Taşmaya hazır baharı hiçbir güç toprağın içine geri bastıramaz.
Bahar geliyor memleketime, her türlü engele inat.
Yalandan, karanlıktan, zulümden beslenen despot rejime; baharla birlikte açacak olan umutlarımıza ve umutla alacağımız nefeslerimize koymaya çalıştığı her türlü engele rağmen Pablo Neruda’nın da dediği gibi ‘Bütün çiçekleri koparabilirsiniz, ama baharın gelişini engelleyemezsiniz’ diyoruz.
Kim durabilir doğanın gücünün önünde?
Kim baş edebilir zamanı gelmiş patlamaya hazır tomurcukların gücüyle?
Hangi kuvvet, hangi barikat durabilir içlerinde yanan yenilik, özgürlük, adalet arayışının ateşiyle direnen gençlerin deli kanının önünde?
Hiçbir gücün toprak ananın baharla birlikte uyanışını engelleyemeyeceği ya da taşmaya hazır baharı toprağın içine geri bastıramayacağı gibi hiçbir rejim de insanın yaşam hakkını savunmasını, hak, hukuk, adalet arayışını, aydınlıklara kavuşma ve özgürce nefes alma mücadelesini bastıramaz.
Olsa olsa bastırdığını zanneder çünkü her ne olursa olsun Birhan Keskin’in de dediği gibi ‘’Baharın gelmeme gibi bir huyu yoktur. İlla ki gelir.’’
Baharın müjdecisi 21 Mart geldi bile. Geceyle gündüz eşitlendi. Aydınlık saatler uzamaya başlıyor. Yeni günü temsil eden, kardeşliğin, dayanışmanın sembolü Nevruz, bize yeni bir baharı müjdeliyor.
Kış uykusundan uyanan doğa; kokusuyla, sesleriyle, renkleriyle, aydınlığıyla bizi yeniden doğmaya, yenilenmeye ve yeni başlangıçlara davet ediyor.