Yazılarımın çoğunu edebi dokunuşlarla başlatmaya çalışıyorum… İlk paragrafı oluşturduğum yeri bir içsel paylaşım arenası gibi görüyor, işliyor, bitiriyor sonra da diğer bölümlere geçiyorum. Bunu yaparken, kompozisyonun bütünlük ihtiyacını da ihmal etmiyorum. Yani yazımdaki giriş, gelişme ve sonucun arasına birkaç köprü mutlaka kuruyorum.
Bu yazım biraz farklı olsun dedim ve diğer bölüme geçerken, konuya dair değil de güne yakışan üç beş satır aradım. Sonuçta Kurban Bayramı’mızı, bitişine yaklaştığımız yaz mevsimini içeren bir şiirlere kutlamaya karar verdim. Ve bu bağlamda, Ressam Şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Bir Yaz geçti” adlı şiiri, bir resim gibi, ne de güzel durur dedim:
“Bir yaz geçti. / Tozu dumana katarak / Kavun karpuz yüklü / Bir yaz geçti. / Bütün iştihalar tetikteydi / Ağaçlar kolum kanadım kadar benim / Deniz anam babam kadar iyiydi
Bir yaz geçti yanı başımızdan / Dişimizden tırnağımızdan / Alı al moru mor / Nefes nefese bir yaz geçti”
***
Adana’nın yanı sıra ülkemiz sanatına çok boyutlu katkılar sağlayan Ressam Resim Öğretmeni ve Hattat Mesut Dikel, öğrencisi Osman Tavtay’la birlikte bir etkinlik gerçekleştirdi… “Geleneğin İzinde” başlıklı sergide, sedef – metal – ahşap oygu naht alanında üretilmiş 66 çalışma sanat dostlarının beğenisine sunuldu. 22 Temmuz Pazartesi günü saat 14.00’te Selçuk Efes Müzesi Hikmet Gürçay Sanat Galerisi’nde yoğun bir davetli grubunun katılımıyla başlayan sanatsal oluşum, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşti.
YOĞUN İLGİ GÖRDÜ
Mesut Dikel, 4 Ağustos 2019 tarihinde sona eren etkinliğin gelişimini şu sözlerle değerlendirdi:
“Sergiyi, İstanbul’da verdiğim derslerime 4 yıldır iştirak eden talebem Osman Tavtay Bey ile birlikte açtık. Selçuklu Kaymakamı, Efes Müze Müdürü ve çok değerli sanatseverlerin yoğun ilgisi ile açtığımız sergi hakkında genel izlenimime gelirsek… Güzel İzmir’imizin Selçuk ilçesi, bu güne kadar böylesine kıymetli eserlere ev sahipliği yapmamış hiç. İnanılmaz derecede emekli ve bir o kadar da sanatlı eserleri görme imkânını bulduk, denildi. Müzenin içinde olması nedeniyle müzeye gelen yoğun kitle tarafından da görülme, gezilme imkânı sağladı. Yabancı turistlerin şaşkınlığı ve hayranlığı görülmeğe değerdi. Sergide bulunan çok özel iki çalışma… Birincisi; tarihte ilk kez şahsım tarafından 6 ayda gerçekleştirilen tamamen sedeften yapılan Kabe-i Muazzama maketi, diğeri; talebem Osman Tavtay tarafından 2 yıl gibi bir sürede bitirilen sedef Esmaül Hüsna eseriydi. Ayrıca yine ilk kez sanatçılar tarafından ortak gerçekleştirilen Efes Selçuk’a özgü Efes Kütüphanesi, Meryem Ana figürü, Artemis heykeli gibi eserlerin meydana getirilmesiydi. Hoca – talebe ilişkisinin en güzel paylaşımını izleyiciler ve sanatseverler bu sergide görmüş oldu.”
Bir sanatsal etkinlik daha ısındı bu sıcak havada… Yani, güneşin hiç batmayacakmış bir edayla seyrettiği gökyüzünün altında. Mutlu bayramlar olsun.
