Tınıdan Makul Vicdan Çıkarmak – Emre Toğrul

Emre Toğrul

‘’Kendinle başbaşa kalmaktan öte dostluk sohbeti,

Vicdanından gelen sesi dinlemekten öte şahitlik,

İnsani tekamül hissinden öte bir haz var mı’’ diyip,

Bu haftaki yazıya girdim.

Yine bir cumartesi sabah dört henüz buçuğa vurmadan,

Aynı ritüelle, kendimle başbaşa kalmanın cüş-u huruşu içinde,

Karantinanın, sabah koşusuna izin vermemesinin tembelliğinde,

Aynı şarkıyı, farklı şarkıcılardan defalarca dinlemenin ilhamıyla,

Tam orta yerimden, kalple gırtlak arasından girdim yazıya.

Sabah şarkım ‘ If you go away’, kimler söylemedi ki, o sabah.

Neil Diamond, Sinatra, Dusty, Torrini, Monro, Enrico, Iglasias…

Hepsi aynı şarkıyı, aynı tınıyı, aynı sözleri çok farklı söylüyordu.

Tıpkı vicdanlarımızın sesi gibi.

Aynı tarifi olan vicdan kavramını, hepimizin farklı yorumladığı gibi.

Streisand vurgusuyla, Nicki Parrot berraklığıyla ifade katıyor,

Tom Jones her şarkısına benzetiyordu söylerken, tıpkı vicdanımız gibi.

Tanrının insana bahşettiği en büyük güç, vicdan.

Dolaysızca bizi yargılayan yeti, en doğru şahit, hesap uzmanı, vicdan.

Her insanda gelişim süreci, uygulaması, ödülü ve cezası farklı olan,

Ama illaki bizi yönlendiren melekemiz, vicdan.

Aynı sözleri ve müziği farklı söyleyen şarkıcıların sesi, yorumu gibi,

Her yaşamın eninde sonunda teslim olup, razı olduğu ses, vicdan.

Nedir dostlar o makul vicdan?

●●●●○○○○●●●●

Sabah dörtbuçuk ile beş arasında uyanıksanız eğer,

Büyük bir çoğunluğun, sessizce, bilinç ve bedenini ruha teslim ettiği,

Dünyanın gün yorgunluğuna esir olduğu o saatlerde,

Benim gibi aynı şarkıya saatlerce teslim olup, düşünme fırsatınız varsa,

Vicdan denen ‘’ahlaki bilinç’’ üstünde düşünmenizi tavsiye ederim.

‘’If you go away’’ benim vicdanımın sesini temsil etse diyorum,

O sesi Cyndi Lauper ya da Sissel seslendirirdi diye düşünüyorum.

Görgü ve bilgilerin ışığında kendi kendini yargılayan bir sesle,

Her liriğin aklın akıcılığında yol gösterici olduğu bir akışta,

Şarkının sonunda gerçek sevgiye ulaşan bir yükselişle,

Söylerken hem kendiyle hem yaratanla hesaba çeken bir içlenmeyle,

Makul olan en kısık sesle ama en etkin vurguyla.

Makul vicdan her insanın ulaşması gereken öyle bir iç ses işte.

Asla aldatamadığımız, yalanı dolanı yutmayan en büyük şahidimiz.

Bugün yaşadığımız faydacılık ve fırsatçılık toplumlarının,

Yeni toplum düzeninde bizlere dayattığı ve benimsetmeye çalıştığı,

Günümüz söylem, kavram ve görüşlerini,

En makul gözden geçirme, eleme, irdeleme ve kabul ayıracımız,

Makul Vicdan.

Bugün, ulaştığımız her bilgiyi, öz bilgimizin süzgecinden geçirip,

Bir anlamda kendimize göre rafine etme gereğine çok ihtiyaç duyduğumuz,

Nefsani ve önyargısal tuzaklaklarla dolu bugünlerde,

Aynı şarkının bize farklıymış gibi yutturulmaya çalışıldığı bu günlerde,

Elimizdeki en büyük meleke makul vicdanımızdan bahsediyorum dostlar.

Oraya sorup, şarkıyı bir de onu sesinden dinlemeden, karar vermeyin.

●●●●○○○○●●●●

‘’If you go away’’ gibi bir şarkı tabii ki her dile çevrilmiştir, vicdan gibi.

‘ Ne me quitte pas’ olarak Celine Dion’dan dinlerseniz daha etkileyici,

Jaques Brel’den daha hüzünlü, Edit Piaf’tan daha buğulu bir hal alır.

Hatta Türkçe sözlerle Zeki Müren’in yazdığı söylediği haliyle ağlatıcı.

Tını aynı olduğunda, dil ve söz ne olursa olsun,

Şarkının aynı etkiyi yaratması gibi bir histir makul vicdan.

Belli bir yaşam aşaması sonucu, kendini ve varoluşunu tanıyan,

Diğerlerinin de aynı insani hakikati yakalamasını isteyen kamilin,

Hassas terazisidir makul vicdan.

Öyle bir seviyedir ki makul vicdan,

Düşüncenin zihne danışıp kurguladığı bir içsel monolog sonrasında,

Ancak yaşamın tüm dengeli oranlarına uygun bir çıktıya izin verir.

İnsanlıktan anladığımız düşüncenin,

Felsefi ya da ruhani tüm inancımızın,

Ahlaki kabulümüzün, haddimizin sınırıdır.

Zamanın yarattığı tahribatların, geçmiş gelecek kaygısındaki kaosun,

Doğumdan ölüme uzun ince o yoldaki tüm sorunların içinde,

Sığınıp, dürüstçe kendimizi karşılayabileceğimiz,

Bir şarkı gibi sesini dinleyebileceğimiz en güzel sestir makul vicdan.

Makul köken itibariyle ‘’ akla uygunluktan ‘’ geliyor.

Vicdanı dengeleyen, onu doğanın ve varoluşun dengesine çeken bir ek.

‘’If you go away’’ ile başladık sabaha vicdanın sesine kadar geldik.

O ses, o şarkıdan çıkacaksa artık ma’kul olana değil de, en güzeline atfedeceğiz.

Bence Shirley Bassey dostlar, ya sizce ?