“Kent ozanlığı nedir” sorusuna şu aralar çeşitli ve renkli yanıtlar veriliyor. Nilipek’in yeni albümü “Döngü” bu yanıtlar arasında sakin ama etkili olanlardan.
Kentlilik nedir, köylülük nedir, kasabalılık nedir? Kırsalın ve kentin insanlarının sorunları ve dertleri nelerdir? Kentlinin kıyısında yaşayanla merkezindekilerin kafaları nasıl çalışır, olaylara nasıl bakarlar? Bu hiç de bilimsel bir dille ifade etmediğim konular hakkında sayfalarca kitap okuyabilirsiniz, ki bu çok faydalı olur, ya da bu konuları şarkılardan takip edebilirsiniz. Gezgin Anadolu aşıklarından, halk edebiyatına, arabeskten, kentsoylu bunalımlarına ve oradan Bülent Ortaçgil’e uzanan ozanlar çizgimizde yeni bir viraj dönülüyor ne zamandır. Kentli müzisyenlerin gitar solosu atmak, davula afili vurmakla yetinmeyip bugün artık gördüklerini yaşadıklarını gözlemlediklerini kendi tarzlarında müziklerine aktarıyor olmalarını heyecanla karşılayanlardanım. Bir şarkının muhakkak belli dertlerden tasalardan bahsetmesi gerektiğini de düşünmem. Kimi gönül yarasından bahseder, kimi zulümden, kimi yoksulluktan kimi de trafikten, gece hayatından, lise aşkından. Hepsi aynı resmin parçaları.
Yeni nesil folk müziğimizin bu kentli ayağı bazen rap şarkılarındaki kafiyelerle karşımıza çıkıyor, bazen 80’lerden gelen bir synthesizer sesiyle ruh buluyor, bazen bir darbukaya eşlik eden caz beat’leriyle renkleniyor, bazen de basit yalın bir vokal, bir piyano ya da gitar eşliğinde karşımıza çıkıyor.
“Cici” bir müzik eşliğinde gerilim
İkinci albümünü yayınlayan Nilipek’in bir de ukulelesi var. “Döngü” adlı albüm Kabak & Lin etiketiyle yayınlandı. 2015 tarihli “Sabah”ın müzikal ardılı niteliğinde. Nilipek elinde ukulelesi sakin sakin şarkılarını söylüyor. Yazdığı sözleri notaların arasına usul usul yerleştiriyor Ama sakin sakin söylüyor diye hafif, yenilir yutulur şeyler de söylemiyor. Daha doğrusu onun bu sakin sessiz uysal gibi duran halleri “tehlikeli” olmadığı sonucunu doğurmasın. İcabında “Bir uçurumun kenarından bakan, beni buraya sen koydun” gibi hayli gerilimli bir durumu gayet “cici” bir müzik eşliğinde anlatabiliyor. Nilipek’i anlamak için sözlerini birkaç kez dinlemek ve müzikle kimi zaman yarattığı ironik halleri iyi okumak lazım.
Yazının devamını okumak için tıklayın