Konser Tarihi : 28Şubat 2025 Cuma
Konser Saati : 20:00
Konser Salonu : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu
KONSER PROGRAMI
Şef : JUAN PABLO VALENCIA HEREDIA
Solist : HANDE KÜDEN “keman”
- A. MOZART Keman Konçertosu No:4
- I. ÇAYKOVSKİ Senfoni No:5
JUAN PABLO VALENCIA HEREDIA
Kolombiya’nın Medellín kentinde doğan sanatçı, orkestra şefliği alanında yüksek lisansını Eafit Üniversitesi’nde öğretmenler Cecilia Espinosa ve Alejandro Posada’ dan, viyolonsel ağırlıklı müzik alanında yüksek lisansını Eafit Üniversitesi’nde öğretmen Ludmil Vassilev’ den, viyolonsel alanında yüksek lisansını ise Salamanca Müzik Konservatuvarı’nda öğretmen Marius Diaz Lleal’ den aldı.
Çok yönlü bir sanatsal kariyere sahip şef Juan Pablo Valencia-Heredia, enstrümantalist olarak geçirdiği kapsamlı profesyonel kariyerin ardından orkestra şefliğine geçiş yapan Kolombiyalı müzisyen kuşağındandır.
Son sezonlarda Avrupa ve Latin Amerika’da Kolombiya Ulusal Senfoni Orkestrası, Extremadura Orkestrası, Córdoba Orkestrası, Santa Cecilia Klasik Orkestrası, Medellín Filarmoni Orkestrası, Eafit Senfoni ve Kolombiya Gençlik Filarmoni Orkestrası gibi topluluklara şeflik yaptı.
Sanatsal başarıları arasında Türkiye’de düzenlenen 1. Uluslararası Şeflik Yarışması “Ferit Tüzün” ün birincisi olması (Ekim 2023), Andrés Orozco-Estrada Bursu’ndan yararlanması (Aralık 2021), “Tú Rockcito Filarmónico” projesiyle 2021 Latin Grammy’ si kazanması ve Medellín Filarmoni Orkestrası ile “Beethoven in Medellín” projesinde dört Beethoven senfonisinin kaydı (2019) yer almaktadır.
Yardımcı şef olarak Andrés Orozco-Estrada, Andrés Salado-Egea, Pablo Heras-Casado, Álvaro Albiach, Roberto González-Monjas, Catherine Larsen-Maguire, Guillermo García Calvo, Miguel Romea, Christoph König gibi ustalarla orkestra ve/veya opera projelerinde çalışma fırsatı buldu. Ayrıca Kolombiya Gençlik Filarmoni Orkestrası ve Endülüs Gençlik Orkestrası ile de çalıştı.
Şu anda Medellín Filarmoni Orkestrası’nın Daimî Şefi olarak görev yapıyor ve orkestranın İtalya’nın çeşitli şehirlerinde gerçekleşecek ilk uluslararası turnesi olan “La Musica Colombiana Tra Tradizione e Modernitá” yı yönetme fırsatına sahip ve ayrıca “Spoleto 62 Festival Dei 2Mondi 2019”a özel bir katılımda bulunma fırsatına sahip.
HANDE KÜDEN
1992 Adana doğumlu Hande Küden 8 yaşındayken bir çocuk korosunda şarkı söyledi ve bir konserde genç bir keman sanatçısı gördü. O zamandan beri bu enstrümanı çalmak istiyordu, annesi onu piyano çalmaya ikna etmeye çalışsa da kemanda ısrar etti ve bir yıl sonra Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Dania Kainova’ nın öğrencisi olarak eğitim gördü, lisans eğitimini, 9 yaşında keman sınıfına başladığı Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tamamladı.
2012’de Berlin’e, Berlin Müzik Akademisi “Hanns Eisler” de Stephan Picard’ın yanına taşındı ve 2015’te keman ve viyola çalıştığı Tabea Zimmermann’ a geçti.
Hans Eisler Berlin Müzik Akademisi’nde yüksek lisans yapan ve Stephan Picard’ın öğrencisi olan Küden, 2.Ulusal Gülden Turalı Keman Yarışması’nın orta kategorisinde, 14. Uluslararası Genç Müzisyenler Oda Müziği Yarışması ve Necdet Remzi Atak Keman Yarışması’nda birincilikler kazandı.
2011 yılından bu yana üyesi olduğu Lepidus Kuartet ile de Yaşar Üniversitesi 3. Oda Müziği Yarışması’nda birinci olan Küden, Hüseyin Sermet ve Efe Baltacıgil ile Beethoven’ın Triple Konçerto’sunu Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası eşliğinde Berlin Konzerthaus ve Beethovenfest Bonn’da seslendirdi.
Solist olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Türkiye-Ermenistan Gençlik Orkestrası ve başka birçok orkestra eşliğinde çalan Küden, İstanbul-Essen Gençlik Orkestrası’nda Konzertmeister olarak, Türkiye – Almanya Gençlik Orkestrası’nda ise ikinci keman grup şefi olarak görev aldı.
18 yaşındayken Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’na birincilikle kabul edilen Küden, 2021 yılında Berlin Filarmoni Orkestrası’nın 138 yıllık tarihinde orkestraya resmi olarak kabul edilen ilk Türk keman sanatçısı oldu.2
2012’de de Deutsche Symphonie Orchesterakademie’nin sınavını kazanarak burada orkestra üyesi olmaya hak kazanan genç kemancı Rusya, Tataristan ve Almanya’da resitaller verdi.
Berlin’de, 2015 yılında hem keman hem de viyolayı Tabea Zimmermann’ da çalıştı. Orkestra müzisyenliği eğitimini, Alman Senfoni Orkestrası Ferenc Fricsay Akademisi ve Berlin Filarmoni Karajan Akademisi’nde tamamladı.
WOLFGANG AMADEUS von MOZART
Vaftiz adı : Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart
Doğum tarihi ve yeri : 27 Ocak 1756, Salzburg
Ölüm tarihi ve yeri : 5 Aralık 1791, Viyana
Klasik Batı Müziği’nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.
Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başladı. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale gelmiş, beste yapmaya başlamıştı ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler veriyordu. 17 yaşında Mozart, Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başladı ama orada tatmin olmayınca daha iyi bir pozisyon aramak üzere seyahatlere çıkmaya başladı. 1781’de Viyana seyahati sırasında Salzburg’daki görevinden ihraç edildi. Bunun üzerine Viyana’da kalmaya karar verdi. Viyana’da daha meşhurdu ama maddi güvencesi daha azdı. En ünlü senfonilerinin, konçertolarının ve operalarının birçoğunu ve Requiem’in bazı kısımlarını Viyana’daki son yıllarında besteledi. 35 yaşında öldüğünde Requiem henüz tamamlanmamıştı. Ölümüyle ilgili ayrıntılar hâlâ tartışma konusudur.
Bestelediği 600’den fazla eserin birçoğu senfoni, konçerto, oda, opera ve koro müziğinin zirve noktaları olarak kabul edilir. Mozart tüm zamanların en önemli klasik bestecileri arasında sayılır ve Batı müziği üzerindeki etkisi çok derindir. Ludwig van Beethoven ilk eserlerini Mozart’ın gölgesinde bestelemiştir. Joseph Haydn, Mozart için “Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez.” demiştir.
En önemli esin kaynaklarından biri Johann Sebastian Bach’ tır. Bach’ın eserleri birçok kez Mozart’ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir.
Türklerin Avrupa’da moda olduğu o yıllarda, Mehter ritminden esinlenen Mozart, 11 numaralı La Majör Piyano Sonat’ının (K. 311) 3. bölümünde “Ronda alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Ayrıca Viyana’da Türk elçinin kızı Zaide adına opera besteler.
Dünya tarihinin belki de gelmiş geçmiş en büyük müzik dehasının sadece 35 yıllık bir ömür yaşaması ve bu ömüre 626 ölümsüz eser bırakması, kendisi belki de müzik dünyasının en büyük kazançlarından biri olsa da kısa ömrü de müzik dünyasının en büyük kaybıdır.
Mozart’ın müziği, Haydn’ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart’ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydi, hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart’ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadalar ve diğer hafif eğlenceli türlerde…
Mozart ilk yıllarından beri müthiş bir kulağa sahipti. Duyduğu her müziği hafızasına bir daha çıkmayacak üzere yazabiliyordu. Gezilerinin de oldukça fazla olmasından dolayı, nadir bir tecrübe koleksiyonu edindi. Londra’da bir çocuk olarak J. S. Bach ile karşılaştı ve müziğini dinledi. Paris, Mannheim ve Viyana’da da buradaki bestekârlarla karşılaştı. Muhteşem Mannheim orkestrasıyla beraber çalıştı. İtalyan açılışları ve opera buffalarıyla karşılaştı. Bunların hepsi, gelişiminde önemli bir rol oynadı. Londra ve İtalya’da galant tarzı o dönemde oldukça popülerdi. Basit, hafif müzik, sesin yavaşlamasına bir tutku, vurgulara önem veren, hâkim ve ana notanın üstündeki dördüncü ve altındaki notayı çıkartarak, simetrik cümlelerle ve açık bir mimari sundu. Bu tarzın etrafında gelişen klasik müzik, Barok’ un karmaşık tarzına bir tepkiydi. Mozart’ın ilk çalışmaları, İtalyan uvertürleriydi. Diğerleri J.C. Bach’ın eserlerine oldukça benzerdi ve başkaları da Viyana’daki eserlerin değişik bir şekilde vurgulanmasıydı. Mozart’ın en tanınan özelliklerinden biri de belli bir düzenin uyumuydu; sesin yavaşlamasına ana nota etrafında yöneliyordu ama Mozart, bunu değiştirerek uyumu ses yavaşlamasının daha güçlü yarıya geçmesini sağlamıştı. Mozart’ın Phrygian anlayışı da bunu gösterir.
Mozart olgunlaştıkça, Barok müziğinden birtakım yeni özellikler daha uyarlamıştır. Örnek olarak, 29. Senfoni’nin La Majör (K. 201)’ünde kontrpuana ait iki veya daha çok sayıda melodinin bir arada çalınmasından meydana gelmiş tema kullanıyordu, ilk hareketinde ve düzensiz ifade uzunluklarını denemiştir. 1773’teki bazı kuartetleri fugal finalleri vardır ve büyük olasılıkla Haydn’dan esinlenmiştir.
Daha sonraki operalarında da enstrümanların, orkestranın, ton renginin psikolojik ve duygusal hisleri ve dramatik geçişleri ifade edebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Senfonilerinde çözülemeyecek seviyede karmaşık bir şekilde orkestrasını kullanması, orkestranın psikolojik etkilerini geliştirmiş ve daha sonra da opera olmayan eserlerinde de görülmüştür.
Keman Konçertosu No:4 K. 218 Re majör
Bestelendiği tarih ve yeri : 1775, Salzburg
İlk seslendirilişi : 3 Aralık 1920, Los Angeles
Orkestra : Los Angeles Filarmoni Orkestrası
Orkestra Şefi : Walter Henry Rothwell
Yapıt; solo keman, yaylılar, 2 obua ve 2 korno için Re majör notasıyla bestelenmiştir.
İlk bölüme “askeri” Mozart Konçertosu adı verilirken ikinci bölüm melodik çizgilerden oluşmaktadır. Üçüncü bölüm neşeli ve eğlence doludur. Bölümler:
- Allegro
- Andante cantabile ( La majör )
- Rondeau (Andante grazioso – Allegro ma non troppo)
Birinci bölüm Allegro
Marş ritminde bir girişle başlar, parlak, gösterişli, şenlikli bir atmosferle sürer.
İkinci bölüm Andante Cantabile
Mozart üslubunda tipik bir ezgi, bir şarkıdır.
Üçüncü bölüm Rondeau (Andante grazioso – Allegro ma non troppo)
Bir ritm karışımıdır. Bölüm iki klasik dansın “gavotte” ve “muzette” in görünüp kaybolmasıyla sürer, arada ikinci bölümün şarkılı melodisi duyulur. Bir Rokoko yapıtında bu tür bir düşünüş Mozart’ın şaşırtıcı davranışlarına bir diğer örnek olarak gösterilir.
PYOTR ILYICH TCHAİKOVSKY
Doğum adı : Pyotr İlyiç Tchaikovsky
Doğum tarihi ve yeri : 7 Mayıs 1840, Votkinsk
Ölüm tarihi ve yeri : 6 Kasım 1893, Sankt – Petersburg
Romantik Dönem Rus klasik müzik bestecisidir.
Senfoni, opera, bale, enstrümantal ve oda müziği ile şarkı gibi birçok tarzda eser vermiştir. Günümüz klasik müzik repertuvarında yer alan en popüler konser ve gösteri müziklerini yazmıştır.
Çaykovski orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Müziğe karşı erken yaştan itibaren yatkınlık göstermesine rağmen devlet memuru olmak için eğitim almıştır. Ailesinin istememesine rağmen müzik alanında kariyer yapmayı seçerek 1862 yılında Sankt-Petersburg Konservatuvarına girdi ve 1865 yılında buradan mezun oldu. Bu formül, Batı’ya yönelik eğitim Çaykovski’yi döneminin Rus Beşleri olarak bilinen ve genç Rus bestecilerden oluşan ulusalcı akımından ayırmıştır.
Her ne kadar önemli başarılara imzasını atmış olsa da duygusal anlamda kendini hiçbir zaman güvende hissetmemiş ve yaşamı boyunca kişisel krizlerle karşılaşmış ve dönem dönem depresyona girmiştir. Özel hayatındaki hengâmeye rağmen ününü günden güne artırmış, Çar tarafından yaşam boyu maaşa bağlanmış ve dünya çapında konser salonlarında eserleri takdir görmüştür. Ani ölümüne kolera salgınının sebep olduğu söylense de bazı kaynaklar bunun intihar olduğunu ileri sürmüştür.
Dünya üzerinde konser izleyicileri arasında çok popüler olmasına rağmen Çaykovski zaman zaman eleştirmenler, müzisyenler ve besteciler tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak günümüzde önemli bir besteci olduğu konusunda artık bir şüphe kalmamıştır. 20. yüzyılın başında ve ortalarında batılı eleştirmenler Çaykovski’nin müziğini bayağı bulmuşlar ve gerisinde bir düşüncenin yatmadığını öne sürmüşlerdir. Ancak bu küçümseme zamanla ortadan kaybolmuştur.
Çaykovski beş yaşında piyano dersi almaya başladı. Üç yıl içinde öğretmeni kadar yetkin bir şekilde müzik okuyabilecek kadar yetenekli bir öğrenciydi. Anne ve babası müziğe karşı olan yeteneğini çok destekliyordu. Özel hoca tutmanın yanı sıra bir org almış ve piyano çalışması konusunda şevk vermişlerdi. Ancak ailesinin müzik yeteneği karşısındaki arzuları kısa zamanda köreldi. 1850 yılında aile Çaykovski’yi Sankt-Petersburg’da bulunan İmparatorluk Hukuk Okuluna göndermeye karar verdi. Bu okul daha çok küçük soylu ve seçkin tabakanın çocuklarına hitap ediyordu ve öğrencilerini devlet memuru kariyerine hazırlıyordu. Okula giriş yaşı 12 olduğu için Çaykovski evinden 1.300 km. uzakta okulun hazırlık sınıfında iki yıl geçirmek zorundaydı. Bu iki yıl geçtikten sonra Çaykovski yedi yıllık öğrenim almak üzere İmparatorluk Hukuk Okuluna geçti.
Çok bağlı olduğu annesini 14 yaşındayken kaybetti ve bu daha sonra eserlerinde bile kendisini gösterecek olan depresif yanının gelişmesine katkıda bulundu. Eğitimini 19 yaşında tamamlayarak devlet memuru oldu. Sonradan Sankt-Petersburg Konservatuvarı’ na dönüşecek yeni bir müzik okuluna 21 yaşındayken kaydoldu. 1865 yılında mezun oldu ve Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Bu kurumda çalıştığı 11 yıl boyunca birçok büyük eser yaratan Çaykovski, ilk defa Alınyazısı adlı senfonik şiirde kendi bestecilik üslubunu ortaya koydu: Tutku ve özlem dolu, küçük şarkıları yeğleyen bir üslup.
Kolera salgını sırasında kaynatılmamış bir bardak su içmesi sonucu yatağa düşerek Sankt-Petersburg’da öldü.
Senfoni No:5 Op. 64 Mi Minör
Bestelendiği tarih : 1888 (Mayıs – Ağustos ayları arasında)
İlk seslendirilişi : 17 Kasım 1888, Mariinsky Tiyatrosu, Saint Petersburg
Orkestra Şefi : Pyotr Ilyich Tchaikovsky
Adanan kişi : Theodor Avé-Lallemant
Yapıt; 3 flüt (3. çift pikolo), 2 obua, 2 la majör klarnet, 2 fagot, 4 fa majör korno, 2 la majör trompet, 3 trombon, tuba, timpani ve yaylılar için bestelenmiştir. Çaykovski’nin sonraki senfonileri arasında yer alır
5 No’lu Senfoni’nin net bir programı yoktur. Senfoniyi bestelemeye başlamasından yaklaşık bir ay önce, 15 Nisan 1888’de besteci, not defterine ilk bölümü için bir senaryo çizdi ve bu senaryoda , “… kaderin anlaşılmaz önceden belirlenmesiyle aynı olan kadere karşı tam bir teslimiyet…” yazıyordu. Ancak bu programın ne kadarının bestede gerçekleştirildiği belirsizdir.
Peter İlyiç Çaykovski’nin bu yapıtı baştan sona derin acılı duygular, mutsuzluk ve yakarışlarla işlenmiş ve bazı müzik uzmanlarınca “Kader Senfonisi” olarak yorumlanmıştır.
4 No’lu Senfoni gibi, 5 No’lu Senfoni de tekrarlayan bir ana temaya sahip döngüsel bir senfonidir. Ancak 4 No’lu Senfoni’den farklı olarak, tema dört bölümde de duyulur; bu özellik Çaykovski’nin ilk kez 5 No’lu Senfoni’den üç yıldan kısa bir süre önce tamamlanan Manfred Senfonisi’nde kullandığı bir özelliktir.
Senfoni dört bölümden oluşmaktadır :
- Andante – Allegro con anima – Molto più sakinlo
- Andante cantabile, con alcuna licenza
- Allegro moderato
- Final: Andante maestoso – Allegro vivace – Meno mosso
Senfoni, genel bir tonal yörünge sergiler. Tekrar eden ana tema, senfoninin dört bölümünü birleştirmek için bir araç olarak kullanılır. Bazen “Kader teması” olarak adlandırılan bu slogan teması, ilk bölümde cenaze niteliğindedir,
Birinci bölüm Andante – Allegro con anima
Başlangıç tonalitesi nispeten dengesizdir. Gelişim dört ayrı bölümden oluşur. Bu bölümün tekrarı sonat formunun geleneğini takip eder .
İki klarnetin kalın seslerinden yankılanan melankolik bir ezgiye girer. Bir tür “Leitmotiv” olan ve Tschaikovsky tarafından “Kader teması” diye adlandırılan bu ezgi her bölümde görünecek, gölgesi tüm yapıyı kapsayacaktır. Klarnet ve fagotta beliren ana “tema” biraz iyimserlik katarsa da korkulu düşünceleri silemez, kemanların sunduğu bir yan “tema” ağır ve kuşkulu havayı sürdürür.
İkinci bölüm Andante cantabile, con alcuna licenzo
Kornodan yansıyan bir tema ile girer. Doğu kaynaklı bir dizi süslemeden sonra tekrar belirir. “Kader teması” ve duygusal gerilimler acılı bir coda ile çözülür.
Üçüncü bölüm Valse. Allegro moderato
Tatlı ve zarif bir valsle girer, ortadaki figürlerle süslenir, bitişte “Kader teması” bu gölgeli mutluluğu büsbütün karartır.
Bölümün başlangıcı hemiola ve dengesiz cümle yapısı gibi bazı alışılmadık unsurlara sahip bir valstir. Bu unsurlar, bir scherzo olan üçlü bölümde hareketi ele geçirir. Başlangıçta birinci kemanlar tarafından çalınan scherzo teması, bir üst üste binme olarak görülebilir.
Dördüncü bölüm Finale. Andante maestoso-Allegro vivace
Ağır bir marş temposuyla girer. “Kader teması” çabuklaşan, coşan, alabildiğine parıltılı marşı sürükleyerek eseri sonuçlandırır.
Taşar ERKOL