Öykü Sofuoğlu
Alice Rohrwacher’in oyunbaz ve masalsı bir Noel hikâyesi anlattığı Le pupille, Disney +’ta yayında. Katı ve acımasız kurallarla yönetilen bir Katolik okulundaki bir grup küçük kızın hikâyesini anlatan film, bizlere isyan duygusunun yaratıcı ve özgürleştirici yönlerini hatırlatıyor.
Noel ve yılbaşı zamanı geldi mi sinemaseverlerde bir heyecan başlar, ‘Noel filmi’ olarak adlandırılan filmlerden görseller, alıntılar, paylaşımlar birçok sosyal medya hesabını süsler. Eski Hollywood klasiklerinden, Evde Tek Başına’ya (Home Alone, 1990) ya da Noel filmi olmadığı hâlde Noel filmi saydığımız uçuk örneklere kadar (Zor Ölüm! (Die Hard, 1988) gibi) geniş bir imge dünyası çevreler bizi. Günümüz İtalyan sinemasının önde gelen isimlerinden Alice Rohrwacher’in kısa fimi Le pupille, bu dünyaya dâhil olan en yeni örneklerden bir tanesi. Geçtiğimiz günlerde Disney + kitaplığında yerini alan film, gerçekten de içimizi ısıtan bir Noel armağanı gibi.
Yapımcılığını Alfonso Cuarón’un üstlendiği Le pupille, İtalyan yazar Elsa Morante’nin yazdığı bir mektubun son derece serbest ve yaratıcı bir uyarlaması aslında. Bizleri İkinci Dünya Savaşı İtalyasında bir Katolik kız okuluna götüren film, Katolik ahlakının ve beraberinde getirdiği değerlerin katı ve acımasız niteliklerini muzip bir dille ortaya çıkarıyor. Bir grup kız çocuğu ile fedakârlığın, açgözlü davranmanın ve dünyevi zevklerden uzak durmanın önemini her fırsatta vurgulayan ve bu kurallara uymayanları cezalandıran Baş Rahibe arasındaki etkileşimler ise filmin ana ekseni. Olayların Mussolini iktidarının sona erdiğini ve İtalya’nın kaçınılmaz bir şekilde savaştan çekildiği 1943 yılında geçtiğini düşünürsek, Baş Rahibe’nin Katolik doktrini uygulama konusundaki kararlılığı, her şeye rağmen otoritesini korumaya çalışan faşist iktidarın çabalarının bir yansıması niteliğinde. Yönetmenin diğer filmlerinde de işbirliği yaptığı ablası Alba Rohrwacher’ın canlandırdığı Baş Rahibe’nin karşısındaysa, ona kendi silahlarını kullanarak başkaldıran küçük Serafina var. Aslında Serafina, diğer kızlar kurallara uymazken ona söyleneni mutlaka yapan örnek bir öğrenci. Ama yanlışlıkla ayarını bozduğu radyoda çalan ‘edepsiz’ bir şarkının sözlerini hatırladığı için Baş Rahibe onun kötü bir kız olduğunu söylediğinde işler değişiyor. Serafina esasen o kadar iyi ki kötülüğü bile kurallarına göre yapmak için çabalıyor. Bir gün, sevgilisi onunla ilgilenmediği için çocuklardan onun için dua etmesini isteyen zengin bir kadın (Valeria Bruni-Tedeschi) onlara hediye olarak yetmiş yumurtadan yapılmış dev bir pasta getiriyor. Çocuklar Noel sabahı dört gözle pasta yemeyi bekleyedursun biz, Baş Rahibe’nin başka planları olduğunu öğreniyoruz. Çocuklardan, dünyadaki aç insanları düşünmelerini söyleyen Baş Rahibe, onlara tıpkı her iyi Hıristiyanın yapacağı gibi kendi paylarından feragat etmelerini istese de Serafina’nın ‘kötülüğü’ işleri bozuyor…
Le pupille, zevkler küçük de olsa onları yakınlarımızla paylaşmanın keyfini vurgulayarak sona erse bile Rochwacher’in bu hikâyeden bir ders çıkarmak gibi bir niyetinin olmadığını söylemek mümkün. Anlatısal açıdan bakıldığında kıssasının hissesini açık etmeyen, hatta kendisi dâhi bilmeyen bir anlatıcıya sahip olan film; Rohrwacher’in seyirciye alan açan, incelikli ve oyunbaz bir hikâyeye imza attığını vurguluyor. Jean Vigo’nun Hal ve Gidiş’i (Zéro de conduite, 1933), François Truffaut’nun 400 Darbe’si (Les 400 coups, 1959) ve yakın zamanda Céline Sciamma’nın Küçük Anne’siyle (Petite Maman, 2020) ortak bir yaklaşım benimseyen Le pupille, çocuk bakışına değer veren bir yetişkin filmi. Rohrwacher’in önceki filmlerinden aşina olduğumuz masalsı sürrealizmden izler barındıran hikâyesi, burlesk komediye ve müzikallere özgü unsurlardan da besleniyor. Super 16mm filmin mümkün kıldığı eşsiz renk ve dokulara sahip mizansenlerin yaratıcısı ise, bu yıl Rotterdam Film Festivali’nin de onur konuğu olan usta görüntü yönetmeni Hélène Louvart’dan başkası değil. Ayrıca geçtiğimiz hafta Oscar yarışında En İyi Live-Action Kısa Film dalında kısa listeye kalan bu küçük ve mütevazı film, önümüzdeki günlerde büyük kitlelere ulaşacağa benziyor.
Le Pupille, Disney+’ta yayında.
Kaynak: altyazi.net