Nâzım Hikmet, Tanpınar ve Hürriyet

Aydan Çelik

Bu hafta 121 yaşına basan Nâzım Hikmet’in hayatında ve eserlerinde “hürriyet”, sihirli bir sözcüktü. Onunla aynı yaşlarda olan Ahmet Hamdi Tanpınar ise Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde hürriyetin ironisini yapıyordu.

Nâzım Hikmet 121 yıl evvel bugünlerde doğdu.

“Bugünlerde” ifadesini yadırgamayın. Zira şairin doğum günü konusunda farklı iddialar var.

Bütün eserlerini yayımlayan Yapı Kredi Yayınları ve Wikipedia’nın Türkçe edisyonu 14 Ocak’ı doğum günü kabul ediyor. Ancak İngilizce edisyonda 17 Ocak tarihini görüyoruz. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın sitesinde ise 15 Ocak yazıyor.

Hadi üç-beş günden bir şey çıkmaz diyelim. Ancak yakın tarihe kadar doğum yılı bile muammaydı.

Ölmeden iki yıl evvel yazdığı “Otobiyografi” şiirinde 1902’de doğduğunu söylese de, 1 yıl evvel doğduğunu iddia edenler vardı.

Nâzım Hikmet’in yaşamını 6 ciltte anlatan Kemal Sülker, şairin Kasım 1901’de doğduğunu ama ailesinin 30-40 gün yüzünden “büyük” görünmesini istemediği için kayıtlara 1902 olarak kaydedildiğini yazmıştı.

Uzun süre yaygın kabul gören bu tez, son yıllarda yapılan araştırmalardan sonra artık pek kabul görmüyor.

Öyle ya da böyle… Sonuçta, çocukluk arkadaşı Vâlâ Nureddin‘in yazdığı kitabın adıyla söyleyecek olursak “Bu dünyadan bir Nâzım geçti.” Geçerken de büyük izler bıraktı.

Eminim bugün birçok yerde onun hakkında sayısız yazı çıkacaktır. Ben şu sıralarda yeniden dolaşıma giren “hürriyet” üzerinden bir şeyler paylaşmak istiyorum.

Mâlum, İkinci Abülhamid devrinin popüler sloganı “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” siyasi terminolojimize bir kez daha girdi.

Her ne kadar, muadili olan “özgürlük” artık daha yaygın kullanılsa da, “hürriyet”, Namık Kemal‘den beri hayatımızın içinde. (Yaklaşık yüz elli yıl evvel kaleme aldığı Hürriyet Kasidesi’nde “Ne efsunkâr imişsin âh ey didâr-ı hürriyet” diye ona bir tür sihir atfediyordu.)

* * *

Sevan Nişanyan‘ın Kişi Adları Sözlüğü‘nde, Türkiye’de 5837 kadın, 758 erkeğin Hürriyet adı taşıdığı yazılı. Sözlük, Özgür adını taşıyan erkek sayısını 74.016, kadın sayısını ise 5.582 olarak gösteriyor.

(Nişanyan, “hür” sözcüğünden hareketle yaratılan “özgür”ün 1934’te ortaya çıktığını, o yıllarda bazı kişilere ad olarak verildiğini, ancak yaygınlaşmasının 1970-80’lerde olduğunu söylüyor.)

* * *

Nâzım Hikmet eserlerinde “özgür”ü kullandı mı bilmiyorum. Üzerinde çalıştığım bir proje için yaptığım taramalarda denk gelmedim. Ama “hür” ve “hürriyet” sözcükleri sayısız yerde karşıma çıktı.

* * *

Hürriyet, onun yazdıklarında da sihirli bir sözcük olarak kendine yer bulur. Bunun nedenini anlamak zor değil. Sloganı ” Hürriyet, Müsavat (Eşitlik), Uhuvvet (Kardeşlik)” olan İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde 6 yaşına basan bir insandan söz ediyoruz.

* * *

“Hür”ün en bilinen kullanımı, 1941’de Bursa Hapisanesi’nde tamamladığı, Kuvâyı Milliye Destanı’nın sekizinci bapında yer alan şu dizeler olsa gerektir:[1]

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…

https://t24.com.tr/yazarlar/aydan-celilk/nazim-hikmet-tanpinar-ve-hurriyet,38254