Hâlâ babalarınız, dedeleriniz gibi ev/araba/arsa peşindeyseniz, kusura bakmayın ama geçmişte yaşıyorsunuz. Yatırımlık bir şeyler arayanlar bugünlerde şarkı satın alıyor. Global bir hit şarkının yıllık telif haklarından elde edilen gelir cidden baş döndürücü olmalı ki son dönemde şarkı satın almak gelecek vaat eden yatırım türü olarak anılmaya başladı.
Aslında düşünürseniz, sanat eserine yatırım yapmaktan pek farkı yok. Mesela sağlam birikiminiz varsa bir Picasso, Burhan Doğançay falan alıp daha da değerlenmesini bekleyebilirsiniz. Gücünüz yetmiyorsa, sanat fuarlarını, sergileri, festivalleri dolaşıp ileride ünlü olacak sanatçıların eserlerini erkenden toplamak da mümkün. Zaten gördüğüm kadarıyla bugün Türkiye’de bunu yapan çok fazla isim var. Evler gelecekte ünlenecek ressamların, heykeltıraşların şimdiden satın alınmış eserleriyle dolu. İnsanlar duvarlarına astıkları potansiyel servetlerini misafirlerine göstermekten büyük keyif alıyorlar.
Şarkılar da sanat eserleri gibi. Hatta belki daha da değerliler. Çünkü onları evinizin salonunda saklamıyorsunuz. Herkes onlardan faydalanabiliyor ve her “faydalanma” size yol, su, elektrik olarak geri dönüyor.
2019 yılında “major label” dediğimizi büyük global müzik şirketlerinin elde ettikleri telif gelirlerinin 14 milyar doları bulduğu belirtiliyor. Geçenlerde okuduğum bir sektör haberinde müzik dinleyicisinin 2019’da yıllık stream harcamasının toplamda 20 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyordu. Bu rakam hızla artıyor ve öngörülere göre 2026’da dünyada stream’e harcanan para 45 milyar doları aşacak. Elbette bu rakam ve öngörüler yatırımcıların ilgisini çekmiş.
Yazının devamını okumak için tıklayın