Bugün 8 Mart, gerçek adıyla Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Açıklamasını yazının sonuna bırakıp Bulgar kızı Veneta Mandeva’nın (1946-2001) Çağcıl Madonnalar adlı şiirini bir kırmızı gülistan olarak dünya kadınlarına sunuyorum. Şiirin içinde yer aldığı ve Fahri Erdinç yoldaş ile benim adımla yayımlanan Genç Bulgar Şiiri (Birim Yayınları) antolojisi 1984 yılında çıktığı zaman ülkemizde şiir de antoloji de çok beğenilmişti. Veneta’yı tanırdım, çok genç öldü. Şimdiye kadar “çağdaş kadın”ı bu denli güzel anlatan bir başka şiir okumadım.
Madonna elbette şarkıcı Madonna değil, İsa Peygamber’in anası “Bakire Meryem”. Resim sanatında Madonna, Meryem Ana’yı temsil eder. Hıristiyan mitolojisinde Meryem’in yeri bellidir; İsa’nın annesi, saflık simgesi, erişilmez ve dokunulamazdır.
***
ÇAĞCIL MADONNALAR
Çağcıl blucinli madonnalarız, / melek gibi nurtopu çocuklarımız, / ayağımızda pantolon, tökezlemeden yürüyoruz, / yüzlerimiz süzgün, çatık ve kararlı.//
Önümüzde bebek arabası, kreşe doğru, / salınıp gidiyoruz bilmemne dansı ritmiyle, /
sonra herkesle birlikte atlıyoruz / kaşık istifi bir erken otobüse.//
İşyerine, sonra yine kreşe ve eve,/ arada bir çamaşırhaneye, tırnaklarımız boyalı elbet./
Ve evde düşünüyor babacık suratı asık / yine yemekhaneden alınmış yemekler üzerine.//
Çağcıl, blucinli madonnalarız!/ Hile-hurda, dantel falan ördüğümüz yok./Saat çizdiği çemberde kovalıyor bizi, / ama duraklarda kitap da okuyoruz.//
Başımızı beceriyoruz! Uyutunca çocukları, /ayna karşısına da geçiyoruz hemen./Ve hep uykulardan çalma pahasına da olsa / bir mesleğimiz var, makyajımız tamam.//
Çağcıl, blucinli madonnalarız!/ Koltuk için değil zamanla savaşımız./Meryem Ana hayretle bakıyor minberden / böylesine büyüyen “ego”ya bizde.
***
8 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edildi; insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesini, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasını simgeliyor ama işin aslı başka.
Amerika Sosyalist Partisi, 28 Şubat 1909’da New York’ta bir “Kadınlar Günü”düzenledikten sonra, 26 – 27 Ağustos 1910’da Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Sosyalist Enternasyonal’e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi delegeleri Clara Zetkin, Kate Duncker ve arkadaşları bundan böyle her yıl bir “Kadınlar Günü” düzenlenmesi önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belirli bir tarih saptanmamıştı.
1917: Kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart orada ulusal bayram oldu.
1921: 3. (Komünist) Enternasyonal 3. Kongresi’ne bağlı Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı’nda “sınıfa karşı sınıf” politikalarının etkisiyle “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” adı benimsendi. Ancak 1930’lu yıllarda “faşizme karşı birleşik cephe” politikalarına geçiş sürecinde tekrar “Dünya Kadınlar Günü” adına dönüldü. Bu değişiklik daha sonra kadın örgütlenmesi alanına da yansıdı ve sosyalizmi veya komünizmi hedefleyen ve sadece “işçi/emekçi kadınlar” ya da “sosyalist/komünist kadınlar” ile sınırlı bir örgütlenme anlayışı da terk edilerek 1945’te Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu kuruldu. Kadınlar Günü, 1967’de feminist hareket tarafından benimsendi.
***
Ülkemizde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova’nın girişimi ile kutlandı. Ama daha sonra yıllar boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi. 1975 yılında “Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı”ilan edilince, aynı yıl, Türkiye’de bir “Kadın Yılı Kongresi” düzenlendi.
Ancak “Dünya Kadınlar Günü”nün Clara Zetkin öncülüğünde başlayan bir sol hareket olduğu unutulduğu, unutturulduğu için, giderek bir “feminizm günü” kimliği kazanmaktadır.
Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/yarin-dunya-kadinlar-gunu-1818726