Asla vazgeçemediğimiz şu sanal alemde geziniyorum da bazen… Birçok gönül teri görüyorum, fırçaları ıslatıp tuvallere sıvanan. Evlerinde veya başka bir yerde yaptıkları resimleri, çektikleri fotoğrafları, çalıştıkları seramik görsellerini paylaşan insanlarla rastlaştıkça bilgisayarımın ekranlarında, güneşin harlı çubukları daha az acıtıyor ruhumu ve bedenimi. Hatta acıtmaktan öte, içerime bir yayla serinliği düşürüyor, ferahlatıyor bağrımı, tenimi ve sanata ait duygularımı.
Turuncu, kırmızı ya da sarı… Rengini siz seçin, Çukurova’mdaki mevsimsel sıcakların. Düşlerinizden söküp kurtulun, Western filmlerindeki terk edilmiş kasaba profillerini çağrıştıran yalnızlık görsellerini… Alın elinize sanatsal bir malzeme, betimleyin hayatı yeniden, mavi bir deniz gibi seğirten gökyüzünde.
***
RAHİME KORKUT’UN ULUSAL BAŞARISI
Adana’da kurup yönettiği Korart Galeri’yle kentimizdeki sanatsal etkinlerin çoğalmasına katkı sağlayan Ressam Rahime Korkut, 13 yıldır aralıksız düzenlenen “Nuri İyem Resim Ödülü” yarışmasına katıldı… Bu bağlamda, Korkut’un ürettiği yan yana yürüyen kadın figürlerini içeren tablosu sergilenmeye değer görüldü. Geçtiğimiz salı günü saat 19.00’da, İstanbul Evin Sanat Galerisi’nde duayen yazarımız Doğan Hızlan’ın da bulunduğu ödül töreniyle yarışma sergisi başlamış oldu. 190 ressamın 264 resimle katıldığı yarışmada oldukça değerli bir yer bulan Rahime Korkut’u kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Bu arada, yolunuz İstanbul’a düşerse, 10 Temmuz 2018 tarihine kadar açık kalacak “Nuri İyem Resim Ödülü” sergisini izlemenizi öneririm… Evin Sanat Galerisi’nin açık adresini Google’dan rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
***
Önce göğün sonra da yerin yüzüne bakıyorum… Güneşin her rengiyle ıslanıp arınan insanları gördükçe, sanat adına umutlu ve çok daha mutlu oluyorum.