Özbek Pilavının Lezzetindeki Sır ve Mustan Dayı – Haluk Uygur

Mustan Dayı’yı Ovakent’de tanımıştım.
İlk kez 1998 yılında gitmiştik oraya… O zamanki ismi Mücahitler Köyü’ydü. Afganistan’tan gelmelerinin üzerinden 16 sene geçmiş olmasına rağmen hala geleneklerinden bir şey kaybetmemişlerdi. Hayvancılık yapıyor, elde ettikleri derileri işleyerek giyecek haline getiriyorlardı.
Gittiğimiz gün var olan düğüne davet edilince çok sevinmiştik. Üstelik ziyafet de vardı düğünde…
Hemen 25 kilometre uzaklıktaki Antakya’ya gidip geline hediye olarak bir tencere takımı alıp geri geldik. Mehmet Dilci Ağabey tüm çekingenlikleri aşarak gelinin boy boy fotoğraflarını çekmeye başlamıştı bile.
Bu arada ziyafet için kazanlar kaynıyor, kazanların içine büyük parçalar halinde etler atıyorlar, dumanlar içerisinde pişiriyorlardı. Allah var atılan etlerdeki kemiklerin bu kadar iri olması beni şaşırtmıştı. Ama sormaya cesaret edememiştim.
Bir taraftan yer sofrasına oturup etli Özbek pilavını yedik, öbür taraftan fotoğraflar çektik. Biz çekene kadar da çoluk çocuk pilavı elleriyle yedi bitirdi.
Mustan Dayı’ya o sırada sordum;
“Bu ne kadar lezzetli pilav, hangi eti kullanıyorsunuz?”
Cevabın “At eti” olduğunu duyduğumdaki halimi siz düşünün artık.
Mehmet Ağabey’e at eti yediğini hiç söylemedim… Bu güne kadar!