Prof. Dr. Mustafa KARABULUT – Hatice SULU
ÖZ
Hüseyin Ferhad, 1980 kuşağı Türk şiirinin önemli isimlerinden biridir. Şiirleri ilk olarak 1978‟de yayımlanmaya başlar. O, tarihsel mirasa şiirlerinde yer verir. Bu davranışı onu birçok şairden ayıran bir özelliktir. Şairin şiirlerini iyi anlamak için bilgi birikimi gerekir. Nitekim gerekli bilgileri sağlamamış okur, Ferhad‟ın şiirinden gerekli hazzı duymakta zorlanır. Hüseyin Ferhad‟ın şiir anlayışı da bu minvaldedir, Ferhad‟a göre şiir okunurken de yazılırken de bir bilgi ve birikim gerektirir. Şiiri, yazıyı her şeyin üstünde tutan Ferhad‟a göre şiir geçmiştir, bugündür ve gelecektir. Tarihten ve mitolojiden çok güçlü şekilde yararlanan şair bazı şiirlerinde kutsal dinleri şiirinin bir aracı olarak görür. İlk kitabı Deniz Çobanları‟nda yer alan “Metafizik” isimli şiiri bunun en güzel örneklerinden biridir. Şair, “Metafizik”te kutsal dinler aracılığıyla sevgiliye ulaşmaya çalışır. Bu bakımdan sevgili, şair için ontolojik bir kaygı durumundadır. Hüseyin Ferhad; bu bağlamda sinagog, cami ve kiliseyi metaforik bağlamda kullanır. Sevgili şiirde gizemli yapısıyla yer alır. Şairin aklı, ruhu ve bedeni aşk karşısında darmadağınık olmuştur. Şiirde mekan ile insan ruhu arasında önemli bağlar kurulmuştur. Şair, ait oldukları dinler tarafından kutsal sayılan üç ayrı mekânda adeta bir ritüele katılırcasına sevgiliye ulaşmaya çalışır. Burada şair, sevgili karşısında aciz kalan, sürekli kendini küçülten bir tavır gösterir. Hüseyin Ferhad, sevgiliyi üç semavi dinden metaforlarla irdeleyerek adeta kutsal bir yapıya büründürür. Bu makalede amaç, şairin “Metafizik” şiirini tahlil etmektir.
Anahtar Kelimeler: Türk şiiri, Hüseyin Ferhad, “Metafizik” şiiri, metafor.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1179752