Türkiye’nin müziğini ne kurtaracak?

Harun İzer

Türkiye’den müziğe uluslararası ilgi giderek artıyor. Türkiye’de birçok topluluk gelişen teknolojiyi kullanarak geniş kitlelere seslerini duyuruyor. Müziğimizi dünya çapında tanıtmak bugüne olan kadar başarıların artmasını sağlamak bu çabaları köklü hale getirmekle mümkün olacak…

İngiltere’de Andy Votel isminde bir DJ’in kurduğu ünlü Finders Keepers plak şirketi, kısa bir süre önce Durul Gence ve Gökçen Kaynatan’ın 1970’lerden kalma unutulmuş iki single’ını yayımlayacağını duyurdu. Aslında bu bir ilk değil onlar için, daha 2006 yılında Selda Bağcan’ın Selda albümünü yeniden basarak kendisinin önce İngiltere’de ve sonra bütün dünyada (en son da Türkiye’de!) tekrar popülerleşmesini sağlayanlar da onlardı aslında. İngilizlerin Türkiye’den saykodelik rock müziklere ilgisi aslında çok yeni bir durum değil – 1990’da, posta çeki ile plak siparişi verdiğimiz zamanlarda, İngiltere’deki “mail order” şirketlerinin listelerinde her zaman birkaç tane “Turkish psych-rock/very rare” (Türkçe saykodelik rock, çok nadir) ibareli plak görürdük. 1970’ler Anadolu rock’ının ustaları, koleksiyonerler arasında o dönemde de biliniyordu ama şimdiki kadar popüler değildi belki. Bunun Türkiye ile de sınırlı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. 1970’lerde dünyanın değişik yerlerinde benzeri müzik akımları var, Kuzey Afrika’da, Güney Amerika’da, hatta İspanya’da bile bu tür yerel ile batılı tarzların kaynaştığı çalışmalar olmuş. Son yıllarda Spotify’da ‘takılırken’ keşfettiğim şeylerden biri de bu oldu. 1960-1970’lerde Türkiye’de olduğu gibi dünyanın birçok köşesinde yeni müzik alanında iki temel eğilim görmek mümkün: Biri batılı “hit” şarkıların aranjmanlarla yerel dillere uyarlanması, diğeri de yerel formları batılı enstrümanlarla güncel bir şekilde yorumlamak. Ama Türkçe saykodelik rock belli ki hep hatırı sayılır bir popülerliğe sahipmiş, belki hem doğulu olup hem de Avrupa’ya yakınlığımızdan, belki sanatçılarımızın ve insanımızın öyle veya böyle Avrupa ile haşır neşirliğinden… Caz alanında da var bu, İsveç’te Maffy Falay’ın Okay Temiz ile kaydettiği Sevda albümü ve Temiz’in bu yolda devam edip yaptığı kayıtlar mesela.

Yazının devamını okumak için tıklayın