Kudret Sönmez Renkler 11 Yıl 572 Sayfa, Teşekkürler Kudret Sönmez

Kudretli Sönmez bu sözlerle veda etti.

GEÇİRDİĞİM TRAFİK KAZASINA, HAYATIN HER BELASINA VE YAŞADIĞIM TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN, 11 YILDIR HİÇ AKSATMADAN SANATA DAİR YAZILARIMLA ÜCRETSİZ VE SEVEREK YER ALDIĞIM HÜRRİYET ÇUKUROVA – GAP KAPANDI… ÇOK ÜZGÜNÜM! KLASİK DEYİŞLE; “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİM”… HOŞÇA KAL HÜRRİYET!

Kudret Sönmez Renkler 11 Yıl 572 Sayfa Teşekkürler Kudret Sönmez

Kemal Erdoğan.

11 yıl 572 Hafta 572 Sayfa Renkler sayfasını Hürriyet Çukurova ekinde hazırlayan Ressam ,Gazeteci Kudret Sönmez yukardaki satırları ile okurlarına veda etti. Gazetecilerin kaderi sayfaları ,köşeleri sona erdiğinde ses getirir haber olur.Yokluğunda anlaşılır  gazetecilerin  neyi nereyi doldurdukları. Kudret Sönmez 11 yıl Adana Mersin Osmaniye Atakya Niğde Gaziantep’te yaşayan Ressamların izlerini sürdü. Onların sergilerini duyrudu.Üstelik bunları bir ücret karşılığı almadan yaptı.Ressamların atöleyelerine evlerine girdi onların çalışmalarını yansıttı resim severlere.Ünlü ünsüz ressamlar yeni başlayanları teşvik etti.Resim Öğretmenlerini öğrencilerinin işlerini kursları takip etti. Dilerim bundan sonra da Renkler sayfasını yapmaya devam eder. Bize de Hürriyet Çukurova için hazırladığı son renkler sayfasını yayınlamak nasip oldu.Dilerim Renkler sayfası yine yeni basılı bir mecrada devam eder.Adabul olarak sayfalarımız her zaman Kudret Sönmez’e açık.

Çok çok teşekürler Kudret Sönmez.

 

Hayatın sanatsal ağırlığı – Kudret Sönmez

Maziye dahil olan fotoğraflarım çoğaldıkça eksildiğimi hissediyorum… Ve bu diyarda yaşayıp yaşamadığını dahi bilemeden, anılar bırakıp son durağa yerleşenleri düşünüyorum. Sonra, piyano çalar gibi tuşlarında gezindiğim klavyemin başına geçiyorum. Kelimeleri boyadan sayıp bilgisayar ekranına resimler çiziyorum. Biliyorum, ben ne yazarsam yazayım zaman bildiğini okuyor. Bu dünyada neye baksam, genellikle hayatımdan silinenleri görüyorum. Biliyorum, dışım kararsa da içimin bir yerlerinde ışık var; arıyor ama bulamıyorum.

***

Hayri Çırak… Fotoğraf çeken, resim çizen, yazan, okuyan değerli bir ismidir Adana’nın. Yaşadığı tüm fiziksel rahatsızlıklara rağmen, engel tanımadan ilerlemiştir kültür dünyamızda. Hayatı derinlemesine irdeleyip sanatsal üretime dönüştürmüştür. Devasa bir içsel yapıya sahiptir. Ve şu sözlerle anlatır son yıllarda yaşadıklarını:

“Fransız Yazar ve Düşünür Jean Paul Sartre, ‘Edebiyat nedir’ yazısında diyor ki; ‘Raftan aldığın kitabı inceleyip yerine bırakamazsın. Artık o kitaptan sorumlusun ve okumalısın. Okuduğun bilgiyi topluma aktarmalısın.’ Kavramlara bakış açısının genişlemesi, değerlerin değişmesi; edebiyat, sanat, düşünce zenginliğinin gelişmesinde motive edici faktördür. Sanat yapıyorsak devam ettirmeliyiz, edebiyat çalışıyorsak yazmalıyız. Tam da bu noktada Sartre diyor ki; ‘İnsan, insanlığın bütün değerlerini kendisi yaratır ve bunu tek başına yapar.’ Ne yazık ki üç – dört yıldır biz sanatçılar ve yazarlar bu değerleri yaratamadık. Önce pandemi nedeniyle sergiler açılamadı, kitap fuarları yapılamadı, insanlar bir araya gelemedi. Tam bitti derken, insanlık adına üzücü depremlerle ülkede hayat durdu. Göçük altında kalmayan insanlarda da göçük altında kalmış kadar etki yarattı acılar. Sonra benim hastalığım harekete geçti; JRA (Juvenil Romatoid Artrit) nedeniyle ölümle karşı karşıya geldim. 2022 eylülünden bu güne kadar her şeyden uzaktım. Fotoğraf ve resim yapamadım. Çok sevdiğim okuma ve not almaktan uzak kaldım. Yazmaya çalıştığım kitabı devam ettiremedim. Şu an tedaviye yanıt verdi vücudum. Hemen çalışmalara başladım ve anladım ki, yıllardır vücudumda taşıdığım ağır hastalığımla baş etmemim sebebi, düşünsel ve sanatsal felsefi çalışmalarımmış. Yeni sezonda sergilerde buluşmak dileğimle herkese sağlıklı hayat dilerim.”

 

 

Bir zamanlar ’75. Yıl’

75. Yıl Sanat Galerisi… Uzantısıyla birlikte Adana Şehir Oteli olarak inşa edildi. Daha sonra bina ikiye bölündü. Uzantı kısmı, orta ve lise eğitimi veren Özel Çukurova Koleji olarak öğrenim hayatımıza katkı sağladı. 75. Yıl’ın bulunduğu binaysa, sonradan yanına eklenen barakalarla birlikte akademi oldu. Kolej, 1970’lerin başında kapandı. Bir dönem, nikah salonu ve Belediye Hastanesi olarak hizmet verdi. Ve 90’lı yılların sonunda Adana Büyükşehir Belediyesi’nin kararıyla yıkıldı. Geriye sadece, sonradan sanat galerisine dönüştürülecek olan güzelim yapı kaldı.

Aslında konu detaylı ve uzun… Özetleyecek olursam, Adana Büyükşehir Belediyesi 75. Yıl Sanat Galerisi 20 yılı aşkın bir süre bölgesel, ulusal ve küresel etkinliklere yuva oldu. Yüzlerce TV programı, gazete haberi yaptım o galerideki etkinliklere dair. Yerel ve uluslararası bazı sergilerin oluşmasında aktif rol üstlendim.

Ailecek, Kozan’dan Adana’ya taşınırken 3 aylıkmışım. Evimiz, 75. Yıl’ın olduğu yere çok yakındı. Yani, dünyayı görmeye, tanımaya o civarda başladım. Çocukluk dönemim pek çok anıyla renklendi… Önce pandemi, sonra depremin verdiği hasar… Şimdi o yıllar enkaz altında kaldı. Umarım, 75. Yıl Sanat Galerisi’nin yerine muhteşem bir sanat mekânı yapılır da, bizim diyarda yeni bir hayat başlar. Yoksa içimiz dışımıza çıkıp bağıra çağıra ağlar.

 

Tahran’da başladığı eğitimini Adana’da sürdürüyor

Bundan 12 yıl önce Tahran’da doğmuş Sarper Kır… Türk bir baba ve İranlı bir annenin evladı olarak Adana’da yaşıyor.  Türkçe, İngilizce, Farsça biliyor. Hayatının ilk yıllarında basketbol ve piyano eğitimi almış. Şu an Görsel Sanatlar Öğretmeni Nuray Bozkuş’un gözetiminde ücretsiz resim dersleri alıyor. Ve konuyu kısaca şöyle özetliyor:

“Resim, işaret dili ve drama kurslarından faydalanıyorum… Resim yapmayı öğrenmeye başladıktan sonra, bu alandaki yeteneğimi fark ettim. Resim öğretmenimiz, pozitif enerjisiyle gereken eğitimi bize veriyor. Umarım, bir gün onun kadar güzel resimler yapabilirim. Annem ve babam her zaman yanımda oldular. Bana gereken desteği verdiler. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum.”