Türkiye’nin dünya çapındaki sanatçılarından Selma Gürbüz 61 yaşında yaşamını yitirdi.
İstanbul Modern’in sanatçının vefatını duyurduğu sosyal medya paylaşımında şu ifadeler kullanıldı:
“Sanatçı Selma Gürbüz’ü zamansız kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Kırk yıla yaklaşan kariyerinde zamandan ve mekândan bağımsız, masallar ve mitlerle örülü yapıtlar ortaya koyan sanatçıyı, ‘Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer’ sergisi devam ederken kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Ailesi, sevenleri ve tüm sanatseverlere başsağlığı diliyoruz.
Serginin açılışında yaptığı konuşmada ‘Benim için her sergi bir hesaplaşmadır’ diyen Gürbüz’ü, kendi sözleriyle sonsuzluğa uğurluyoruz:
‘Yaptıklarımı izleyiciyle paylaşmak, dünyamı korkusuzca önlerine sermek tarif edilemez duygular verir bana … Her sergi aynı zamanda yeni bir düşünce, yeni bir duygudur benim için. O bazen kendimi tısladı, çünkü kafamın içi hep doludur. Sonu gelmeyen bir doluluk … Hiçbir sergimin oğlu olmadığını bilirim bu yüzden. Her seferinde yeni bir arayışla, yeni bir yutkunmayla, yeni bir sözleme ihtiyacı tıslayan… ‘”
Selma Gürbüz; ‘Dünya Diye Bir Yer’ sergisi, İstanbul Modern’de 3 Kasım’da açılış.” Selma Gürbüz, dünyaya bu sergisiyle ve asla unutulmayacak eserlerini bırakarak veda edip başka bir dünyaya gitti. Notunu aldığım o serginin açılışındaydım. Bilmeyenlerin bile anlayacağı kadar sağlıksız görünüyordu; yerlere kadar uzayan, simsiyah elbisesiyle adeta bir başka yolculuğa çıkmaya hazır gibiydi. “Benim için her sergi bir hesaplaşmadır” dediği konuşmasını yaptıktan sonra hastaneye, tedaviye gitti. Otuz beş yıllık sanat yaşamının izlerini taşıyan resim, desen, yerleştirme, heykel, video gibi değişik sanat dallarındaki eserleriyle bu sergi bir hesaplaşmadan çok vedaydı. Ve kimi resimlerindeki dans eden iskeletler de yaklaşan sondan korkmadığı mesajı mı?
Çok genç (1960) ve olgunlukla üreteceği yaşta aramızdan ayrılan Selma Gürbüz’ün masalsı dünyasında insanlar, hayvanlar, tanrılar, doğa, masal figürleri, Anadolu’dan Afrika’ya semboller, ışık oyunları, gerçeküstü bir dünyanın varlıkları yer alıyor ve sanatseverleri her birinin karşısında düşündürürken farklı dünyalara götürüyordu. İstanbul Modern’deki sergisi mart sonunda bitecekken 31 Haziran’a kadar uzatılmıştı. Selma Gürbüz’ü değerli sanatçı, İnci Eviner’in sözleriyle uğurluyoruz: “Sevgili Selma, yıllar önce her gün Akaretler yokuşundan iki tazı ile çıkışın unutulmaz bir resim olarak hafızamda yerini aldı. ‘Dünya Diye Bir Yer’den güzel resimlerini arkanda bırakıp, çekip gittin. Meğerse retrospektif sergin bir veda imiş.”
SELMA GÜRBÜZ KİMDİR?
1960 yılında İstanbul’da doğan Selma Gürbüz, sanat eğitimin 1980 yılında İngiltere’deki Exeter College of Art Design’da başladı. 1984 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezun oldu. Paris, Roma, Buenos Aires ve Barselona olmak üzere üzere, Japonya’nın farklılaştırmada sergiye giren Gürbüz’ün yapıtları, Londra’daki British Museum, Paris’teki Galerie Maeght Koleksiyonu, İstanbul Modern, Ankara Resim Heykel Müzesi gibi farklı koleksiyonlarda bulunuyor.
İstanbul Modern Şef Küratörü Öykü Özsoy’un küratörlüğünde üstlendiği oğlu sergisi “Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer” sergisi 30 Haziran 2021’e kadar görülebilir.
https://www.istanbulmodern.org/tr/sergiler/guncel-sergiler/selma-gurbuz-dunya-diye-bir-yer_2551.html
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sanatci-selma-gurbuz-hayatini-kaybetti-1830450