Arkas Koleksiyonu yeni sanat sezonuna iki yeni sergiyle başladı. Biri İstanbul diğeri İzmir’de açılan sergiler sonbahar aylarında birbirinden değerli eserlerle buluşmamızı sağladı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Arkas Holding iş birliğiyle düzenlenen MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılan “Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm” ve İzmir’de yer alan Arkas Sanat Merkezi’nde açılan “1001 Gece” sergisi, farklı temalarla farklı şehirlerde izleyicilerle buluştu.
MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılan “Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm” adlı sergi, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 48 sanatçı ve 102 eseri bir araya getiriyor. 13 Eylül’de açılan ve 6 Kasım tarihine dek ziyaret edilebilecek olan sergi, sanat tarihinin önemli eserlerini buluşturuyor. Tophane-i Amire ile eşsiz bir bütünlük sağlayan seçki Renoir’dan Georges Braque’a, bazıları ilk defa sergilenen eserleri ağırlıyor. 20 yıllık kapsamlı bir araştırmanın sonucunda bir araya getirilen eserler Arkas Koleksiyonu’nun da bel kemiğini oluşturuyor.
Post-Empresyonizm sergi katalog yazısında da yer aldığı gibi: “Empresyonistlerin ışık algısını en gerçekçi şekilde resmedilmesine odaklanmış yaklaşımlarıyla geliştirdikleri estetik anlayışına tepki geliştiren ve bu muhalefeti birbirinden teknik ve üslup arayışları içinde gösteren birçok akımı toplu hâlde tanımlar”. Post-Empresyonizmin izinde Paris rüzgârını İstanbul’a taşıyan “Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm” ise koleksiyonun derinliğiyle bizi karşı karşıya bırakıyor. Uzun zamandır böyle kapsamlı ve sanat tarihinin mihenk taşı örneklerini bir araya getiren bir sergiyle karşılaşmayan İstanbullu sanat izleyicisinin sık sık bir arada göremeyeceğimiz isimlerle karşılaşmasını sağlıyor. Pierre-Auguste Renoir, Louis Anquetin, Maxime Maufra, Theo van Rysselberghe, Paul Serusier, Suzanne Valadon, Edouard Vuillard, Leo Putz, Louis Valtat, Maurice de Vlaminck, Kees Van Dongen, André Derain, George Braque ve André Lhote ziyaretçilerin yapıtlarını görme imkânı bulacakları sanatçılardan sadece birkaçı.
İzmir’de açılan ve bambaşka bir temayla Binbir Gece Masalları’nın hikâyesine sürükleyen “1001 Gece” sergisi ise bizi masalların büyüleyici ama bir o kadar masum dünyasına çağırıyor. 25 Eylül- 30 Aralık tarihleri arasında gizemin kapılarını aralatan sergi, yolu İzmir’e düşenlerin Arkas Sanat Merkezi’ne uğrayarak kaçırmamaları gereken bir seçki. Serginin omurgasını yaşamının 15 yılını Ortadoğu’da geçiren ve İzmir’i pek çok kez ziyaret eden ünlü Oryantalist yazar, akademisyen ve seyyah Antoine Galland’un derleme ve çevirisiyle Avrupa’da ve dünyada çok ses getiren ve kült bir kitap olarak dünya literatüründe yerini alan Binbir Gece Masalları oluşturuyor. 9. yüzyılda Hint-İran anlatıları ile Arap coğrafyasında başlayan masalların serüveni, 18. Yüzyılda Galland’un derlemeleriyle Avrupa’yı ve ardından tüm dünyayı etkisi altına alır. Arkas Koleksiyonu’nun masallardan ilham alan bu seçkisine Fransız modacı Christian Lacroix’nun Şehrazat balesi ve İtalyan kostüm tasarımcısı Franca Squarciapino’nun La Bayadère balesi için hazırladığı tasarımlar eşlik ediyor. Paris Ulusal Operası/Opéra Garnier, Comédie-Française, Fransa Ulusal Kostüm Müzesi (Moulins), Fransa Ulusal Kütüphanesi, Müziksev, Antik A.Ş. gibi önemli müze ve kurumlardan ve özel koleksiyonlardan getirilen eserler yine bu sergi kapsamında karşımıza çıkıyor. Ayrıca Felekşan Onar ve Suhandan Özay Demirkan gibi çağdaş sanatçıların çalışmaları da masalların ruhunu günümüze taşıyarak eserlere eşlik ediyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın