Ne oldu? Henüz kanıtlanmamış olsa da Çin’in bir eyaletinde çıkan bir salgın tedarik sorunundan, arz sorununa, oradan talep sorununa ve nihayet küresel bir finans ve ekonomik soruna dönüştü. Bu arada üretim önce aksadı, sonra durdu. Siparişler iptal edildi, gönderilen mallar alınmadı, satışlar durdu. Bunlarla birlikte tahsilatlar durdu, firmalar ödemeleri durdurdular ve herkes kredi bulmaya, devlet desteklerinden mümkün olduğunca faydalanma arayışına gitti.
Üretimlerini devam ettirebilen kimi sanayi şirketleri sevkiyat sorunları yaşamaya başladılar. Gıda, sağlık, ambalaj, temizlik ve telekomünikasyon dışında duran iç piyasaya sevkiyat yapmanın zaten bir anlamı kalmamışken, ihracat için de nakliye sorunları doğdu. Sorun gerek araç bulamamaktan, gerek se fiyatların doğal olarak bu ortamda artışından kaynaklandı. Azaltılan üretim sonucu ister istemez işgücü fazlalığı oluştu. Yakın zamanda üretime tekrar tam kapasite başlamayı ümit eden(planlayan) firmalar mümkün olduğunca tecrübeli elemanlarını zorunlu yıllık izin, kısmi zamanlı izin ve ücretsiz izin ile elde tutmaya çalıştılar. Ancak şirketler genelde evden çalışan beyaz yakalı elemanlar ve bankacılarla pazarlama, sevkiyat evraklarının düzenlenmesi ve tahsilat konularında ciddi sorunlar yaşadı. Nakit akışı en büyük konu oldu. Toplantılar video-konferanslara dönüştürüldü.
Ancak virüslü zaman daha önceleri aklımıza gelmeyen fırsatlar da yarattı. Ofisleri, fabrika binalarını temizleyip yıllık bakımları yapma fırsatı yarattı. Evden çalışan onca eleman bir kere daha kullanılan ofislerin yerini ve büyüklüğünü bize sorgulattı. Yoğun seyahatin ve seyahat masraflarının, bu seyahatlerde geçen zamanın gerçekten ne kadarının gerektiğinin değerlendirme imkanını verdi. Dolayısıyla nasıl bir yenilik yaparız da verimliliği ne kadar arttırırız, tedarik zincirini nasıl kısaltır ve daha efektif bir hale getiririz, çalışan kadromuzun üzerinden giderek optimal eleman sayısı ve kalitesini nerede gördüğümüzü konularını düşünebildik. Bu dönemi akıllı firmalar nasıl daha iyi veri analizi yapabilecekleri ve nasıl dijitalleşeceklerini düşünerek geçirdiler.
Belki birkaç ay sonra tedarik zincirimizi çeşitlendirip, daha yakına taşımaya başlayabiliriz. Şu ara tam ham madde ve ara malını ucuza alınacak zamandır, tabii tedarikçilerin gözünde veya bankalarda yeterli krediniz ve/veya yeterli nakit akışınız varsa. Onun için de alternatif sermaye olanakları araştırılmalı, ihtiyaca göre ortak almak, tahvil çıkartmak, çalışılan banka sayısını genişletmek gibi olanaklar değerlendirilmelidir. Temettü ödemeleri bir dönem durdurulmalıdır.
İnsan kaynaklarımızın değerlendirmesini tamamlayıp, iş tariflerini yapıp, gerçek bir kariyer planlamasını ve yedeklemeyi gündeme alabiliriz. Şirket dışından elemanlarla evden çalışma, proje bazında istihdam gibi alternatiflerin katkısı analiz edilmelidir. Maliyet analizlerini tamamlamış olarak şirketin “core competency” nerede yattığını belirleyip, gereksiz sabit giderleri atabiliriz. Unutmayalım ki kira getirir veya ilerde prim yapar diye alınan gayrimenkuller de böyle kriz zamanlarında gereksiz bir yük oluşturabilirler.
Pazarları çeşitlendirmek için bu dönem ön çalışma yapılacak ideal bir zamandır. Yapılacak yazışmalar, video konferanslar seyahat yasakları kalkar kalkmaz yüz yüze satış görüşmelerini başlatacak ortam hazırlayabilir. Fiyat tekliflerinde uzun dönemli sabit fiyat garantisinden sakınmak veya gerekirse belli bir formüle bağlamak gerekir. İç piyasada pazar bozucu ithalata karşı koruma istemenin zamanıdır. Lojistikte kendi nakliye filonuzu kurmakla dışardan satın almanın karşılaştırılması yapılmalıdır. Alacak sigortalarını yapmak gerekir.
Salgın bittikten sonra da çok şirket sıkıntıda olacaktır. Şirket satın almalar ve birleşmeler düşünülebilir. Üretimi tek bir lokasyonda toplamaya karşın daha dağınık bir seçim yapmak belki ölçek kaybından kaynaklanan verimlilik düşüşlerine yol açabilir, ancak virüs bize işletmelerimizin coğrafi dağılımını da değerlendirmeyi gündeme getirmektedir. Coğrafi olarak daha dağınık bir üretimin ne ölçüde esnek üretime katkıda bulunacağını da göz önüne almak gerekir. Anormal zamanlarda üretimde başka ürünlere geçebilmek, örneğin çocuk giysisinden maskeye, otomotivden fork lifte, şirketin varlığını kesintisiz sürdürebilmesi için avantaj sağlayacaktır.
Bu dönem iyimser senaryo yapıp buna göre risk almak, strateji oluşturmak zamanı değildir. İhtiyatlı gitmek, biraz bekleyip görmek, alternatif senaryolara göre stratejide değişiklik yapabilecek esnekliğe sahip olmak gerekir. Tüm riskler-kur, kredi, pazar, tedarik, insan kaynakları, vb-koruma altına alınmalıdır. Kısa vadede şirketinizi nakit akışını pozitifte tutarak sürdürebilirseniz. Şu anda öncelik de pozitif sürdürebilir bir nakit akışındadır. Ancak unutmamak gerekir ki uzun vadede şirketinizin hayatiyeti amortismanları karşıladıktan sonra da vergi sonrası net bir kar elde etmekte yatar.
Kaynak: www.adanafikirplatformu.org