Geçen hafta sonunda müziğin ön planda olacağını yazmıştım. Brandweek, Sound Ports ve Fizy İstanbul Müzik Haftası sayesinde her yerde müzik vardı. Kâh radyonun geleceği konuşuldu, kâh yeni sanatçılar için müziği yaymanın yolları.
Benim en çok ilgimi çeken, Sound Ports’taki “Müziğimi dinleyiciye nasıl ulaştırırım?” paneli oldu.
Özellikle sosyal medya hesapları üzerinden beni ve birçok müzik yazarını sıkıştırmaya doyamayanlar, bu panelde yine yoktular. Ama olsun, özelden sormayın diye buraya yazayım dedim…
Moderatörlüğünü Bir Baba Indie’den Cihad Satıroğlu ve Tuğçe Yapıcı’nın üstlendiği panelde; şarkıcı Can Kazaz, Pozitif’ten Elif Cemal, Sony Music Türkiye’den Ali Çetinkaya, Roscoe’dan Yaren Avcı ve Zu PR’dan Uğur Yüksel vardı.
Yaklaşık 1.5 saat süren panelden edinmeniz gereken bilgileri kısaca derledim:
* Müzisyen için tam bağımsızlık da, bir şirkete bağlı olarak bağımsız kalmak da mümkün. Önemli olan, müziğiniz üzerindeki kararlarda söz sahibi olmanız.
* Plak şirketleriyle anlaşma yaparak geleneksel yöntemler izleyebileceğiniz gibi, şarkılarınızı “do it yourself” (kendin yap) tekniğiyle SoundCloud gibi platformlar üzerinden paylaşarak dinleyiciye ulaşmanız mümkün.
* Uluslararası şirketlerde yetenek keşfi hâlâ sezgi tabanlı yapılıyor. Dinlenme ve izlenme rakamları her ne kadar önem arz etse de, bazen bunun gerçekleri yansıtmadığının farkındalar. O nedenle hâlâ içlerindeki sesi dinliyorlar. Bu noktada en önemli faktör; üretkenlik ve stabilite. Karşılarındaki sanatçı ya da grup üretkenliğini uzun vadede devam ettirebilir mi, bu konu şirketler için büyük önem taşıyor.
* “Halkla ilişkiler” söz konusu olduğunda, müzisyenlerin kendilerini temsil edecek biriyle uzun bir yola çıktıklarını anlamalarında fayda var. Tabii ki projelerini de anlatabilmeliler. Bir iş anlatılamıyorsa, kısa ya da uzun vadede çalışmanın getirileri beklentinin altında olacaktır.
* “Nasıl bir menajer seçmeli” sorusu önemli. Yaptıklarınıza yakın, isteklerinizi anlayabilecek bir isimle çalışmak, kısa sürede çok konser yapmaktan daha verimli olacaktır.
Yazının devamını okumak için tıklayın