Roma’nın kudretli İmparatoru Julius Caesar’ın Tarsus’a dinlenmeye geldiği M.Ö. 47 yılından altı yıl sonra, yani M.Ö. 41 yılında Mısır’dan çok önemli bir konuk gelir Tarsus’a. Yelkenleri erguvan renkli atlastan, kürekleri gümüş, gövdesi altın yaldızlı gemi kraliçe Kleopatra’yı getirdiğinde; sevgilisi Romalı komutan Marcus Antonius, güçlü surlarıyla ünlü kentte onu karşılamaya hazırdır.
Tarsus, o zamanlar ekonomide, siyasette ve düşünce yaşamında zaten şöhretli bir isme sahiptir. Bu gücün farkını anlayan Antonius, Tarsus’u kısa sürede geliştirerek Roma’nın Doğu kanadının yönetildiği askeri bir üs haline getirir. Marcus Antonius, Kleopatra için o zamanın limanı olan Gözlü Kule’de büyük bir tören düzenler, masmavi bir gökyüzünün altında Mısır kraliçesi Kleopatra, Deniz Kapısından girerek Tarsus’a ayak basar. Bu yazının konusu olan Tarsus’un girişindeki taş kemerli Kleopatra Kapısı, bu romantik buluşmanın yapıldığı kapıdır.
Yazının devamını okumak için tıklayın