Zülfü Livaneli: Yönetimler aydın ve yetenekli insanları yok etti, meydan sağ ideolojik mensubiyetin yeterli sayıldığı vasatlara kaldı

“Yaşar Kemal’i, Nazım Hikmet’i, Erdal Öz’ü, Orhan Kemal’i ve daha birçok kişiyi yok etmeye çalıştılar; hepimiz devlet baskısıyla, kamuoyunun duyarsızlığı ve aydınların negatif duyguları arasında kaldık…”

1970’li yılların Ankara’sında başlayan, sürgün yıllarıyla pekişen, gücü asla eksilmeyen bir dostluk. Farklı ülkelerde, farklı zorluklarda ülkemizin sert rüzgarlarında nefes almaya çalışan, birlikte büyüyen, edebiyata ve sanata adanmış iki hayat.

Can Yayınları’ndan yayımlanan “Sazın Teli Koptu”, Zülfü Livaneli-Erdal Öz dostluğunun anılarla, mektuplarla, söyleşilerle, yazılarla kurulmuş hikâyesi olduğu kadar, Türkiye ve Avrupa için bir dönem panoraması da sunuyor.

“Saz çaldın mı

Sağ elin geçmiştedir

Sol elin

Gelecekte.”

Yaşadığımız topraklar her dönemde zor. Sürekli mücadele içindeyiz. Ancak bizden önceki kuşaklar da ağır, zor şartlar yaşamışlar. Livaneli’nin dediği gibi, “Yönetimler, aydın ve yetenekli insanları kitleler halinde yok etti ve meydan sadece ideolojik mensubiyetin yeterli sayıldığı vasatlara kaldı.” Vasatla mücadelemiz, nepotizm, maddi sorunlar, barınma problemi altında eziliyoruz ve sesimiz kısılıyor. Ancak iki dostun mektupları ve Livaneli’nin bugünden geçmişe yorumlarını okuyunca umudum tekrar canlandı. Direnmeliyiz ve her şey çok daha güzel olacak… Neden olmasın ki? Hayat da tam bu değil mi?

Dostluğun, direnmenin, ayakta kalma mücadelesinin en yalın hali “Sazın Telin Koptu”yu mutlaka okumalısınız.

*Fotoğraflar Zülfü Livaneli arşivinden
Zülfü Livaneli / Fotoğraf: Cem Talu

“Atlantik Okyanusu’nu geçerek doğdukları yere dönen somon balıkları gibiyiz hepimiz”

– Bir dönem, bir dostluk hikâyesi. İç dünyanızdaki yalnızlığı, mücadelenizi okumaya doyamadım. Rahmetli Erdal Öz’le karşılıksız, beklentisiz, derin ve sessiz bir dostluğunuz var. Yollarınız nasıl kesişti?

Erdal’la Ankara’da tanıştık.  Büyük Sinema Pasajı içinde Erdal’ın, çok tanınan Sergi Kitabevi vardı. Hemen hemen bütün okur yazarların uğrak yeriydi. 1960’lardan sonra iyice hız kazanan yeni kitapları, uzun çalarları saatlerce incelediğimiz, aynı zamanda Erdal’la da sohbet ettiğimiz, kültür mabedi gibi bir kitapçıydı. Oraya gide gele Erdal’la dost olduk. Eşi eczacı Ülkü ve benim eşim Ülker’le hep birlikte yemekler yedik, geceler boyu sohbetler ettik.  Ben saz çaldım, türküler söyledim ve aramızda çok yakın bir dostluk oluştu.

Erdal Öz kitabevinde, 1970’ler

– Mektuplar bir anlamda da kişisel tarihçeniz. Erdal Öz’ün ilerleyen yaşlarında sorguladığı gibi insan yaşlanınca mı önemsiyor kendi tarihçesini? Asla size yaşlı demiyorum, kızmayın bana.

Niye kızayım? Yaşlanmak, daha doğrusu yaşlanabilmek iyi bir şey, çünkü alternatifi daha beter. 🙂 Yaşlanınca insanın geçmişine merakının artması, ailesine ve kökenlerine dönmek istemesi kaçınılmaz bir olgu. Ben bunu Yaşar Kemal’de de gördüm, kendisini annesinin köyüne götürmemi isteyen Elia Kazan’da da İlhan Koman’da da. Galiba Atlantik Okyanusu’nu geçerek doğdukları yere dönen somon balıkları gibiyiz hepimiz.

Zülfü Livaneli ve Erdal Öz

– Satırları okurken Erdal Öz’ün duygusal devinimlerini çok merak ettim. Neden size yazdığı mektuplar kitapta yer almıyor? 

Erdal’ın gönderdiği mektupları onun yaptığı gibi saklamıştım, gerçekten ilginç mektuplardı ve dediğiniz gibi Erdal Öz gibi önemli bir sanatçının iç dünyasını yansıtıyordu. Mektupları ailesine göndermiştim ama bir türlü bulunamadı. Erdal ise benim mektuplarımı yayına hazırlamış, düzenlemiş notlar almış. Ne yazık ki onun yazdıklarını henüz bulamadık.

“Soğuk savaş yıllarında Türkiye’de solcu olmak, Küba’da sağcı olmak gibi bir şeymiş”

– Umarım tez vakitte bulunur. Peki birçok dostunuz olsa da sanırım Yaşar Kemal ve Erdal Öz ayrı bir yerde. Neden başkası değil de Erdal Öz?

O dönemlerde pek çok arkadaşımız vardı ama darbe ve hapisler dönemi sonunda herkes çil yavrusu gibi dağıldı, bazı arkadaşlar öldürüldü. Erdal kadar uzun süren bir dostluk sadece Yaşar Kemal ile oldu.

Zülfü Livaneli

– Yurtdışındaki başarılarınızı destekleyen ve sizi gerçekten sevmiş bir isim Erdal Öz. Yaşadığınız haksızlıklar dostluğunuzun ortak noktası olabilir mi?

https://t24.com.tr/yazarlar/ebru-degirmenci/zulfu-livaneli-yonetimler-aydin-ve-yetenekli-insanlari-yok-etti-meydan-sag-ideolojik-mensubiyetin-yeterli-sayildigi-vasatlara-kaldi,45167