, geliştiren Adanalı Ressam Yalçın Öndüç, Muğla iline bağlı Datça ilçesinde kişisel bir etkinlik gerçekleştirecek… 31 Temmuz Pazartesi günü saat 20.00’de Datça Çatalmağara Galerisi’nde başlayacak olan resim sergisinde, kadın figürleri üzerine kurgulanmış 22 tablo yer alacak. Son dönem çalışmalarını dünyaca ünlü Ressam Eser Afacan’la sürdüren Öndüç, konuya dair şu bilgileri paylaştı:
“Önceki sergimi 2019 yılında Adana 75. Yıl Sanat Galerisi’nde açmıştım. 4 yıl sonra bu kez, Datçalı sanat dostlarıyla buluşacak olmanın heyecanını yaşıyorum… Ressam Eser Afacan gibi bir üstatla birlikte çalışarak klasik tarzda geliştirdiğim resimlerimde, kadının tüm duygularını yansıtma arayışı görülebilir. Sergimin ilgi ve beğeniyle izleneceğine inanıyorum.”
6 Ağustos 2023 tarihine kadar devam edecek olan serginin açılışını Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar yapacak.