Adana / Kocavezir Mh./ Kapalı pazar / Kasım 2017
Bazan nenem elimden tutar siptilli’ye götürürdü beni.
Tezgahlara yığılmış rengarenk sebze ve meyveler, pazarcıların neşeli, coşkulu bağırışları hoşuma giderdi.
Sattıkları meyve ve sebzelere övgü dolu sözleri ilgimi çekerdi.
Bir gün elindeki banadurayı gösterip “yeme de yanında yat” diye bağırmıştı bir pazarcı.
Neneme dönüp ” nene neden banadurayla yatılır ki? “demiştim de nasıl da güzel gülmüştü.
Bambaşka bir dünyayıydı burası.
Nenem tezgahtan tezgaha sürüklerdi beni
Kiminden bir demet maydonoz, kiminden yarım kilo limon, diğerinden balcan, banadura ya da eşgili bamya yemeği yapmak için bamya alıp yanında getirdiği fileye koyardı.
Elime bir elma tutuşturur, ben elmaya ısırıklar atarken rastladığı ahbaplarıyla ayaküstü sohbet ederdi.
Sıkılınca mantosundan çekip “hadi gidelim” derdim.
Eve geldiğimizde elma da bitmiş olurdu.