24. Adana Film Festivali’nde Görülmesi Gereken 24 Film!

24. Uluslararası Adana Film Festivali bu yıl 25 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Festivalin ulusal ve uluslararası yarışma bölümleriyle beraber yarışma dışında gösterilecek özel bölümlerinde yılın en önemli ve merakla beklenilen filmlerinden harika bir seçki bulunmakta. Bu oldukça kalabalık seçki içerisinden festivalde mutlaka görülmesi gerektiğine inandığımız 24 filmi sizler için listeledik.

24. Adana Film Festivali’nde Görülmesi Gereken 24 Film!

The Killing of a Sacred Deer (2017) – Yorgos Lanthimos

yorgos-lantimosun-sabirsizlikla-bekledigimiz-filmi-the-killing-of-a-sacred-deer-dan-iki-yeni-klip-yayinlandi-filmloverss

Cannes Film Festivali’nden ‘en iyi senaryo’ ödülüyle dönen yeni Yorgos Lanthimos çılgınlığı The Killing of a Sacred Deer’ın yönetmenin en karanlık filmi olduğu, Haneke izleri taşıdığı, buna rağmen sinemasının karakteristik yönlerinden ödün vermeden rahatsız edici bir sahnenin hemen ardından kahkaha attırdığı konuşuluyor. Colin Farrell – Nicole Kidman ikilisinin oldukça farklı karakterleri canlandırarak şaşırttıkları kesin.

Buğday (2017) – Semih Kaplanoğlu

Grain_bugday-filmloverss

Semih Kaplanoğlu’nun dünya prömiyerini Saraybosna Film Festivali’nde yaptıktan sonra Türkiye prömiyerini Adana Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde yapacak olan yeni filmi Buğday, 35 mm, siyah beyaz, İngilizce çekilen ve Cristina Flutur (Dupa Dealuri) gibi uluslararası oyuncuların yer aldığı bir distopya. Fragmanı yayınlandığı ilk günden bu yana merak uyandıran film, Kaplanoğlu’nun ‘Altın Ayı’ ödüllü Bal’ından sonraki geri dönüşünü heyecanla bekletiyor.

You Were Never Really Here (2017) – Lynne Ramsay

you-were-never-really-here-filmloverss

We Need to Talk About Kevin’den bu yana yeni filmini merakla bekleten Lynne Ramsay, son filmiyle Cannes’da ‘en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu (Joaquin Phoenix)’ ödüllerine layık görüldü. Ramsay’in en iyi filmi olduğu, Taxi Driver ve Leon ‘u hatırlatan bir yapısı olduğu ama bugüne kadar izlediğimiz hiçbir şeye benzemeyen devrimci bir kurgusu olduğu hala konuşuluyor. Phoenix’İn performansı ise dillere destan oldu bile.

Yazının devamını okumak için tıklayın