https://www.facebook.com/photo/?fbid=10162570957544660&set=pcb.10162570957664660
Nisan ayının ilk pazar günü yani 6 Nisan’da “Evde Belgesel” etkinliği için çağrımızdır: Siz belgeselseverleri “Pera Güzeli” belgeselini evde hep beraber izlemeye davet ediyoruz.
Her şey Nilüfer Saltık’ın, bir dönem İstanbul sokaklarının ayrılmaz bir parçası olmuş ama sonra yavaş yavaş unutulmuş ve uzaklara sürgüne gönderilmiş bir müzik aletini, 2010 yılında yeniden bir araya getirme düşüyle başladı. Sonra biz de bu düşün bir parçası olduk. Laterna ve İstanbul’un inişli-çıkışlı, bazen şen şakrak bazen hüzünlü ama hiçbir zaman unutulmamış ilişkisinin belgeselini yapmak bize düştü.
Hep gurur duyacağımız bir iş ortaya çıktı. Her aşamasında omuz omuza, el ele olunan “Pera Güzeli” güzel birliktelikleri içinde barındırdı… Tabi ki en başta İstanbul ve Nilüfer Saltık… Burada hemen belirtmem gerekir; laterna hep bir kadın gibi görülüp sevilen bir müzik aleti olmuş. Bu yüzden sokaklarda salına salına gezen ve İstanbul semalarını o büyülü sesiyle mest eden bu alet hep çiçeklerle ve kıymetli kumaşlarla kaplanır ve üzerinde de mutlaka bir kadın resmi olurmuş…
O yüzden “Pera Güzeli” kadınların bir araya geldiği ve birbirlerine omuz verdiği bir projedir. Gösterim sırasında konuşuruz ama proje birçok kadının kalemi, sesi, desteği, koşturmasıyla hayat buldu. Tannur Arat’ın yazdığı şiir gibi metin, Şenay Gürler’in etkileyici sesiyle buluştu… Nejla Tiryaki, Anna Maria Pertan, Helin Saltık, Necla Melek el atarak bu projenin hayat bulmasını sağladı.
Projenin elbette erkek yancıları da vardı: Görüntü yönetmeni Hasan Uslu, grafik ve animasyonlarını hazırlayan Kapo, görüntüleri kayda alan Cengiz Güven ve Kamil Satır, müziklerini yapan Cengiz Onural, projenin her aşamasında var olan Sabahattin Melek, engin bilgi ve deneyimiyle danışmanlık yapan Stelios Berberis, varlığı ile tüm kapıları açan muhteşem Hasan Saltık ve yönetmenliğini yapan bendeniz…
Sözün özü yaptığımız için gurur duyduğumuz “Pera Güzeli” belgeselini izlemekten keyif alacağınızı düşünüyoruz.
“Çok yakışırdı bu şehir çehreme…
Ve çok yakışırdım ben bu şehre…”
