Serap Özergin ”Marmara’nın mavisini Seyhan’ın yeşilinde buluyor” Kudret Sönmez

Çizilesi, boyanası boş bir tuvalin karşısına geçer gibi yerleştiğim bilgisayarın başında, bembeyaz ekranın söz’lenmeyi bekleyen sayfasına bakıp duruyorum… Dışarıda, vaktini şaşırmış bir sonbahar, ilkyaz tadında ışıklar salıyor odama.

Yine, yeni bir hayatın öyküsüyle baş başayım… Renklerini, çizgilerini, leke ve dokularını betimlerken o hayatın, fırçanın boyayla dokunamayacağı bir zemine kelimeler sürmem gerektiğinin farkındayım.

1969 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş Serap Özergin… İlk, orta ve lise eğitimini memleketinde tamamlamış. Sonrasında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde eğitim görmeye başlayıp 1991 yılında başarıyla mezun olmuş. Resim öğretmeni ve ressam olarak sürdüreceği meslek hayatının ilk yılları İstanbul’da geçmiş.

VE ADANA…

Marmara Denizi’nin mavisiyle renklenen sürecin ardından, Toroslar’ın berisine gelip Seyhan’ın yeşiliyle bütünleşen Adana’ya yerleşmiş Serap Özergin… Buradaki öğretmenlik hayatına, Hacı Ömer Sabancı Kültür Sitesi’nde yetişkinlere resim dersleri vererek başlamış. 2001 yılından sonra, çeşitli özel ve resmi

okullarda çalışıp sanata dair bilgilerini öğrencilerine aktarmış.

ÜRETMEK VE PAYLAŞMAK

Adana’da açtığı kişisel resim sergilerinin yanı sıra, ulusal boyuttaki karma etkinliklere de katılmış Özergin… Tabloları, birçok koleksiyonda yer alarak değer bulmuş.

Akrilik ağırlıklı boyalar kullanarak ürettiği bazı resimleri çalışırken izleme olanağı buldum sanatçımızı… Çılgın diyebileceğim bir hareketliliğin dokularla desteklendiği kompozisyonlarındaki özgün sonuçları görmekten her vakit keyif aldım.

Sanatına yön verirken hangi verilerle yola çıktığını sorduğumdaysa şu özeti yansıttı bana:

“Resimlerimde genellikle insana dair yaşanmışlıkları sorguluyorum… Kimi zaman da kendime ait hikâyemi, karakterimi, duygumu anlatan bir tavır izliyorum. Daha çok insan, müzik, yakın ya da geçmiş tarih etrafında kurguluyorum resimlerimi. Zaman ve mekân farklılıklarına rağmen; duygu, özlem, sevinç, çaresizlik vb. kavramları inceliyor ve resmediyorum. Fonda ve figürde kullandığım çizgisel hareketlilik tüm resimlerimin temel dili niteliğindedir diyebilirim.”

Çok şükür… Sözleri, sözcükleri derleyip devşirerek bir yazımı daha bitirdim. Penceremden sızan kış soğuğunun

artıları eksildi biraz. Hava ılık ve gökyüzü hâlâ mavi. Sanırım önümüzdeki süreçte kış tadında resimler göreceğiz doğada. Ve hayat… Şaşkın mevsimlerin çizdiği iklimlerden bir seçki daha sunacak bizlere.