Madelyn Scott… 2007 yılında, henüz 4 yaşındayken Amerika’daki daimi hayatını baba, anne ve erkek kardeşiyle birlikte sonlandırıp Adana’ya yerleşmiş. Eğitim hayatınaysa İsmet İnönü İlköğretim Okulu’nda başlamış. Elbette, bu arada Türkçe öğrenmiş ve geliştirmiş.
Çok küçük yaşlarda resim sanatına ilgi duymaya başlayan Madelyn Scott, o yıllarda fırsat buldukça eline aldığı fırçasına, kalemine olan hâkimiyetini geliştirerek bu günlere gelmiş. Annesi, kızındaki resim sevgisi ve yeteneğini fark edince onu kursa göndermek istemiş. Madelyn, “Ama Anne, ben zaten istediğim kadar çiziyorum. Daha fazlasını öğrenmeme gerek yok!” dese de, annesinin ısrarıyla Öğretmen Ressam Engin Boğa’nın yönettiği atölyedeki resim kurslarına katılarak desen ve renk birlikteliğini pekiştirmeye devam etmiş. Dilerseniz, çoğu zaman olduğu gibi, hikâyenin devamını sayfa konuğumuzun anlatımıyla öğrenelim:
“Kursta ilk öğrendiğim teknik olan suluboyayı hemen sevdim… Suluboyanın canlı renklerini ve serbest hareketliliğini beğendim. Herkes yağlıboya yapıyordu, ben farklı teknik denemeyi istiyordum.”
RESİM VE KİTAP
“Sanatla hikâyeler anlatmayı seviyorum. Kendi karakterimi oluşturur ve aklımda dünyalar yaratırım… Başkalarının hikâyelerini de suluboyayla anlattığım
oldu. 2020’de arkadaşımla çocuk kitabı yayımladık. Kitabın suluboya çizimcisiydim ve iki yıl o çizimlerle uğraştım. Engin Hoca’mın yardımıyla kitabı resimlerimle
canlandırdım. Sanatla hikâye anlatmayı örendim. Kendim duygularımı ve ruhumu karakterlerin yerine koydum.”
Madelyn Scott, ileride hangi mesleği seçer, hangi diyarda yaşar? Bilemiyorum… Bildiğim bir şey varsa, yaptığı her işe birkaç çizim, üç beş renk mutlaka ekleyecektir… Ve dünya, her devirde olduğu gibi sanatla bezenerek gelişecektir.