H. Ayhan Tinin / Sanat da var / Belgesel
[email protected]
“Bir gün nasılsa bütün acılar eskiyecek”diye yazmış bir insanı anlatmak…
Merak yeteneği gelişmemiş bir toplumda belgesel çekmeye soyunmak büyük kahramanlık.
Ulaş Tosun böyle bir işe imza atmış.
Kamerayı almış eline, kumdan bir kale yapmanın güçlüğü ve titizliği içinde insandan insana dolaşmış.
Yirmi beş yıl süren kısacık bir ömürden, bir hayat çıkartmış.
Bursalı genç bir insanın, daha lise yıllarında arkadaşlarının ‘topal’ diye yaptıkları kaba şakaları yüreğine gizleyip hayata ve edebiyata, insan sevgisine ve onuruna tutunmasının öyküsü bu…
Sonu karanlık…
“hadi yalnız ikimizin denizine / yüzmece oynamaya” dizelerini kaleme alan yeşil gözlü çocuğun öyküsü…
Bir Ankara gecesinde sabaha karşı, yaralı durumda, beyin kanaması geçirmiş ve kimliksiz olarak bir hastane morgunda sona eren, uykuda gördüğümüz düşler kadar kısa bir hayat…
Şirazlı Sadi mi söylemişti? “Bir güldü ve zaten o kadar yaşadı.”
Yirmi beş yaşında. Yaşasaydı, Türk şiirinin büyük şairlerinden biri olması pek mümkün mısraların mimarı Arkadaş Zekai Özger.
‘Merhaba Canım‘ ilginç olduğu kadar derinlikli bir hayatın, iyi kotarılmış bir belgeseli.
Yazının devamı linkte