Bu yıl Cumhuriyetin ilanının 100. Yılını kutlayacağız. Biz de ekip olarak bir yılı aşkın bir zamandır bu konuda bir çalışma hazırlıyoruz: “Cumhuriyet ve Adana”.
Bu yılın başında, Adana işgalden kurtuluşunun 100. Yılını kutlarken 2 bölümlük bir belgesel hazırlamıştık. “5 Ocak: İlk Hissi Teşebbüs” adını taşıyan bu belgesel, Mustafa Kemal Paşa’nın 30 Ekim 1918’de Adana’ya gelmesiyle başlayıp, 5 Ocak 1923 günü kurtuluşunu kutlayan Adana ile bitiyordu.
Bu belgesel türlü nedenlerle çok izlenemedi. Tek seferlik bir gösterimden sonra raflara kalktı. Oysa bizim yıllardır hayalini kurduğumuz büyük bir projenin ilk ayağı idi. Birçok insana ulaşmasını, sinemalarda, okullarda gösterilmesini istemiştik, olmadı…
Ama umarım olduracağız…
Şimdi hazırladığımız “Cumhuriyet ve Adana” belgeseli, o belgeselin bıraktığı yerden Adana’yı anlatmaya devam ediyor.
Aslında 25 yıl önce hazırladığımız “Yükselen Bir Deniz: Cumhuriyet” belgeselinin de devamı niteliğinde. Cumhuriyetin 75. Yılı nedeniyle hazırladığımız o belgeselde 29 Ekim 1923 gününe kadar Mustafa Kemal’in kafasında cumhuriyet fikrinin nasıl oluştuğunu okuduğu kitaplar, aldığı notlar ve O’nu etkileyen insanlar üzerinden anlatmıştık.
İşte “Cumhuriyet ve Adana” bu iki belgeselin devamı niteliğinde.
30 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilan haberini alan Adana nasıl bir yerdi? Sorusuna cevapla başlayan bu belgesel, hazırlayan bizleri çok heyecanlandıran birçok ayrıntı ile dolu.
Bir belgeselci için hayal gibi olan ve bir bölümü daha önce Türkiye’de hiç yayınlanmamış (8700 fotoğraf ve belge) arşiv malzemesine dayanan belgesel için (başta Adana’da yayınlananlar olmak üzere) dönemin gazeteleri didik tarandı.
Erdem Çanak’ın hazırladığı “Adana’da Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları” bizim için önemli bir kaynak oldu. Ahmet Karataş arşivinin kapaklarını açarak, Fahir Atakoğlu müzikleri, Fahri Pelit çizimleriyle destek oldu.
Hala üzerinde çalıştığımız “Cumhuriyet ve Adana” belgeselini yayınlamadan önce sizlere “5 Ocak: İlk Hissi Teşebbüs” ve “Yükselen Bir Deniz: Cumhuriyet” belgesellerini izletmek istiyorum.
Bir belgeselci için en acı olan şey, tarihin tozlu raflarında unutulmuş malzemeleri tekrar gün yüzüne çıkararak hazırladığı çalışmaların da o tozlu raflarda unutulmaya terk edilmesidir.
Lütfen buna izin vermeyin. Lütfen bu belgeselleri izleyin, duyurulmasına ve izlenmesine destek verin.
NOT: Belgesellerin hepsini bir arada yayınladığımızda ilkinden sonrakilerin izlenme oranları düşüyor. O yüzden bölümleri tek tek yayınlayacağım. Bütün belgesel bölümlerine Soner Sevgili Youtube sayfasından ulaşabilirsiniz.