31’inci Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivaliyapıldı.
Festival zamanı Adana’da değildim ancak sosyal medyadan ve haberlerden mümkün olduğunca takip etmeye çalıştım.
Yıllardır tanık olduğumuz gibi, dünyada ve Türkiye’deki bu tür her festivalde çok iyi şeyler yaşandığı, konuşulduğu gibi, tatsızlıklar, hoşnutsuzluklar ve hatta skandallar da yaşanır; festivalden mutlu ayrılanlar kadar, mutsuz ayrılanlar da olabilir.
Bu gibi durumlar sonrasında festivali düzenleyenler, olan bitenden ders çıkarıp sonraki festivallerin daha güzel olması için notlar da alabilirler, “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” diyerek arkalarına yaslanıp keyiflerine de bakabilirler.
Normaldir. Her ikisi de olabilir.
Öyle ya da böyle bir muhasebe yapılmalıdır.
* * *
Sinemacı değilim, oyuncu değilim; kendi halinde bir izleyici olmaktan öte sinemayla çok fazla bir ilgim yok. O nedenle de mevzuun sinema yanına bir şeyler söylemek haddim değil.
Ancak uzun yıllardır Adana’da reklam ve halkla ilişkiler alanında çalışmalar yapan; kişisel olarak da farklı sivil toplum kuruluşlarında Adana için dertlenen, “Bu kent nasıl daha iyi olabilir; potansiyelinin farkına nasıl varabilir; hemen her alanda layık olduğu o güzel konuma nasıl gelebilir?” diye her zaman kafa yoran bir Adanalı olarak da Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali için üç-beş söz söyleme hakkımın olduğunu düşünüyorum.
* * *
Sadece kültür-sanat festivalleri değil, her tür etkinlik için hep şu soru vardır benim zihnimde:
“Bu iş niye yapılıyor?”
Bu soruya verilecek “Sergi açmak”, “Konferans düzenlemek”, “Festival yapmak” gibi cevaplar bence doğru olmayacaktır.
Bir “etkinliği düzenlemek” amaç olamaz, olmamalı da. Etkinlik, bazı amaçlar ve önceden belirlenen hedefler için araç olabilir diye düşünüyorum.
O zaman, “O bazı amaçlar ve belirlenen hedefler nedir?” diye bir soru daha gelsin hemen!
Evet?..
“Gaye ne?”
* * *
Altın Koza için de bu soruları sormak istedim ama sinema sanatı ve sektörü hakkında çok fazla bilgim olmadığı için “Bir bilene danışayım” diyerek son zamanların popüler “akıldanesi” ChatGBT’nin kapısını çaldım; “Bir film festivalinin hangi amaçlarla yapıldığını 10 kısa madde halinde yazar mısın?” diye sordum.
Malum, ChatGBT gibi yapay zekâ uygulamaları tüm dünyadan, çok geniş bir bilgi deposuna birkaç saniyede ulaşıyor, o depoda ulaştığı bilgileri derleyip toparlıyor, analiz ediyor ve hiçbir yorum yapmadan, özet bir şekilde bizlerle paylaşıyor.
Neyse… ChatGBT soruma anında cevap verdi, amaçları 10 madde halinde yazdı:
- Sanat ve yaratıcılığı teşvik etmek: Sinema sanatı yoluyla yaratıcı ifadeyi desteklemek.
- Yeni yetenekleri keşfetmek: Genç veya bağımsız sinemacıların projelerini tanıtmak.
- Kültürel çeşitliliği kutlamak: Farklı kültürlerden filmler sunarak kültürel alışverişi sağlamak.
- Sinemaya ilgi uyandırmak: Sinema sanatını daha geniş kitlelere tanıtmak ve ilgiyi artırmak.
- Toplumsal mesajları yaymak: Filmler aracılığıyla sosyal, politik veya çevresel konulara dikkat çekmek.
- Sektör profesyonellerini bir araya getirmek: Yönetmen, yapımcı, oyuncu ve film eleştirmenlerinin buluşma noktası olmak.
- Uluslararası iş birliklerini teşvik etmek: Farklı ülkelerden sinemacıların ortak projeler yapmasını sağlamak.
- Sinema tarihini ve mirasını kutlamak: Klasik ve önemli filmleri yeniden göstererek sinema tarihini onurlandırmak.
- Eğitim ve bilgilendirme: Paneller, atölyeler ve söyleşilerle izleyicilere sinema hakkında bilgi sağlamak.
- Ekonomik ve turistik katkı sağlamak: Festivalin yapıldığı şehre ekonomik hareketlilik kazandırmak ve turizmi canlandırmak.
* * *
Sonra “Amaçlar tamam, şimdi bir de hedefleri öğreneyim” diyerek “Bir film festivali düzenlenirken belirlenmesi gereken 10 önemli hedefi yazar mısın?” diye sordum; hemen sıraladı:
- Yüksek kaliteli film seçkisi sunmak: Hem yerli hem de uluslararası filmlerden oluşan zengin ve çeşitli bir program hazırlamak.
- Festival katılımını artırmak: Hem sinema profesyonellerini hem de izleyici kitlesini çekmek için etkili tanıtım ve iletişim stratejileri oluşturmak.
- Yeni yetenekleri desteklemek: Genç ve bağımsız sinemacıların projelerine yer vererek onları sektörde öne çıkarmak.
- İzleyici deneyimini iyileştirmek: Konforlu, iyi organize edilmiş sinema salonları ve etkinlik alanları ile katılımcılara mükemmel bir deneyim sunmak.
- Sanatçı ve izleyici etkileşimi sağlamak: Söyleşi, panel, atölye gibi etkinliklerle film yapımcıları ve izleyiciler arasında doğrudan iletişim kurmak.
- Kültürel ve sanatsal çeşitliliği vurgulamak: Farklı kültürleri ve perspektifleri yansıtan filmleri ön plana çıkarmak.
- Toplumsal sorunlara dikkat çekmek: Sinema aracılığıyla sosyal ve politik meseleler hakkında farkındalık yaratmak.
- Medyada görünürlüğü artırmak: Festivalin yerel ve uluslararası basında yer almasını sağlayacak etkin bir medya stratejisi oluşturmak.
- Uluslararası bağlantılar kurmak: Farklı ülkelerden sinema profesyonelleri ve festivallerle iş birlikleri geliştirerek festivalin prestijini artırmak.
- Festivalin sürdürülebilirliğini sağlamak: Sponsorluklar, ortaklıklar ve finansal planlama ile festivalin devamlılığını garantilemek.
* * *
Şimdi… ChatGBT’nin “Bir film festivali hangi amaçlarla yapılır ve hedefler ne olmalıdır?” sorularına verdiği 10’ar maddelik cevaplar çerçevesinde Adana’daki etkinliği organize edenlere şu soruyu sorayım:
“Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ile bu 10 amaç ve hedeften hangilerini gerçekleştirdik?”
* * *
Bu yazıyı tamamen objektif bir şekilde, hiçbir yorum yapmadan yazmaya çalıştım. Öyle de yapabildiğimi sanıyorum.
Yazarken yorum yapmadım ama yazının başlı başına bir yorum yazısı olduğunun da farkındayım.
Yorumu yapacak olanlar ise öncelikle festivali düzenleyenler, festivali izleyenler ve tabii ki Adana’nın her anlamda güzel bir kent olmasının hayalini kuranlar, bunun için çalışanlar, çalışması gerekenler.
Evet… Ne dersiniz?..
Niyet neydi, akıbet ne oldu sizce?