Zeynep Uysal’la Halit Ziya Edebiyatı Üzerine 2: Nasıl Yazdı? Nasıl Okudu? Nasıl Unutuldu?
Zeynep Uysal’la Halit Ziya söyleşimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bir yandan Madame Bovary’den bahsettik, diğer yanda siz Ahmet Cemil’in Faustyen bir karakter olduğunu söylediniz. Halit Ziya’nın gerçekçi roman üzerine çok düşündüğünü biliyoruz. Ama mesela ilk romanı Sefile’de, kendini mahva sürükleyen adamın boğazını dişleriyle parçalayan bir kadın karakter var. Gotik denebilecek bir roman finali. Bütün bunları birlikte düşünerek sormak istiyorum. Halit Ziya nasıl bir imgelemden besleniyor? Nasıl yetişmiş? Neler okumuş?
Çok erken yaşlardan itibaren okuduğunu, İzmir’de okula gittiğini, çok küçük olmasına rağmen okul tercihlerinde bizzat kendisinin müdahil olduğunu, ailesinden gizli başka bir okula kaydını aldırttığını biliyoruz. Daha doğrusu kendisi 40 Yıl adlı anı kitabında böyle anlatıyor. Mekitarist Mektebi’ne gidiyor ve Mekitarist Mektebi’ne daha önce Müslüman birinin gittiği görülmemiş. İlk Halit Ziya gidiyor bildiğim kadarıyla. Bir kere tabi orada çok çeşitli şeyler okuma fırsatı buluyor. Şunu biliyoruz, harçlık alıyor ailesinden. Harçlığını alıp İstanbul’daki kitapçılara kitap sipariş ediyor. Bunların arasında, Ahmet Mithatlar Namık Kemaller, o sıralarda çıkmış, çıkmakta olan, Türkçe edebiyattan hikayeler, romanlar var. Aynı sırada Batı edebiyatını da okumaya başlıyor. Önce Fransızca okuduğunu anlıyoruz, daha küçük yaşlarda. Sonra İngilizce okuyor.
Yazının devamı için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız:
Zeynep Uysal’la Halit Ziya Edebiyatı Üzerine 2: Nasıl Yazdı? Nasıl Okudu? Nasıl Unutuldu?