1995 veya biraz sonrası… Bir kez daha Nemrut’a gidiyoruz, bu kez kimsenin olmadığı en erken saatlerde gidip insansız fotoğraf çekmek amacımız.
Bir arkadaşımla gün doğmadan epeyce önce çıktık dağın zirvesine…
Bir soğuk bir soğuk ki sormayın gitsin. İlk fotoğrafları çektikten sonra mecburen Zeus heykelinin arkasında oluşmuş dulda yere büzüşüp, güneşin ortamı ısıtmasını beklemeye başladık.
Sonradan öğrendik ki bizden sonra gelen grup Kahta Lisesi’nden genç bir öğretmen grubu… Başlarında da genç bir beden eğitimi öğretmeni var.
Beden eğitimi öğretmeni sportmenliğin de verdiği avantajla dağa grubundan önce çıkıp, bunu da kutlamak istercesine, ellerini havaya kaldırdı ve bağırdı;
“Eyyy Zeus! Aç kollarını ben geldim!”
Bunun üzerine Zeus’un arkasına saklanmış olan arkadaşım, kendini saklamaya devam ederek ve sesine tanrısal bir ton vererek karşılık verdi;
“Söyle ya kulum, ne diyorsun?”
Beden eğitimi öğretmeninin korkuyla geriye kaçışı görmeye değerdi.